Otizm ve serebral palsi tedavisi için kordon kanı umut ışığı oldu

Başta otizm ve serebral palsi olmak üzere beyin ve sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde yeni bir sayfa açıldı. FDA, ABD’li Duke University’nin kordon kanı kök hücre tedavisi çalışmalarını onayladı. Böylece, halen 80 çeşit hastalığa tedavi şansı veren kordon kanı; otizm ve serebral palsi için de umut ışığı oldu

Çocuğunuzun doğumunda saklanan kordon kanı, her geçen gün farklı hastalıkların tedavisi için umutları yeşertiyor. Son olarak Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), otizm ve serebral palsi başta olmak üzere beyin ve sinir sistemi hastalıklarının klinik çalışmalarında kordon kanı kök hücrelerinin kullanılmasına onay verdi. Dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gösterilen ABD’li Duke University’nin kök hücre tedavisi başvurusunu kabul eden FDA, böylece beyin ve sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde yeni bir pencere açtı.

Avrupa’nın en büyük ikinci kordon kanı bankası FamiCord Group’un Türkiye’deki iş ortağı Yaşam Bankası FamiCord Group Yetkilisi Serdar Burku, çocuğunuzun doğumunda saklanan kordon kanının günümüzde 80 çeşit hastalığa tedavi şansı ortaya çıkardığını söyleyerek, “Bu hastalıklara her geçen gün yenileri ekleniyor, böylece kordon kanı saklamanın önemi giderek artıyor” dedi.

Sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde devrim

Duke University’nin FDA’ya yaptığı başvurunun onaylanmasını değerlendiren Burku, “Bu onay ile üniversitenin tıp merkezinde başlattığı, ABD’de her 323 çocuktan 1’inde görülen serebral palsi ve her 68 çocuktan 1’inde görülen otizm tedavisinde yeni bir sayfa açıldı. Üniversitenin kordon kanı kök hücre çalışmaları FDA onayıyla devam edecek. Bu hastalıkların dışında; hidrosefali, hipoksik beyin hasarı, felç, apraksi ve diğer beyin hasarlarının da kordon kanı ile tedavisinin mümkün olabileceği ortaya çıktı. Ayrıca ABD’deki Cord Blood Association’ın da çalışmayı destekleyeceğini açıklaması ile kordon saklanmasının ne derece önemli olduğunu bir kez daha vurgulandı” şeklinde konuştu.

15 yıldır kordon kanı bankacılığı yaptıklarını belirten Burku, “Ülkemizde kordon kanı saklanmasının önemi henüz yeterince bilinmiyor. Avrupa’da ise 2012 yılından beri,  tüm gebelerin kordon kanı saklanması konusunda bilgilendirilmesi zorunlu” dedi.