Seyahat ettiğiniz ülkenin kültürüne Fransız kalmayın

Dünyanın binbir noktasının büyüleyici mimarisini, kültürel dokusunu, doğa güzelliklerini yerinde yaşamak isteyen herkes, muhakkak bir batıl tuzağına takılır, gelenek ağına yakalanır ve turist etiketini kendine elleriyle yapıştırır. Seyahatleriniz sırasında turist olup kazıklanmamak, gülünç duruma düşmemek, zorluk çekmemek için Ligarba Turizm’in sözlerine kulak verin

Dünyayı gezin gezmesine de gitmeden önce kırk kitap karıştırın, bir bilen yetmez birkaç bilen bulup hepsine tek tek danışın, zira kültürel farklılıkların çoğu kendini günlük yaşamda gösterir.

Rusların batıl inanç bariyerlerine dikkat!

Her anı tuzaklarla dolu Rusya’yı keşfederken yaşayacağınız büyük hayranlıkla, özellikle kapalı alanlarda aklınıza bir melodi geldiğinde, keyfiniz de yerindeyse ıslık çalmak yok, hem çevrenizdekileri kötü enerjileri çağırdığınıza inandıkları için rahatsız edersiniz hem para kaybedebilirsiniz. Kapının eşiğinde misafir uğurlanmaz, sohbet koyultulmaz, mümkünse orada hiç durulmaz. Siz de sohbetin en tatlısı kapı eşiğinde olandır diyorsanız bu arzunuzu Türkiye’de bırakınız. Eski çağlarda ölülerin külleri kapı eşiğine gömülür, eşik öte dünya ile bu dünya arasındaki geçit kabul edilirmiş. Ruslar da uyuyan ruhları uyandırmamakta fayda görmüşler, vardır bir bildikleri deyip uyum sağlamak da fayda var.

Massachusetts’te sokak müziğine turistlerden tam destek!

Massachusetts’de sokak müziği yapanlar, turist avcısı adıyla anılsa garip karşılanmaz. Zira Boston’da hayat çok hızlı akar ve arka planda çalan müziği dinlemek için kimse durup vakit kaybetmez. Metro istasyonlarında, sokaklarda, meydanlarda müzik yapanları durup izleyenler, hepiniz turistsiniz bilmiş olun. Turistin halinden turist anlar, sormak istediğiniz bir şey, geç öğrendiğiniz, öğrendiğinizde de fazlasıyla işinize yarayan bir bilgi olduysa lütfen şu hemen yanınızda durup sokak müzisyenine bakan kader ortaklarınızla paylaşınız. 🙂

Kanadalılar için bu düpedüz saygısızlık!

Türkiye’de cebinizde bir avuç mamayla, çantanızda poşet poşet yemle geziyor, sokak hayvanlarının endişe ettiğiniz beslenmesine katkı sunuyor olabilirsiniz. Hatta bazen minik serçeleri daha yakından görmek için önünüze birkaç ekmek kırığı serpiştirmenize de kimse itiraz etmeyecektir ama Kanada’da iseniz ve ilk dakikadan turist olduğunuz için eleştirilmek istemiyorsanız, vahşi hayvanları beslememelisiniz. Zira bu, onların alanlarına saygısızlık ettiğiniz ve yaşamlarına müdahale ettiğiniz anlamına gelebilir.

Amsterdam’da kask taksan dert takmasan dert!

Avrupa’nın kuralları ve kurallara uymalarıyla hayalleri süsleyen insanları… Türkiye’de trafik ışıkları, yaya geçitleri, toplu taşımalarda yaşlı öncelikleri, gereksiz çalınan kornolar, hemen yükselen sesler, gerilen sinirler, trafikte geçen saatler… Onarmamız gereken, hala yolunda gitmeyen bir dolu kuralsızlığımız var. Bunlardan biri de özellikle kask ve diğer koruyucu ekipmanlar olmadan motosiklet ve bisiklet kullanımı. Hollanda’ya gittiğinizde, senelerdir duyageldiğiniz kuralları çiğneyip tepki çekmek isteyeceksiniz. Bisiklet turuna çıkarken, kaskınızı takıp dikkat çekmeyeceğinizi düşüneceksiniz. Hop! Tongaya düştünüz. Burası orası değil, işte şimdi buralara yeni gelmiş bir turist olarak hafızalara kazındınız. Hollanda’da bisikletler kasksız kullanılır.

İran’da pazarlık adetten değil, mecburiyetten yapılır!

İran’a gittiniz; eşsiz mutfağı, tarihi, kadim dinleri, geleneksel öğretileri, devrim öncesi hikâyeleri, sonrası hüzünleri… Başınızı hayretten kaldıramazken, karnınız acıktığı için tüm bu mistik havanın içinde süpermarkete de uğrayacaksınız. İşte tam da o anda, pazarlıksız alışveriş yaparsanız, fena kazıklanırsınız. İran’da sıkı pazarlık o kadar sıradandır ki süper marketler kar edebilmek için fiyatları bir hayli uçurur. Bu detayı bilmezseniz maalesef sıradan bir turist olursunuz.

İspanya’da Siesta denince akan sular durur!

İspanya’ya gittiniz, öğlen 12,5 ile 4,5 arasında alışveriş yapmak istiyorsunuz. İşte bu elinize bir megafon alıp ben turistim diye bağırmaktan daha ikna edici bir yöntemdir. Zira hiçbir koşulda, hiçbir İspanyol bu saatler arasında çalışmayı sürdürmez. Eğer bu kuralı bilmiyorsanız bu saatler arasında hizmet almak istediğinizde karşılaştığınız kararlı tepkilerden rahatsız olabilir ve onları kaba olmakla suçlayabilirsiniz. Suçlamayınız. 🙂 O saatler dinlence saatleridir, siz de kendinize eğlenecek bir şeyler ya da dinlenecek bir yerler bulunuz.