Yapı ruhsatlarında yaşanan artışla gayrimenkul sektörü gaza bastı
Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER, gayrimenkul sektörünün alt segmentlerini üçer aylık dönemler halinde irdelediği, 2017 yılında da Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) katkılarıyla yayınlamaya devam edeceği ‘GYODER Gösterge Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2017 1. Çeyrek Raporu’nu yayınladı. 2016 yılında toplam konut stokuna 750 bin 336 yeni konutun eklendiği belirtilen raporda, yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünün önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,9 arttığı, yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların toplam yüzölçümünün ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,6 artış gösterdiği ifade edildi. Ayrıca daire sayılarına göre yapı ruhsatı miktarının önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,4, yapı izin belgesi miktarının ise yüzde 15,3 oranında arttığı bilgisine yer verildi.
GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği), dünya ve Türkiye ekonomisinden, temel makroekonomik göstergelere, sektör içi üretim rakamlarından, çeşitli istatistiklere kadar önemli bilgiler aktaran ‘GYODER Gösterge’ ile gayrimenkul sektörüne ışık tutmaya devam ediyor. 2017 yılında da Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) katkılarıyla yayınlamaya devam edecek olan GYODER Gösterge, tasarımında ve içeriğinde gerçekleştirilen revizyonlarla yepyeni bir kimliğe kavuştu. Temel ekonomik verilerin yanı sıra konut, krediler, AVM, ofis, lojistik, turizm, GYO gibi gayrimenkulün tüm alt segmentlerini kapsayan raporda bu yıl ayrıca Prof. Dr. Emre Alkin’in de değerlendirmeleri yer alacak. Rapor, aynı zamanda yenilenecek web sitesi ile dijital ortama taşınacak.
Türkiye gayrimenkul sektörünün dinamiklerinin incelendiği GYODER Gösterge 2017 1. Çeyrek Raporu’nda; son 15 yıllık süreçte çok hızlı bir değişim kaydeden konut sektöründe, sosyo-ekonomik bazda tartışılan önemli noktalardan birinin konut fiyatları olduğu belirtildi.
Konut fiyatlarının yükselmesi memnuniyetle karşılanıyor
Gayrimenkul fiyatlarındaki reel artış ile ekonomik büyüme arasında doğrudan bir ilişkinin olduğu vurgulanan raporda; dünyanın birçok yerinde, özellikle Almanya’da konut fiyatlarının yükselmesinin huzursuzluk yarattığı ancak Türkiye’de böyle bir gelişmenin memnuniyetle karşılandığına dikkat çekildi. Yatırım amaçlı gayrimenkul alanların azımsanmayacak kadar çok olduğu Türkiye’de, gayrimenkul fiyatlarının artışının huzursuz edici bir gelişme olarak görülmediği belirtildi. İnşaat sektörünün hem büyüme hem de istihdam dinamikleri üzerinde göz ardı edilemez bir ağırlığının bulunduğu ifade edilen raporda; gayrimenkul yatırımlarının sektöre ivme kazandırdığı kaydedildi. Raporda ayrıca Türkiye’nin küresel inşaat pazarında giderek yükselen, hatta pazar payı en hızlı artan ülkelerden biri olduğu vurgulandı.
Endeksteki artış talebin sürekliliğini işaret ediyor
Türkiye genelinde son verilere göre yapılan analizlerde fiyat artışının halen makul bir eğilimde devam ettiğine dikkat çekilen raporda, Türkiye’de ortalama konut fiyatlarının Ocak 2012 ile Ocak 2017 arasında, reel olarak yüzde 43,09 oranında arttığı, yeni konut fiyat endeksinde de aynı dönemde yüzde 35,72’lik reel fiyat artışı sağlandığı bilgilerine yer verildi. Ayrıca her iki endekste kabul edilir bir artış oranı yaşandığı ve endekslerin artışının, sektörün canlılığını ve talebin sürekliliğini işaret ettiği belirtildi.
Sektörde orta vadede eğilim büyüme yolunda
Türkiye’de konut arzı ile talebinin yavaş yavaş oturmaya başladığının belirtildiği raporda, yıllık ortalama 1 milyon adet konutun el değiştirdiği ve 650 bin adet yeni konut ihtiyacının sürdüğüne dikkat çekildi. Raporda şu değerlendirmelere yer verildi: “Köyden kente göçün devam ettiği Türkiye’de, kentleşme oranı yüzde 78 ve buna bağlı nüfus 60 milyon civarında. 2023 yılına kadar kente göçün devam etmesi ve kentleşme oranının yüzde 84’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Buna göre kentleşen nüfusun 2023 yılında 71 milyon olması öngörülüyor. Bu göç kaynaklı kentleşme nedeniyle 2025’e kadar göç alan şehirlerde konut talebinin devam etmesi bekleniyor. Demografik ve ekonomik gelişmeler göz önüne alınıp dünya ile kıyaslandığında sektörün daha çok potansiyel içerdiği görülüyor. Türk inşaat ve konut sektörü, büyüyen Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden olmaya devam edecek. Dolayısıyla gerek Türkiye, gerekse sektörle ilgili istikrar ve dinamik yapı devam ettikçe, orta vadede eğilim büyüme yolunda olacaktır.”
