Proses emniyeti için 3 milyon dolarlık yatırım gerekiyor
Proses emniyetini sağlamak ve büyük endüstriyel kazaları önlemek amacıyla hayata geçirilecek Seveso III Direktiflerine uyum için kimya sektörü firmalarını yaklaşık 2-3 milyon dolarlık yatırım bekliyor. Sektörün alması gereken önlemleri finanse etmesi için Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) modelinin kullanılabileceği tartışıldı
Kocaeli Sanayi Odası tarafından iş sağlığı ve güvenliğine dikkat çekmek üzere düzenlenen Proses Emniyeti Sempozyumu ve Sergisi 14 -15 Mayıs 2018 tarihinde The Green Park Pendik Hotel ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Sektörün tüm paydaşlarını buluşturan etkinliğin gündeminde, Temmuz 2018’de güncellenerek Seveso III Direktiflerini kapsayacak Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkındaki Yönetmelik yer aldı.
“Proses Emniyeti: Faydalar, Zorluklar ve Çözüm Önerileri” başlıklı panelde; kamu, özel sektör ve sivil toplum temsilcileri sektörü etkileyecek bu yönetmeliği masaya yatırdı.
Bloomberg HT TV Haber Koordinatörü Ali Çağatay’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi Abdurrahman Akman, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü ve Denetimi Şube Müdürü Özlem Yıldırım, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Uzmanı Fatih Şen, Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çınar Ulusoy, Kimya İşverenler Sendikası (KİPLAS) Başkanı Feridun Uzunyol, TÜPRAŞ İzmit Rafineri Müdürü Metin Tüfekçioğlu katıldı.
Ali Çağatay, Seveso Direktiflerinin özel sektör, kamu, çalışan, sivil toplum ve akademisyenler gibi tüm tarafların üzerinde ittifak oluşturduğu bir konu olduğuna dikkat çekerek paneli açtı.
Sanayinin 2 milyar dolarlık kaynak ihtiyacı var
Kocaeli Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Çınar Ulusoy, konuşmasına çarpıcı bir örnekle başlayarak şunları söyledi: “Güney Afrika’da 1970’lerde kapatılmış bir elmas madeni var. 200 yıl faal işletilen bu elmas madeninde 4,5 milyon insan çalışmış ve bunların yüzde 99’ı köleymiş. Bu 4,5 milyon kişiden bir kişi bile iş kazası nedeniyle ölmemiş. Ülkemizde ise 1400’ün üzerinde ölümü iş kazası olduğunu biliyoruz. Sanayiciler olarak biz durumun farkındayız ve bu nedenle I. Proses Emniyeti Sempozyumu ve Sergisi’ni kendimiz ön ayak olup düzenledik.”
Çınar Ulusoy, Türkiye’de şu an Seveso II Direktiflerinin yürürülükte olduğunu, Temmuz ayında ise Seveso III’ün devreye girmesinin beklendiğini ifade ederek, sanayinin henüz güvenlik raporu düzeyini aşamadığını, yönetmelik gerekliliklerini yerine getirebilen firma sayısının çok az olduğunu bildirdi. Firmaların çok ciddi yatırımlarla bu yükümlülükleri yerine getirebileceğini ifade eden Ulusoy, tesisin büyüklüğü ve bu güne kadar aldığı güvenlik tedbirlerine göre değişiklik gösterse de yaklaşık 2-3 milyon dolar düzeyinde bir yatırımın firmaları beklediğini bildirdi. Şu anda öncelikle 641 firmanın bu tedbirleri alması gerektiğini bildiren Ulusoy, sanayinin 2 milyar dolar düzeyinde bir kaynak ihtiyacı olduğunun görüldüğünü açıkladı.
