Sağlam çatı nasıl olmalı?
Binalarda hava şartlarına en çok maruz kalan bölüm olan çatıların inşasında profesyonel işçilik ve statik hesap büyük önem taşıyor.
Kış mevsiminin gelmesiyle yağmur, kar ve rüzgarın etkisi kendisini göstermeye başladı. Bu tür mevsimsel olaylarda mağdur olmamak için binaların çatı inşasında çok dikkatli olmak gerekiyor. Ayrıca çatılar, binanın ısı yalıtımı açısından da oldukça önemli.
Binaların hassas bölümlerinden olan çatı, özellikle yapım aşamasında inşaat konusunda uzman ekipler tarafından, profesyonel yöntemlerle yapılmalı. Sonradan oluşabilecek sıkıntılara karşı da çatılar, düzenli olarak kontrol edilmeli ve bakımı yapılmalı.
Çatı ile ilgili sorunların genellikle işçilik hataları ve doğru malzeme kullanmamaktan meydana geldiğini belirten Home Yapı Kurucu Ortağı İnşaat Mühendisi Nevzat Ülküseven, “Öncelikle çatı projesini tüm detaylarıyla oluşturmak gerekiyor. Çünkü çatı yerinde uygulanan bir bölüm olduğu için titiz bir çalışma istiyor. Ahşap, betonarme, çelik en çok kullanılan çatı tipleri. Çatı tipi her neyse, ona göre doğru tekniği kullanarak düzgün bir işçilikle yapılması çok önemli.
Her bir çatı tipinin ayrı statik hesabı var. Bu hesap yapılmadan geleneksel yöntemlerle, kara düzen metotlarla yapılan çatılar büyük problemler çıkarıyor. Konusunda uzman olmayan kişiler maalesef çatıları bu yöntemlerle yapıyor.
Çatı statiği yapılırken kar yükü, rüzgar yükü, yağmur yükü ve deprem esnasında oluşabilecek yükler hesaba katılmalı. Sonra da kullanılacak malzemenin cinsine, çeşidine, kalınlığına, uzunluğuna göre çatı yerinde imal edilmelidir. Tabi bunu yaparken de sadece statik hesap yeterli olmuyor. Yapım tekniğine uygun şekilde yapılması gerekiyor. İşçilik hatalarının önüne geçmek için teknik bir elemanın kontrolünde yapılması şarttır.
Ahşap bir çatı yapılacaksa çivi yerine vidalı sistem uygulanmalıdır. Çelik ise betona ankrajlanarak kaynak ya da kolonlu sistemle yapılmalıdır. Kenar kısımlar, rüzgarın çok olacağını tahmin ettiğimiz yerler parapet yaparak daha güvenli hale getirilebilir.
İmar Yönetmeliği bizi çatı eğimi konusunda 33 ile 45 derece arasında sınırlıyor. Bu durum bölgeye, binanın özelliklerine ve yerine göre değişiyor. Statik hesaba uygun yapıldıktan sonra açının pek bir önemi kalmıyor. Açı, yağmur ve karın yoğun olduğu bölgelerde önemli bir faktör. Çatılarda çok fazla girinti, çıkıntı olmamalıdır, sade olmalıdır.
Toprak kiremit kullanılarak yapılan çatı örtüsü, ahşap çatılar için en doğru seçimdir diyebilirim. İzolasyon malzemesi olarak kullandığımız malzemelerden kaplama olarak yapılan çatılar da var. Ama bu tür çatıların şiddetli rüzgardan ötürü kalkma ve kopma ihtimali kiremit çatıya göre daha fazladır.” dedi.
Home Yapı Kurucu Ortağı Mimar Hasan Aksel Yağcıoğlu ise, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Kişisel isteklere göre evlerin çatı standardından uzaklaşmamak gerekiyor. Genelde belediyeler çatıların uygunsuz kullanımına müsaade etmiyorlar. Çünkü çatılar gereğinden fazla genişletilebiliyor, terasa çevrilebiliyor ya da eğimi değiştirilebiliyor. Bu durumlar da ciddi problemlere yol açabiliyor. Marmara Bölgesi’nde genelde normal eğimli çatı tavsiye ediliyor. Güney bölgelerde yağış vs. daha az olduğu için düz çatılar kullanılabiliyor. Çatı kesinlikle su almamalı, bunun için de eğiminin düzgün verilmesi gerekiyor.
Çatı, binanın ısınmasını ve soğumasını çok etkileyen bir faktör. Bu yüzden izolasyonun çok iyi yapılması gerekiyor. Bunun için de çeşitli yöntemler mevcut. Bununla birlikte bacaların çatı mahyasından 1 metre yüksekte olması gerekiyor. Rüzgar faktörü göz önüne alınarak dikkatli bir şekilde yapılması çok önemli. Rüzgar hesabı yapılmadan, çatı mahyasından 4 metre yükseklikte bir baca yapılırsa şiddetli bir rüzgarda uçması mümkündür.”