DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3005,886
BIST 9549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    TOKİ’den yangına karşı dirençli malzeme

    TOKİ’den yangına karşı dirençli malzeme
    07.05.2018
    A+
    A-

    İstanbul’da düzenlenen Ulusal İtfaiye Sempozyumu’na katılan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkan Yardımcısı Mehmet Özçelik, yaptığı konuşmada “Türkiye’nin en büyük konut üreticisi olarak, özellikle “can güvenliği” temelinde gerek yapısal gerek işlevsel boyutta bir planlama ile ilerliyoruz” dedi.

    Konut projelerinde yangınlara karşı dirençli malzeme kullandıklarına vurgu yapan Özçelik, “Yangınlar büyük ölçüde plastik, poliüretan ve polistren gibi yanıcı malzemelerden kaynaklandığı için, ürün kullanımında hassasiyet gösteriyoruz.   İdaremiz tarafından inşa edilen yapılarda yangının dış cephelerde yürümemesi için yangına dayanıklı dış cephe malzemeleri kullanıyoruz” açıklamasında bulundu.

    “Şehirlerimizi geleceğe taşımak için, “insan ve mekan” ekseninde fiziki ve sosyal alanlardaki tüm unsurları çok boyutlu olarak ele alıyoruz; yaşam alanlarımızı daha güvenli ve konforlu hale getirmeye çalışıyoruz” diyen Özçelik şöyle devam etti:  “Nüfus artışı, göçler ve kentsel yenileme gibi nedenlerden dolayı ülkemizde konut sektörünün önemi giderek artarken, daha nitelikli ve güvenli yapılara ihtiyaç duyuluyor.  Konut talebindeki artış nedeniyle Türkiye’de her yıl yaklaşık 800 binin üzerinde konut üretilmesi gerekiyor. Satılan konut rakamlarına bakarsak, yapı güvenliğinin ne derece önemli olduğu kendini açıkça gösteriyor. Geçen yıl ülkemizde 1 milyon 341 bin konutun satışı yapıldı, bu yıl da yeni bir rekorla 1 milyon 400 bin satış ile tamamlanacağını öngörüyoruz.  Dolayısıyla ülke ekonominin lokomotifi olan sektörümüzün, geleceğin güvenli şehirlerini kurmada büyük bir sorumluluğu var.”

    60 şehirde 193 kentsel dönüşüm projesi

    Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm hareketinin TOKİ tarafından yürütüldüğüne ve bu kapsamda 60 şehirde toplam 53 milyon m2 alanda 193 aktif kentsel dönüşüm projesi yürüttüklerini belirten Özçelik, “İdare olarak tüm çalışmalarımızı “sürdürülebilir şehirler hedefiyle” hayata geçiriyor. Sürdürülebilirlik açısından üzerinde durduğumuz unsurların başında afetlere dirençli planlı bir yapılaşmanın ortaya konulmasıdır.  Yangın ve diğer afet zararlarını azaltmaya yönelik şehir planlaması ve yapılaşmada, ön planda bazı tutulan kritik noktalar bulunuyor: Risk açısından değerlendirilmesi gereken bu alanlar arasında, “Şehirsel ölçekte hasar görebilirlik, doğru arazi kullanımı, nüfus yoğunlukları, ulaşım ve altyapı sistemleri, okul-hastane gibi kritik donatı alanlarının tespiti ” öne çıkıyor” diye konuştu.

    Yapılardaki riskler minimize edilmeli

    Deprem kuşakları üzerinde yaşamanın kaçınılmaz bir gerçek olduğunu söyleyen Özçelik, bu nedenle yapılardaki riskleri minimize edecek şekilde bir planlama yapmak zorunda olduklarını belirtti.

    Ülkemizdeki binalarda yapısal ve yapısal olmayan 2 ana risk unsuru bulunduğunu belirten Özçelik, “Taşıyıcı ve taşıyıcı olmayan yapı unsurlarındaki hatalar, binaların yıkılması, yanması sonucu gibi ağır sonuçlar ortaya çıkarıyor.  Bilhassa zemin özellikleri dikkate alınmaması, projelere öngörülen dışında yapılan müdahaleler, can ve mal kayıpları ile sonuçlanıyor. Mekan ve zemin uygunluğunu yanında önem taşıyan bir diğer unsur ise İmar Planları. Kentleşme ve yoğun yerleşmenin ortaya çıkmasıyla, yangın önlemleri, şehir planlaması kapsamında ele alınmaya başlanmıştır. Bu doğrultuda imar planlarında, konut, ticaret, sanayi gibi fonksiyon bölgeleri oluşturulması öngörülmüştür. İmar Planı kapsamında belirlenen yapı yoğunluğu ve kat yüksekliklerine ilişkin kararlara uyulması, olası risklerin minimize edilmesi bakımından büyük önem arz ediyor” açıklamasında bulundu.

    Yangın riskleri üzerine yapılan araştırmalara da değinen Özçelik,  “Araştırmalar bu alanda kat etmemiz gereken bir yol olduğunu gösteriyor. Araştırma sonuçlarında, Türkiye’de 2007 öncesinde yapılan 10 kat üzerindeki binaların, yapı kalitesi nedeniyle yangın açısından büyük risk taşıdığına işaret ediliyor.  Dolayısıyla hem üzerinde bulunduğumuz coğrafya, hem de sorunlu ve riskli bina oranlarımızdaki yükseklik nedeniyle, yangın risklerini de binalar gibi kentsel ölçekte planlayarak bertaraf etmemiz gerekiyor” dedi.

    TOKİ olarak tüm yapılarda duman dedektörleri, ısı algılama dedektörleri, gaz dedektörleri gibi yangın ihbar sistemleri kurarak yangına erken müdahale imkanı sağladıklarını vurgulayan Özçelik, “Tabi burada ulaşım ağı da büyük önem taşıyor.  Olası bir yangın anında binalara hızlı müdahale için, ulaşım yolları ilgili yönetmeliklere uygun olarak projelendiriliyor. Bina yerleşimleri de, yapı yaklaşma sınırları göz önünde bulundurularak, yangının bir binadan diğerine sıçramasına imkan vermeyecek şekilde tasarlanıyor” ifadelerini kullandı.

    Herkesin kendi uzmanlık alanlarında farklı gayretler ortaya koyduğunu söyleyen Özçelik, “İnanıyorum ki bu çaba ile milletimiz daha güzel şehirlerde, yaşayacak ve kalkınmış bir Türkiye idealine hep birlikte ulaşacağız” dedi.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.