Murat Çalık: “Her şehir plancısının hayali, bir kenti yönetmektir. Şu an hayalimi gerçekleştiriyorum”
Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, İstanbul Planlama Ajansı’nın 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında düzenlediği, “Yerel Demokrasi ve Kent Yönetimi Paneli’nde konuşmacı olarak yer aldı. Panelde; planlama disiplini, yerel demokrasi ve yerel yönetim süreçlerine ilişkin paylaşımlarda bulunuldu. İstanbul’un ilk şehir plancısı Belediye Başkanı olan Çalık, “Her şehir plancısının hayali, bir kenti yönetmektir. Şu an hayalimi gerçekleştiriyorum” dedi.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında “Yerel Demokrasi ve Kent Yönetimi Paneli” düzenledi. İPA Kampüs’te gerçekleşen panelin konuşmacıları arasında Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın yanı sıra İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Gürkan Akgün ve Akademisyen Prof. Dr. Asuman Türkün yer aldı.
Moderatörlüğünü İstanbul Kent Konseyi Başkanı Tülin Hadi’nin üstlendiği panelde yerel demokrasi, planlama, katılımcılık ve kent yönetimi süreçleri konuları masaya yatırıldı. İstanbul’un ilk şehir plancısı Belediye Başkanı olan Mehmet Murat Çalık, konuşmasına şehir plancılığı mesleğini seçme sürecini anlatarak başladı. Çalık, “Her şehir plancısının hayali, bir kenti yönetmektir. Şu an hayalimi gerçekleştiriyorum. Üstelik daha önce emek verdiğiniz, planlamasının içerisinde bulunduğunuz bir kenti yönetmek işinizi biraz daha kolaylaştırıyor. Ben aynı zamanda Beylikdüzü’nün plan müellifiyim. Bu size muazzam bir kolaylık sağlarken bir yandan da sorumluluklarınızı biraz daha artırıyor” ifadelerini kullandı.
“Yerel yönetimler, demokrasinin içselleştirilmesini sağlayacak kurumlardır”
Demokrasinin topluma yayılmasının yerel demokrasi üzerinden gerçekleşebileceğini belirten Başkan Çalık, “Demokrasi halkın, milletin ve toplumun iktidarı demektir. Yerel yönetimler ise vatandaşa bire bir dokunan ve demokrasinin içselleştirilmesini sağlayacak kurumlardır. Burada devlet ile yerel yönetimlerin birlikte hareket etmesi büyük önem taşıyor. Kentlerin huzurunu sağlayabilmemiz için her insanın özgürce bir araya gelebileceği demokratik kamu alanlarını oluşturmamız lazım. Kamu meydanları çok önemlidir, insanların sınıf ayrımı olmaksızın bir araya gelebilecekleri alanları oluşturmak durumundayız” şeklinde konuştu. Yerel yönetim ve STK’ların iş birliği konusuna da değinen Çalık, “STK’lar ile çok ciddi iş birlikleri yapıyoruz. Gıda Bankamızda, Elele Yaşam Derneği ile birlikte koordineli olarak çalışıyoruz. Pandemi döneminde bu kentin toprakları bu kentin yoksullarını doyursun dedik ve 20 dönüm bir alanda hayata geçirdiğimiz Yaşam Bahçesi’ne atalık tohumlarımızı ektik. Oradan hasat ettiğimiz ürünleri de ihtiyaç sahibi ailelerimizin mutfağına taşıdık. Bunu, STK’lar ile birlikte yaptık. Şimdiye kadar ise 160 ton mahsul ihtiyaç sahibi ailelerimize ulaştı” şeklinde konuştu. Konuşmasında ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına yönelik başlattıkları “Beslenme Saati” uygulamasına da değinen Çalık, “Her gün bin 200’ün üzerinde çocuğa beslenme çantası desteği veriyoruz. Devlet okullarında bir öğün yemek, her çocuğumuzun hakkı. Çocukların kaderi yoksulluk ve yoksunluk olamaz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye düzeni kurmak zorundayız.” dedi.
Akgün: Planlama çalışmalarını, demokratikleşme sürecine katkı sunacak bir araç olarak görüyoruz
İstanbul’daki planlama sürecini paylaşan İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Gürkan Akgün, “Yerel yönetim ve yerel demokrasi belediye ile irtibatlı olarak tartışılan bir mesele. Planlama çalışmalarını, demokratikleşme sürecine katkı sunacak bir araç olarak görüyoruz. Plan dediğiniz şey kentte yaşayanların yaşamını ve geleceğini etkileyen kararları içeriyor. Planlama dediğimiz mesleğin farklı disiplinlerle bir arada, vatandaşın katılımıyla yürütülmesi gerekiyor. Bu kamu alanlarını büyütmekle gerçekleşir. Biz, üst ölçekte İPA ve Vizyon 2050 gibi çalışmalar yaparken alt ölçekte de birebir vatandaşla irtibat halinde bu süreci yönetmek istiyoruz. Sürece vatandaşların talep, öneri ve görüşlerini katmak ve planlamayı buradan harekete geçirmek istiyoruz. Planlamada böyle bir süreci yürütebilir ve bunun mevzuatını geliştirebilirsek İstanbul’da daha iyi, adil ve yeşil bir kentin geleceğini inşa edebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Türkün: Planlama ilkeler meselesidir
Planlama disiplinine dair paylaşımlarda bulunan Prof. Dr. Asuman Türkün ise “Şehir planlama, toplumu anladığımız ve onların taleplerine uygun çözümler üretmeye çalıştığımız bir alan. Planlama aynı zamanda ilkeler meselesidir. Planlama disiplini sanayileşme sonrası kentlerin çok ciddi sorunları ortaya çıktı. Üretimin sorunsuz bir şekilde sürdürülebilmesi için sağlık, eğitim ve barınma gibi konularda çözüm üretmek zorundaydınız. Planlama sanayi devriminden sonra bu sistemin düzgün çalışabilmesi için ortaya konulmuş bir şey.” dedi.