Sitelerde emlakçılara haksız rekabet
Son yıllarda hızla yaygınlaşan toplu yapıların 2. El satış ve kiralamalarında, inşaat firmaları ve site yönetimleri de rol almaya başladı.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Tek yetkili satış ve kiralama ofisi olarak görünen bu işletmeler şimdi de emlakçılık yapıyor. Bazı site yönetimleri yasal olarak faaliyet gösteren emlak firmalarına her geçen gün yeni zorluklar çıkartıyor. Emlakçılar, yetki belgelerinin noter onaylı istenmesinden, yer göstermeyi sadece birkaç saatle sınırlandıranlara kadar her çeşit zorlama ve yaptırımlar ile karşı karşıya bırakılıyor. Hatta muhtemel alıcı veya kiracı müşterilerin iletişim bilgilerini bile talep eden siteler var. Bunları ise kendi kurdukları yada anlaşmalı oldukları emlak ofislerinden istemiyorlar” dedi.
Ticareti Engellemeye Çalışıyorlar
Konuyu ilgili kurumlara ileteceklerini belirten Altın Emlak Genel Müdürü “Günümüzde inşaat firmaları satış vaadi sözleşmelerinde yada anahtar teslim sözleşmelerinde, söz konusu taşınmazların satış ve kiralamalarının kendi yada anlaşmalı şirketleri üzerinden yapılmasını şart koşuyorlar. Ellerinde kalan stokları kontrollü pazarlamak için, bu işlemi geçici yönetim süresince de site yönetimi aracılığı ile sürdürüyorlar. Henüz proje başlangıcından alanlar ya da toprak sahipleri ise mağduriyet yaşıyor. Bu firmalar emlak pazarlama faaliyetini yürütmek isteyen firmalara karşı da haksız rekabete neden oluyor.” dedi.
Keyfi Uygulamalar Yapılıyor
Bazı site yönetimlerinin, tek yetkili satış ve kiralama ofisi ile sadece bir firmayı yetkilendirdiklerini, bu firmadan da satılan ve kiraya verilen her taşınmaz için pay istediklerini belirten Altın Emlak Genel Müdürü “Hatta bazı yönetimler bu yetkiyi vermek için ihale bile yapmaya başladı. Bu yönetimler emlak ofislerinin yeni kar ortağı. Yönetim kurullarında alınan kararların birçoğu hukuki olmayıp, müşterilerin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlandırır şekilde uygulanıyor. Bu durum rekabet kurallarına, ticaret kanununa ve hatta site yönetimlerinin dayanağı olan 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu ile tapuda kayıtlı olan yönetim planlarına aykırı olarak gerçekleşiyor” dedi.
Gelir Vergisine Aykırı
Özelmacıklı “Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’na göre Site Yönetimleri sair işletmelerden sayılmakta olup, ortak alan avans (aidat), bunlara ilişkin gecikme tazminatı, bankalarda bulunan miktarlarda elde edilen faiz, repo vs. gelirleri haricinde ortak yerlerin (kapıcı dairesi, varsa sosyal tesisler, bina duvarının reklam amaçlı kullanımı ve baz istasyonu vs.) kiraya verilmesi dışında ticaret yapmak sureti ile gelir elde edemeyecekleri, KDV’den muaf oldukları ve kurumlar vergisi ödemedikleri de açıktır. Site Yönetimlerinin bu tür ihalelerle veya yetkilendirdikleri emlakçılar vasıtası ile elde ettiği kar paylarının vergilendirilmediği de bilinmektedir. Bununla beraber Site Yönetimleri bu gelirleri “kiralama” gelirleri olarak varsaysalar dahi Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre bu yetkiyi Yönetim Planlarında yazmadığı taktirde ancak tüm kat maliklerinin muvafakati ile alabilirler” dedi.
NACE Kodları Bile Farklı
Gayrimenkul acentelerinin faaliyetleriyle, bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak yapılan apartman yöneticiliği hizmetlerinin farklı işler olduğunu belirten Özelmacıklı “634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda bu konuya ilişkin özel bir hüküm bulunmuyor. Bu haksız uygulamalar sektörde faaliyet gösteren yasal emlak şirketleri için ticaretten mene dönüşüyor. Bu haksız rekabetin durdurulması için gerekli tedbirler ivedi olarak alınmalı. Site yönetimlerindeki denetçiler de görev ve sorumluluklarının bilinci ile hareket etmeli” dedi.