Teknoloji bağımlılığı çocukları obez yapıyor
Özellikle çocukluk çağında yaygın olarak görülmeye başlanan obeziteye karşı etkin mücadele ve bilinçlendirme kapsamında çocuk kanallarında artık cips ve gazlı içecek reklamları yayınlanmıyor. Çocuklar başta olmak üzere, hareketli bir yaşam için herkes spora teşvik edilirken, erken teşhisin de önemine dikkat çekiliyor. Nişantaşı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Birsen Öztürk, çocukluk çağındaki obezite yaklaşımını değerlendirdi.
Vücutta aşırı yağ depolanması ile karakterize olan obezite sıklığının, yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda da hızla arttığını söyleyen Nişantaşı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Birsen Öztürk, “Ülkemizde fazla kilolu çocuk oranı yüzde 14.3, obez çocuk oranı ise yüzde 8.2 olarak bildirilmektedir. Obez çocukların çoğu ilerleyen yaşlarda da obezite ile mücadele etmekte ve ciddi sağlık sorunları yaşamaktadır. Erişkinlerde obezite tedavisinin güçlüğü düşünüldüğünde, çocukluk çağında gereken müdahalenin yapılması oldukça önem kazanmaktadır. Bir çocuğun kilo, boy, boya göre tartı, vücut kitle indeksi, bel çevresi gibi ölçümleri yapılarak obez olup olmadığına karar verilebilir” şeklinde konuştu.
“Erken müdahale ile çocuğunuzu obeziteden koruyun”
Obezite tanısı için yetişkinlerden farklı olarak çocuklar için tek bir ölçü değeri olmadığı ifade eden Öztürk “Çocuklar, erişkinlerden farklı olarak büyüyüp gelişmeye devam etmektedir. Bu nedenle normal olarak kabul edilen limit değerler, yaşa göre değişim gösteriyor. Doktorunuz gerekli ölçümleri yaptıktan sonra persantil eğrileri olarak adlandırılan çizelgeler ile tanıyı kesinleştirecektir” dedi. Öztürk konuşmasına “Günümüzde obezitenin en önemli sebebi, harcanan kaloriden çok daha fazla miktarda kalori alımıdır ve her geçen yıl dünyada obezite hızla artmaktadır. Bu artışın en önemli sebepleri bilgisayar ve ekran başında geçirilen zaman, hızlı tüketilen yüksek kalorili gıdalar ve hareketsizlik gibi yaşam tarzlarıdır. Yüksek kalorili gıda tüketiminde, özellikle çocuklar üzerinde medyanın ve reklamların olumsuz etkisi fazladır. Çocuklarının fazla miktarda paketlenmiş gıda/abur cubur tüketiyor olması, hareket ve spor aktivitelerinin olmaması aileleri bu konu üzerinde düşünmeye sevk etmelidir. Bir uzmanın yardımı ile obeziteyi mümkün olduğunca erken saptamak ve erken müdahalelerle önlem almak en doğrusu olacaktır” diyerek devam etti.
“Obezite toplumsal mücadele gerektirir”
Obeziteyle mücadelede, sağlık uzmanlarının olduğu kadar medyanın, ailelerin, okulların ve tüm toplumun bilinçlendirilmesinin önemine değinen Öztürk, ‘’Çocukluk çağı obezitesinin önlenmesi ve tedavisi, erişkin yaştaki obeziteyi ve buna eşlik eden ciddi sağlık sorunlarını önlemek için atılması gereken ilk adımdır. Bu konuda okullarda seminerler verilebilir, okul kantinleri denetlenebilir. Okullarda sağlıklı beslenme ilkelerinin uygulanmasına dikkat edilmelidir. Çocuklara yönelik zararlı gıdaların tanıtım ve reklamına izin verilmemelidir. Ayrıca çocukların güvenle sokakta oynayabilecekleri ortamın ve yeşil alanların sağlanması da ulusal bir politika olmalıdır” dedi.