Müteahhitten ev alırken dikkat
Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete’de yayınlanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi çerçevesinde tapu kayıtlarının iptal edilmesi kararı gayrimenkul sektöründe derin yankı buldu.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Kat irtifaklı olup uzun süredir iskan alınmayan ve müteahhit tarafından satılmış olan bağımsız bölümler için hukuki bir risk ortaya çıktı. Buna göre, arsa payı sözleşmesinin tarihine bakılmaksınız, müteahhite düşen taşınmazları satın alan malikler, müteahhitin sözleşme gereğini yerine getirilmemesi nedeniyle, tapu kayıtlarının iptali ile mağduriyet yaşayabilirler” dedi.
Müteahhit Arsa Sahibine Edimlerini Yerine Getirmeli
Özelmacıklı “Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri, müteahhitin finansını kendisi karşılayarak, arsa malikinin arsası üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise, bedel olarak binadaki bir kısım arsa payını dolayısıyla bağımsız bölüm mülkiyetini müteahhite vermeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Arsa sahipleri, yapının sözleşmede istenilen koşullara uygun olarak tamamlanmaması durumunda, sözleşmenin feshi ile tapu iptali ve tescil istemleriyle müteahhite ve ondan arsa paylarını satın alan 3. kişiye karşı dava açabilecek. Bu durum sözleşmede belirtildi ise iskan alınmayan yapılar için de geçerli olabilecek” dedi.
Kat Mülkiyetli İse Risk Yok Denebilir
Kat irtifaklı yapıların yasal olarak bitmiş kabul edilmediğini belirten Altın Emlak Genel Müdürü “Eğer yapı kat mülkiyetli ise risk yok diyebiliriz. Bizler bu karar sonrasında müteahhitlerin arsa sahipleri ile yaptıkları sözleşmeleri kontrol ederek işlem yapacağız. Dairenin kimden alındığını tapu zincirinden kontrol edeceğiz. Bu dönemde müşteriler bu risk nedeniyle müteahhit yerine öncelikle arsa sahibi olan kişilerin taşınmazlarını alma yolunu tercih edebilirler. Arsa sahiplerinin yada onlardan satın alınan taşınmazlar için bir risk söz konusu değildir” dedi.
5 Yıllık Süre Tanınmalı ve Sigorta Devreye Girmeli
Türkiye’deki toplam konut sayısının yaklaşık 18 milyon, kat mülkiyetli taşınmaz sayısının ise bu rakamın %30 seviyesinde olduğunu belirten Özelmacıklı “Kararın emsal teşkil edebilecek olması müteahhitlerin satışlarında risk oluşturacak. Bu nedenle kat irtifaklı bu tür taşınmazlar için, davadaki gibi 24 yıl sonra değil ayıplı mal teslim sorumluluğu kadar yani 5 yıllık makul bir süre tanınmalı. Ayrıca çözüm için 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun ile yürürlüğe giren bina tamamlama sigortası kapsamına genişletilerek ve uygulanarak her yapı için zorunlu hale gelmeli. Bunun faturası taşınmazı alan ve konuyu bilmeyen tüketiciye kesilmemeli” dedi.