DOLAR 34,5713
EURO 36,031
ALTIN 3007,451
BIST 9454,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Zeynep Bodur Okyay’a İTÜ’den ‘Fahri Doktor’ unvanı

    Zeynep Bodur Okyay’a İTÜ’den ‘Fahri Doktor’ unvanı

    Çeyrek asırlık iş yaşamında savunma sanayiinden kimya endüstrisine, seramik endüstrisinden havacılık sektörüne kadar birçok alanda başarılara imza atan İTÜ İşletme Mühendisliği Bölümü mezunu Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Hatice Zeynep Bodur Okyay, İstanbul Teknik Üniversitesi Senatosu kararıyla ‘Fahri Doktor” unvanı verildi.

    İTÜ İşletme Mühendisliği Bölümü 1989 mezunu, Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Hatice Zeynep Bodur Okyay, ülkemizde teknolojinin ilerlemesine katkıda bulunması, yerli teknolojinin dışa açılmasına ve uluslararası düzeyde etkinlik kazanmasına imkan sağlaması, Türkiye’yi ve İTÜ’yü uluslararası düzeyde saygınlıkla temsil eden gerek ekonomik gerek sosyal yaşam odaklı hizmetler sunmuş olması nedeniyle, İstanbul Teknik Üniversitesi Senatosu kararı ile Fahri Doktora unvanına layık görüldü. Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Hatice Zeynep Bodur Okyay için Fahri Doktora Takdim Töreni, 25 Mayıs 2017 Perşembe günü Saat 20.00’de İTÜ Ayazağa Yerleşkesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

    “İTÜ mezunu Zeynep Bodur Okyay, bugün iş dünyasının en etkili isimlerinden biri”

    İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle fahri doktora unvanı verilen Zeynep Bodur Okyay’a, doktora beratını Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş tevcih ederken, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca da Okyay’a “Fahri Doktor” cübbesini giydirdi. İTÜ Rektörü Prof. Dr. Karaca, İTÜ mezunu Zeynep Bodur Okyay’ın bugün iş dünyasının en etkili isimlerinden biri olduğunu belirtti. Okyay’a tevcih edilen fahri doktoranın, üniversite-sanayi iş birliği için de önem taşıdığını aktaran Prof. Dr. Karaca, duayen sanayici merhum Hacı İbrahim Bodur’un tek çocuğu olan Okyay’ın, ailesinden gelen mirası başarıyla devam ettirdiğini vurguladı.

    Karaca, Okyay’ın öz geçmişine ilişkin şu bilgileri verdi:
    “Zeynep Bodur Okyay, İTÜ’de işletme mühendisliği okudu. Kendisi 1990-1992 arasında Harvard’da lisansüstü yönetici yetiştirme programına katıldı. Türkiye’ye döndükten sonra Kale Grubu’nun çeşitli birimlerinde görev aldı. Temmuz 2012’den beri Kale Grubu’nun başkanı olarak görevini sürdürmektedir. Okyay, birçok sivil toplum kuruluşu, dernek, vakıf ve odanın yönetim kurullarında faal olarak çalışmaktadır. İstanbul Sanayi odası (İSO) Meclis Başkanı, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkan Vekili, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Üyesi, DEİK AB İş Konseyi Başkanı, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Üyesi, Türk Eğitim Vakfı (TEV) Mütevelli Heyeti Üyesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Seramik ve Refrakter Meclisi Başkanı olarak görevlerini başarıyla sürdürmektedir.”

    “Üniversite-sanayi iş birliği bakımından bugünkü fahri doktora töreni çok anlamlı”

    Zeynep Bodur Okyay’ı tebrik eden, Türkiye sanayisine katkıda bulunan bir grubun liderini fahri doktora ile ödüllendirdiği için İTÜ yönetimini, senatosunu ve Rektör Karaca’yı kutlayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kale Grubu’nun kurucusu İbrahim Bodur’a da Allah’tan rahmet diledi.

    Kurtulmuş, konuşmasında şu sözlere yer verdi;
    “Artık üniversite sadece amfi ve dersliklerden ibaret değildir. Artık üniversite sadece akademik kariyerlerin verildiği bir yer de değildir. Şehir, sanayi, üretimle alakası olmayan üniversitelerin dünyadaki gelişime katkı sunabilmesi ve Türkiye’nin gelecek hedeflerine destek olabilmesi artık mümkün değildir. Aynı şekilde sanayinin de sadece birtakım avantajlar ve çok yüksek karlar üzerinden hareket etmesi ya da iş dünyasının da yüksek karlılığı ana hedef haline getirmesi bu da yeterli değildir. Bu alanda üniversite- sanayi iş birliğinin zorunlu olduğunu, kuluçka merkezlerinin, teknoparkların hatta sosyoparkların üniversitelerin ve sanayinin gelişmesi için zaruri olduğunu ifade etmek isterim.

    Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin yarınlarının bugünkünden çok daha aydınlık olacağını ifade ederek, “Üniversite-sanayi iş birliği bakımından bugünkü fahri doktora töreninin çok anlamlı olduğunu görüyorum.”

    “ Yeni teknolojiler geleceğin belirleyicisi olacak”
    Zeynep Bodur Okyay törende yaptığı konuşmada, 3 asra yaklaşan ömrü boyunca, bilim ve teknolojinin gelişiminde Türkiye’ye öncülük etmiş olan İTÜ tarafından fahri doktora ile onurlandırılmanın, kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.

    Konuşmasında zaman zaman duygulanan Okyay, kendisine verdiği emeklerinden ötürü merhum babası Hacı İbrahim Bodur’u rahmetle anarak, annesine, eşine ve iş arkadaşlarına desteklerinden dolayı teşekkür etti. İTÜ’den mezun olduğundan bu yana 28 yıl geçtiğini söyleyen Okyay, bu sürede dünyada çok fazla şeyin değiştiğini hatırlattı. İnsan-makine etkileşimi, yapay zeka, büyük veri, sürücüsüz ulaşım gibi kavramların hayatlarımıza girmeye başladığını anlatan Okyay, “Savunma ve havacılık sanayine yatırımlarımızı arttırıyor, ülkemizin bu alanda dünyada söz sahibi ülkeler arasına girmesi için çalışıyoruz. Amacımız, sadece günümüz şartlarında rekabet edebilen değil, rekabet yaratabilen bir grup olarak büyümek. ‘Köklerden Göklere’ ilkesiyle, geçtiğimiz 60 yılda edindiğimiz tecrübeyi, katma değeri bir araya getirerek, yolculuğumuza devam ediyoruz.” dedi.

    Önündeki rol modelden de gördüğü şekilde hayatta, “ben nereye geldim” diye değil, “hangi konularda öncülük yaptım?”, “kaç kişinin hayatına dokundum?” diye sormak gerektiğine inandığını ifade eden Okyay, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanın hayatta mutlaka bir iz bırakması lazım. Daha önemlisi, bunu kendimizden sonraki nesillere aktarabilmemiz lazım. Bir idealin peşinde koşmak, mücadele etmek, ‘daha iyiyi’ aramak, eskinin esiri olmamak, ülkeye hizmet etmek, Türkiye’yi yeni bir yere taşımak, her zaman maddiyatın önünde geliyor. Bir toplumun vasfı, devletin ve milletin gücü, vasıflı, yetenekli, üretken ve her bakımdan bilgili topluma sahip olmasından gelir.” Tören, İTÜ Mezunu, Türk Sanat Müziğinin değerli sanatçısı Melihat Gülses’in konseriyle sona erdi.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.