Horizon Projeleri yatırım desteği için kullanılabilir
Ülke güvenliği için kısa sürede yol alınması gerektiğini ifade eden Ulusoy, kamu ile sanayi kuruluşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğini açıkladı. Teşvik desteğinin kritik önem taşıdığının altını çizen Ulusoy, Avrupa Birliği Horizon Projeleri desteklerinin alınabileceğini vurguladı. Ulusoy, kimyasal depolama tesislerine ek olarak enerji nakil hatlarının da Seveso III kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
DASK modeli ile finanse etmek mümkün
Kimya İşverenler Sendikası (KİPLAS) Başkanı Feridun Uzunyol, gerekli tedbirleri almak için işverenin sermaye ihtiyacı olduğuna dikkat çekerek, sigortaların en önemli sermaye aracı olabileceğine vurgu yaptı. Uzunyol, sigortanın geleceğinizde olmaması gereken bir konunun önceden finanse edilmesi için toplanan paranın değeri olduğunu bildirerek, “Geçmişte bazı kanun yapıcılar sigortaları yanına alarak bazı sigortalar yaptı, örneğin DASK gibi. Aynı model proses emniyeti yatırımları için uygulanabilir. Ödenen bu paranın bir kısmı koruyucu olarak farklı kalemlerde kullanılabilir. Böylelikle 2 milyon dolarlık yatırım finanse edilebilir” dedi.
Mühendislik müfredatı sıkıntılı
TÜPRAŞ İzmit Rafineri Müdürü Metin Tüfekçioğlu ise proses emniyetinin olmazsa olmaz olduğunu belirterek, “Çalışanınıza, ürettiklerinize ve çevreye sahip çıkmak istiyorsanız proses emniyetinin hayata geçirilmesi son derece önemli” dedi. Tüfekçioğlu, mühendislik müfredatının sıkıntılı olduğunu, mezunların bu konuda hiçbir fikri olmadan işe başladıklarını ifade etti. Özellikle üretimde çalışacak mühendislerin proses emniyeti eğitimi almasının önemli olduğunu vurgulayan Tüfekçioğlu, kendilerinin özellikle genç nesile de hitap edebilmek için VR gözlüklerle simülasyon eğitimleri düzenlediklerini bildirdi. Yeni nesilin görsellikle öğrendiğine dikkat çeken Tüfekçioğlu, kazaların yaşanarak öğrenmesi mümkün olmayan şeyler olduğunu bunun için en ideal yöntemin simülasyon olduğunu söyledi.
Önleyici teftiş anlayışı geldi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi Abdurrahman Akman, İtalya’da 1976 yılında yaşanan kazanın tüm dünyanın kaderini değiştirdiğine dikkat çekerek yeni kazanın olmadığını tekrar eden kazanın olduğunu, bu nedenle geçmişteki kazalardan ders alınması gerektiğini bildirdi. Akman, Teftiş Kurulu’nun 2011 yılında paradigma değişikliğine giderek tepkisel denetimler yerine önleyici teftiş anlayışına geçtiğini de sözlerine ekledi.
18 Temmuz’a kadar tehlikeli madde beyanları yapılmalı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü ve Denetimi Şube Müdürü Özlem Yıldırım ise Bakanlığın kuruluşları kayıt altına almak için bir sistem kurduğunu belirtti. Kurulan BEKRA Bildirim Sistemi aracılığıyla şirketlerin bulundurdukları tehlikeli maddeleri beyan etiklerini söyleyen Yıldırım, tehlikeli madde oranına göre şirketlerin alt ve üst seviye olarak ayrıştıklarını aktardı. Yıldırım, Bekra II kayıtlarına göre Türkiye’de 350 civarında üst, 350 civarında da alt seviye kuruluş olduğunu, Bekra III kayıtlarına göre ise bunlara ilave 79 üst, 61 alt seviye kuruluşun yeni kayıt yaptırdığını ifade etti. Yıldırım, firmaların 18 Temmuz 2018 tarihine kadar formlarını güncellemesi gerektiğinin de altını çizdi. Web tabanlı uygulanabilir bir sistem geliştirdiklerini ifade eden Yıldırım, saha denetimlerine ilişkin de denetim modüllerini geliştirdiklerine dikkat çekti.
Riskleri azaltmak gerekiyor
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Uzmanı Fatih Şen ise endüstriyel kazaların bir heyelandan daha fazla zarar verebileceğini belirterek önceden tedbir almanın kritik önem taşıdığına dikkat çekti. AFAD’ın uyguladığı Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) hakkında da bilgiler veren Şen, TAMP ile afetler konusunda risk azaltma, hazırlık, müdahale ve afet sonrası iyileştirme çalışmalarının bir bütünlük içinde yürütülebilmesini sağlayacak çalışmalar yürüttüklerini belirtti.