Türkiye’de yaklaşık 400 bin kişi alarm kullanıyor
Dünyada her geçen gün büyüyen alarm ve güvenlik hizmeti sektöründe, toplam hane ve iş yeri sayısına göre alarm sistemi kullanma oranı Amerika’da yüzde 20, İspanya’da ise yüzde 9 seviyesinde. Türkiye’de ise bireysel ya da ticari potansiyel kullanıcıların sadece yüzde 2’si bu hizmetleri kullanıyor
5 kıtada 24 ülkede güvenlik çözümleri sunan İspanyol markası Prosegur, Türkiye’deki faaliyetlerine tüm hızıyla devam ediyor. Prosegur Türkiye Direktörü Metin Kastro, Türkiye’de potansiyel kullanıcı sayısının 20 milyon olduğunu ve bu rakamın sadece yüzde 2’sinin alarm kullandığını belirtiyor. Alarm hizmeti almayı tercih edenlerin Avrupa’da oranı yüzde 9-11 ve Amerika’da ise yüzde 20-23’lere çıktığını ifade eden Kastro, “Prosegur olarak hedefimiz, Türkiye’nin alarm ve güvenlik hizmetindeki potansiyelini artırmak” dedi.
“Türkiye’deki penetrasyon oranını artırmayı hedefliyoruz”
Mal ve can kaybı gibi olumsuz sonuçlar doğuran hırsızlık ve yangın vakalarının sıkça yaşandığı Türkiye’de kişiler, bireysel tedbir almayı tercih ediyor. Hırsızlık oranının oldukça yoğun olduğu il ve ilçelerde alarm tercihinin az olduğuna değinen Prosegur Türkiye Direktörü Metin Kastro, “Türkiye’de sadece 400 bin civarı alarm kullanıcısı bulunuyor. Avrupa ve Amerika’ya göre kıyasladığımızda, bu oranın çok düşük olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla pazar payını ve penetrasyon oranını artırmayı hedefliyoruz” dedi.
“Türkiye’nin potansiyeline güveniyoruz”
Kastro, “Türkiye’deki hane ve iş yeri sayısı ile alarm sistemleri kullanma penetrasyonunu özellikle Avrupa ve Amerika ile kıyasladığınızda Prosegur’un neden Türkiye’ye yatırım yaptığının cevabını alıyorsunuz. Türkiye’de alarm sistemi kullanma penetrasyonu yüzde 2’lerde seyrederken Avrupa’da bu oran yüzde 9-11 bandında, Amerika’da ise yüzde 20’nin üzerinde bulunuyor. Prosegur, Türkiye ekonomisine ve pazar koşullarına güveniyor. Prosegur, stratejik bir yatırımcı olduğundan dolayı yatırımlarını finansal bir yatırımcı gibi kısa süreli değil, uzun vadeli, 40-50 yıl gibi süreleri düşünerek yapıyor. Bir ülkenin ekonomik hayatı boyunca inişler ve çıkışların olması doğaldır. Dolayısı ile işinize uzun vadeli bakıyorsanız ülkeye ne zaman girdiğiniz değil, ülkeye olan genel güveniniz ön plana çıkar. Türkiye, büyük ölçekli global şirketlerin yatırım yapabileceği alt yapıya ve potansiyele sahip bir ülke. Türkiye’nin potansiyeline çok güveniyoruz” diye belirtti.