Yeni yıl “yeni” sosyal medyanın yılı olacak
“Modern bilişim teknolojisi, gerçek bir güvensizlik krizine sebep oldu” diyen Türkiye’nin yeni nesil ve yerli sosyal ağ uygulama girişimi PeerBie’nin Kurucusu Semih Seçer “Bu da beraberinde sosyal medyanın reformunu hızlandırdı, artık büyük gruplar halinde konuşan platformlar değil, ‘niş platformlar’da, daha güvenli ve bizimle ilgili olanlarla bir arada olmayı tercih edeceğiz” dedi. “2019’da da bu hareketleri dünyanın sosyal medya kullanım alışkanlıklarına dair raporlardan görüyoruz” diyerek, 2020 yılının veri tüketim trendlerini 5 maddede özetledi.
Sosyal ihtiyaçlar doğrultusunda uygulamalar geliştiren PeerBie, yeni dijital dünyada fırsatlar kadar risklerin artışıyla daha ‘niş’ ve güvenli ortamların öne çıkacağı düşüncesi ile 2020 yılında sosyal medya kullanımına ve hangi trendlerin öne çıkacağına dair tahminlerini paylaştı.
“Yeni yıl beraberinde yeni sosyal medyayı getirecek. Dünyanın sosyal medya kullanım trendlerini analiz ettiğimizde, her geçen gün aile, arkadaş ve takipçilerimizden oluşan küçük platformlara yöneldiğimizi görüyoruz. Herkesi değil, bize uygun takipçileri hedefliyoruz. Yeni sosyal medya artık gelenekselde olduğu gibi herkesi hedeflemiyor. Sosyal medyadan da beklentimiz, tüketim trendlerindeki gibi daha ‘bize özel’ yani niş olması yönünde. 2020 yılında her geçen saniye artan 4 milyarı aşkın internet kullanıcısı her gün yeni bir veri üretmeye ve kendisi ile ilgili verileri tüketmeye devam edecek.” açıklamalarını yapan PeerBie Kurucusu Semih Seçer, 2020 yılında sosyal medyadan kullanıcıların ne beklediğini ve nasıl bir kullanım tarzı sergileyeceğini 5 maddede yorumladı.
1. Küçük gruplar halinde konuşmak isteyeceğiz
Sesini daha çok duyurmak ve kendisiyle daha çok etkileşim isteyen kullanıcılar, artık daha özel iletişim kurabilecekleri mini yani ‘niş’ ve güvenli gruplara dahil olmak isteyecek düşüncesiyle Seçer, “Artık sosyal medya kullanıcısı daha akıllı ve daha bilinçli. Kendine özel veriye daha hızlı ulaşmak istiyor, gerçek anlamda etkileşim beklentisi yüksek, kolayca fark edilebilen, takipçi ve beğeni sayıları ile değil, beklentileri ile öne çıkan bir profil sergilemek istiyor. Anons edilen değil, konuşan, fikir ifade eden, dinleyen, öğrenen ve öğreten olmak istiyor. Yeni teknolojilerin ürünlerinin de bu beklentilere cevap vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Facebook CEO’su Mark Zuckerberg de kendi platformunda ‘grup’ların Facebook’un önemli bir taşıyıcısı olduğunu söylemişti. Bu durum beraberinde, kullanıcıların daha az eforla hayat kalitelerini daha çok artırmaya yardım eden uygulamalara yöneleceği anlamına geliyor. Sosyal medyanın bugün pek alışmadığımız, bizim o platformlarda kalmamızı sağlayacak yeni servisleri hayata geçireceğinin altını çizerek “sohbet ve sosyalleşmek için yola çıkan pek çok uygulama artık anlamlı verisi ile kullanıcısına daha ‘derin’ anlam katmaya çalışıyor. Yakın zamanda Instagram uygulaması içinden tanımlanabilecek kredi kartı bilgileri ile online ürün satışına başlanması gibi” açıklamasını yaptı.
2. Videolar, tahtını koruyacak
Semih Seçer, “Videolara olan ilgimiz devam ediyor. Kolay paylaşılması, eğlenceli olması, çabuk tüketilebilmesi gibi gerekçeler videolara olan ilgiyi her geçen gün artırıyor. YouTube, Google arama motorundan sonra ikinci en büyük arama motoru konumunda. Cisco’nun son araştırmaları 2020 yılında videonun internet trafiğinin yüzde 75’ini kaplayacağını ortaya koyuyor” diyerek videonun önemini vurguladı.
3. Sosyal medya daha demokratik olacak
Seçer, “Gartner tarafından hazırlanan ‘2020 Yeni Teknolojiler’ raporunda ortaya konduğu gibi Augmented Reality (AR), Artificial Intelligence (AI) ve Machine Learning (ML)’in daha çok hayatımıza girmesi ile sosyal medyanın demokratikleşmesi ve çoklu tecrübe gibi kavramlar kavramdan önce davranışla hayatımızın bir parçası olacak ve yaşam pratiklerimizi değiştirecek” dedi.
4. Sahte haberi filtreleyip vakit kaybetmeyeceğiz
Sosyal medya ve yapay zeka birlikteliğinin aslında gönderilerin önceliği, hangi içeriğin kime gösterileceği gibi konularda şu anda çokça kullanıldığını, ilerleyen günlerde de “sahte” haberlerin filtrelenmesi için kullanımının artacağını düşünen Seçer, bu sayede yanlış veriyle yaşanacak vakit ve verim kaybının önüne geçileceğini öngörüyor.
5. Güvenli miyiz ve güvende miyiz?
“Girdiğimiz her uygulama, platform ve kanal kendi algoritmalarını üretiyor ve sizin davranışlarınıza özel bir deneyim sunmaya çalışıyor. Bunu uzun zaman fark etmedik ve şaşırdık, verinin bizi etkilemesine izin verdik. Hem kendi güvenliğimiz hem de varlığımızın sosyal medyadaki güven kriterini önemsemeye daha çok başlayacağız. Yaşanan güvensizlik krizleri ile artık kullanıcıların da dünya devlerinin de kişisel bilgilerin toplanış ve kullanım şekillerine titizlik göstermeye başladığını gördük. Bunun için ülkemiz dahil dünyada Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) alanında tedbirler alınıyor, yaptırımlar yasallaşıyor. Bu konuda daha çok gelişme ve haber duyacağız”