Tuvallerden Cannes Film Festivali’ne Uzanan Hikâye: “Verwegenheit”

Rahşan Düren’in soyut ve yarı-soyut kompozisyonlarının derinliklerine inen “Verwegenheit” sergisinin atmosferi, sanatın sınırlarını zorlayan bir kısa filme de ilham kaynağı oldu. Cannes Film Festivali’nde kısa film kategorisinde aday gösterilen “Verwegenheit” kısa filmi, uluslararası arenada da yankı uyandırdı.
Sinematografik kurgusu sayesinde mekâna özgü performatif bir yerleştirmeye dönüşen “Verwegenheit” sergisi, yalnızca izleyiciler üzerinde değil, sinema dünyasında da büyük bir etki yarattı. Sanatçının eserlerinden ilham alınarak çekilen “Verwegenheit” adlı kısa film, prestijli Cannes Film Festivali‘nde kısa film kategorisinde aday gösterildi.
“Verwegenheit” adlı kısa film, aynı isimli serginin de yer aldığı Tarhan Han‘ın büyüleyici atmosferinde çekildi. Yönetmenliğini ve müziklerini Metecan Düren’in üstlendiği ve aktris Saran Düren’in performansına sahne olan film, iki yabancının beklenmedik buluşması etrafında kurgulanarak Rahşan Düren’in eserlerinin de sergilendiği mekânın ruhunu yansıtan bir yolculuğa davet ediyor.
“Kendini ve beni kurtar”
“Verwegenheit” adlı kısa film, “Bir Yabancıyla Randevu” teması etrafında şekillenirken, bir adamın yıllar boyunca sevdiği kadını fark ettirmeden izleyişini ve bu derin tutkunun nihayet yüzeye çıkışını konu alıyor. Adam sonunda kendi çıkmazından kurtulmak için yıllarca uzaktan izlediği kadına bir telefon açıyor. Reddedilmekten korksa da kararlı bir sesle uzun bir konuşma yaptıktan sonra, bir sihirbaz gibi yıllardır fark ettirmeden yanında olduğu kadına “Kendini ve beni de kurtar” diyor. Kadının şaşkın, tedirgin ve korkmuş bir şekilde ilk tepkisi, bu adamın varlığını reddetmek oluyor. Ancak telefon kapandıktan sonra, zihnindeki parçalar bir araya geliyor. Tüm bu yıllar boyunca onun hep bir adım ötesinde olan biri olduğunu fark ediyor. İlk refleksi kaçmak olsa da içindeki merak ve bilinmezlik onu sarmaya başlıyor. Sonunda, o buluşmaya gitmeye karar veriyor. Film, kadının yalnız başına buluşma alanına gitmesiyle başlıyor. Onu takip eden kamera, içindeki tedirginliği ve merakı gözler önüne sererken, seyirciyi de bilinmezliğin içine çekiyor. Kadın, buluşmaya gittiği alanda hiç tanımadığı birisini arıyor.
Sanat ve Sinemanın Kesişimi
Sanatın bir sınırı olmadığını dile getiren Rahşan Düren, “Renklerin ve dokuların içinde gizlenen bir hikâye bazen bir filme dönüşebilir. ‘Verwegenheit’ sergisi, içsel dünyamızdaki bilinmezliklerle yüzleşme cesaretini anlatıyordu. Bu film, o yüzleşmenin sinemasal bir anlatımı oldu. Tarhan Han’ın mistik atmosferi, bir sanat mekânı olmaktan çıkıp bir hikâye mekânına dönüştü. Bu film, sanat ve sinemanın bir araya geldiğinde nasıl yeni anlamlar yaratabileceğini gösteren bir deney oldu. Karakterin taktığı maskede de “Protect me from what i want” (Beni, arzuladığımdan koru) yazısı dikkat çekiyor. Dolayısıyla, kısa filmimiz estetik detaylarıyla yalnızca görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda derin psikanalitik katmanlar da barındırıyor” dedi.
Film, izleyicilere gizemli ve duygusal bir yolculuk sunarken, Rahşan Düren’in eserlerinden ilham alarak sanat ve yaşam arasındaki bağları sorguluyor.