Yerli mermere üvey evlat muamelesi yapıyoruz

Turizm, inşaat, petrol sektörlerinde faaliyet gösteren Niziplioğlu Holding, 2018 mart ayı itibari ile kurduğu Nimaş Madencilik ile maden sektörüne de giriş yaptı. Türkiye’deki maden sahalarının rezerv tespitlerini yaparak borsaya kazandırmayı hedefleyen firma, ilk aşamada 10 tane maden sahasını alarak çalışmalarına başladı. Türkiye’nin maden açısından oldukça zengin olduğunu belirten Niziplioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu, buna rağmen madencilikten yeterince verim alınamadığını belirtti. Kanada, ABD, Rusya gibi ülkelerin ekonomilerindeki önemli bir payın madencilik faaliyetlerinden geldiğinin altını çizen Niziplioğlu, “Maden Yatırım Ortaklığı Projesi ile Türkiye’de işletilmeyen tüm maden sahalarının rezerv tespitlerini yaparak uluslararası piyasaya sunmayı hedefliyoruz. Böylece yatırımcıları Türkiye’ye çekebileceğiz ve bu sektörde şu anda var olan yatırım kaynağı sorununu da aşmış olacağız. Dolayısıyla hem yatırımcı, hem sektör, hem de ülke kazanacak” dedi.

Türkiye’de metalik madenler kadar doğaltaş madenlerini de eğilinmesi gerektiğine vurgu yapan Niziplioğlu, “176 çeşit mermerimiz olmasına rağmen biz bu konuda mermeri gelir olarak da maden olarak da kabul etmiyoruz. Halbuki dünya mermer rezervinin yüzde 50’si Türkiye’de olmasına rağmen halen bunu değer olarak algılamıyoruz. Yerli mermere neden üvey evlat muamelesi yapıyoruz anlamış değilim. Mermeri işleyip son kullanıcıya ulaştıran bir konuma gelirsek elde ettiğimiz gelir 10 milyarlarca dolara ulaşabilir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin maden çeşitliliği açısından ve özellikle de mermer ve doğaltaş kalitesi konusunda oldukça iyi olduğunu ifade eden Niziplioğlu, “Farklı çeşit renk ve desenlerde doğaltaşlarımız var. Fakat biz bunları kendimiz işlemek yerine blok olarak dünyaya satıyoruz. Fakat bu doğru bir yöntem değil. Bu şekilde madencilik sektörünü geliştiremeyiz. Niziplioğlu Holding olarak burada devreye giriyoruz. Ekonomik bir değer çıkarmayı hedefliyoruz. Biz Türkiye’de şu anda var olan ve ruhsatları alınmış maden ve ocakları toplayarak bunların rezerv tespitlerini yaparak bunları borsaya kazandırmayı hedefliyoruz” dedi. Maden Yatırım ortaklığı Projesi ile işlenmek için bekleyen onlarca maden ocağı, yatırımcı tarafından değerlenebileceğini belirten Niziplioğlu, “Böylece Türk ekonomisine 150 milyar dolarlık bir katkı sağlayabileceğiz. Buna bir örnek vermek gerekirse, şu an halihazırda Antalya’da bir mermer ocağını aldık. 600 milyon metreküp rezerve sahip bir ocak. Böyle yüksek kaliteli bir ocağı ekonomimize kazandıracağız. Biz maden yatırım ortaklığı ile bunun gibi değerli maden ocaklarını borsaya kazandırarak değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı.

Maden ve Ocak Teknolojileri Dergisi aracılığı ile tüm maden sektörüne seslenmek istediğini ifade eden Niziplioğlu, “Ben buradan madencilere seslenmek istiyorum. Maden sahalarımızı değerlendirelim. Uluslararası yatırımcılar Türkiye’deki madenlerin rezervlerini görünce Afrika’ya yaptıkları yatırımları Türkiye’ye de yapacaklardır. Kurduğumuz maden yatırım ortaklığı ile hem saha sahibi hem yatırımcı hem de ülke kazanacak” dedi.