Teşvikler sektöre hareket kazandırdı
Konut satışlarının, yılın ilk çeyreğinde 2016’nın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 7 oranında arttığının belirtildiği raporda, aynı dönemde ilk el satışların yüzde 4, ikinci el satışların yüzde 10, ipotekli satışların ise yüzde 30 arttığına dikkat çekildi. Konut piyasasına olumlu yönde etki eden bazı düzenleme ve teşviklerin, alım satımlarda hareketliliğe yol açtığı vurgulandı. 2017 yılında nihai tüketiciye; ‘Yabancıların konut edinmesi ve vatandaşlık hakkı verilmesine ilişkin düzenlemeler’, ‘150 metrekareden büyük konutların KDV oranlarının yüzde 8’e indirilmesi ile ilgili düzenlemenin 30 Eylül 2017’ye kadar uzatılması’, ‘Tapu harcının 30 Eylül 2017’ye kadar geçerli olmak üzere binde 20’den binde 15’e düşürülmesi’ gibi teşviklerin verildiği belirtildi.
Nüfus artışı konuta talebi artıracak
Büyük şehirlerdeki nüfus artışının konut sektörüne olan talebin artmaya devam edeceğini işaret ettiği belirtilen GYODER Gösterge’de; inşaat sektörünün cari fiyatlarla GSYH’den yıllık bazda aldığı payın yüzde 8,8 olduğu, 2016 son çeyrekte inşaat sektörü büyüme oranının yüzde 18,3 iken, GSYH büyüme oranının yüzde 13,7 olduğu bilgilerine yer verildi. Beklenti ve Güven Endeksleri’nde 2016 yılı son çeyrekte yaşanan düşüşün ardından 2017’nin ilk çeyreğinde artış yaşandığı kaydedildi.
Yapı ruhsatlarında artış sektörü hareketlerdirdi
2016 yılında toplam konut stokuna 750 bin 336 yeni konutun eklendiği belirtilen raporda, yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünün önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,9 arttığı, yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların toplam yüzölçümünün ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,6 artış gösterdiği ifade edildi. Ayrıca daire sayılarına göre yapı ruhsatı miktarının önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,4, yapı izin belgesi miktarının ise yüzde 15,3 oranında arttığı bilgisine yer verildi.
Konut kredisi hacmi 175 milyar TL’ye ulaştı
Toplam bankacılık sektörü içerisinde Yerli Özel ve Yabancı Mevduat Bankaları’nın arttığının belirtildiği raporda, toplam konut kredisi hacminin 2016 yıl sonu itibarıyla 175 milyar TL’yi aştığı vurgulandı. 2016’nın 3. çeyreğinde kullanılan yeni konut kredisinin, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artarak, 13,2 milyar TL’ye ulaştığı, ortalama kredi tutarının söz konusu yılın 2. çeyreğine göre azalsa da önceki yılın aynı dönemine göre artarak 115 bin TL olduğu ifade edildi. Faiz oranlarındaki düşüşün 2016 yılının 2. çeyreğinden bu yana devam ettiğinin belirtildiği raporda, 2017 yılı Mart ayı itibarıyla aylık faizin yüzde 0,87, bileşik faizin ise yüzde 10,95 seviyesine indiğine dikkat çekildi. Ayrıca konut kredilerinin bireysel krediler içindeki payının hem bir önceki yılın aynı dönemine hem de önceki çeyreğe göre artarak yüzde 38,5 olduğu belirtildi.
Yabancı yatırımlarında alan bazında artış, işlem sayısında düşüş
Doğrudan yabancı yatırımların ve yabancılara gayrimenkul satış rakamlarında yaşanan düşüşün 2016 yılından bu yana devam ettiğinin ifade edildiği raporda, yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 azaldığı kaydedildi. Yabancıların Türkiye’de yaptıkları yatırımların; alan bazında 2017’nin ilk üç ayında, 2016’nın aynı dönemine göre yüzde 17,1 artış, işlem sayısında ise yüzde 13,4 azalış gösterdiği belirtildi.
Türkiye’de toplam AVM sayısı 390’a ulaştı
Türkiye genelinde toplam AVM sayısının 390’a, toplam kiralanabilir alan stokunun ise yaklaşık yüzde 5’lik artış ile 11 milyon 600 bin metrekareye ulaştığı ifade edilen raporda; bu rakamın, İstanbul’un toplam kiralanabilir alan stokunun yaklaşık yüzde 38’ini oluşturduğu ifade edildi.