Maden Yatırım Ortaklığı ile Türkiye’de çalışmayan maden sahası kalmayacağını vurgulayan Niziplioğlu, “Halihazırda 10 tane maden sahası için çalışmalara başladık. UMREK başvurusunu yaptık. Rezerv tespitleri yapılacak. Bir yandan da biz maden sahalarını araştırmaya devam edeceğiz. Aslında süreci daha da hızlandırmak istiyoruz. Fakat bazı prosedürlerden ve projemizi tam olarak anlatamadığımız için yavaş ilerliyoruz. Fakat sorun değil. Biz her gittiğimiz yerde projemizi anlatarak gerek firmaları, gerekse sektör temsilcilerini bilgilendirmeye devam edeceğiz” dedi. Halihazırda 100’e yakın inceledikleri saha olduğunu belirten Niziplioğlu, “Bunları da zaman içinde UMREK ile ortak çalışarak bir an önce rezerv çalışmalarını yapıp onları da uluslararası sermayeye açmak istiyorum. Bu rezerv çalışmaları da Niziplioğlu olarak biz yapacağız” şeklinde konuştu.

Türkiye’deki maden sektörünün en önemli problemi kaynak bulamamak olduğunu belirten Niziplioğlu, “Kaynak olmadan da tesisler kuralamıyor ve yatırım yapılamıyor. Bizim projemiz ile bu kaynağı uluslararası piyasadan bulabileceğiz. Rezervleri tespit edilmiş maden sahasını gören yatırımcılar Türkiye’ye akın edecektir. Bu sahalar elimizde var. Yapmamız gereken tek şey rezervlerini tespit ederek piyasaya açmaktır. Biz bunu yapacağız. İlk aşamada doğaltaş ve altın sahaları üzerinden ilerlemeyi planlıyoruz. Türkiye’de ki en kötü sahada bile 200 milyon dolarlık potansiyel var. Bunları borsaya taşıyarak değerlendireceğiz. Yine altın, hem yerel hem de uluslararası piyasa tarafından oldukça ilgi görüyor. Alıcısı hazır. Bunu değerlendirmek istiyoruz” dedi.

Maden Yatırım Ortaklığı ile yatırımcının sondajı atılmış ve rezerv tespiti yapılmış bir saha verdikleri için yatırım riskini de oldukça azaltacaklarını belirten Niziplioğlu, “Sahanın kar oranı belli olduğu için rahatlıkla yatırımcı tesis kurabilecek ve hemen işletmeye başlayacak. Hem yatırımcı ne aldığı bilecek hem de ülke kazanacak. Türkiye’deki maden yatırımcıları genelde yanlış rezerv tespiti nedeniyle batıyor. Bu sistemle bunun önüne geçeceğiz. Maden yatırım ortaklığı ile eğer bir firmanın istediği kar çıkmaz ise tüm belgeler resmi olduğu için hakkını rahatlıkla arayabilecek. Çünkü tüm rezerv tespitleri ilgili kurumların onayından geçecek. Bu nedenle resmi muhatapları olacak” dedi.

Sektör temsilcileri ile dirsek teması

Proje için sektörün dernekleri ile de irtibat halinde olduklarını ifade eden Niziplioğlu “Birkaç görüşme yaptık. Zamanla bu görüşmelerimiz artacak. Biz projemizi sektöre anlatmaya devam ediyoruz. Bu projeyi bir sektör haline getirmeyi hedefliyoruz. Bizden sonra yüzlerce madenci arkamızdan gelecek. Eğer bunu başarabilirsek sektör çok yol katetmiş olacak” ifadelerini kullandı. Maden Yatırım Ortaklığı Projesini her platformda anlatmak istediklerini belirten Niziplioğlu, çalışmalarımız devam ediyor. 2019 yılında bu konuda önemli ilerleme gerçekleştireceğiz. Hem sektöre hem de ülkemize kazandıracağız” ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı.