Mimarlar İstanbul surlarını yerinde inceledi
Sur Çelik Kapı, hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. ‘Dersaadet’in Sur Kapıları’ kitabının tanıtımı kapsamında ve Arkeolog Nezih Başgelen’in rehberliğinde İstanbul’un tarihi surlarını gezen mimarlar, Ortaçağ’dan günümüze kadar gelen İstanbul surlarını yerinde inceleme şansı yakaladı.
Sur Çelik Kapı, bugüne kadar sürdürülebilirlik odaklı hayata geçirdiği sosyal sorumluluk projelerine bir yenisini daha ekledi. Dersaadet’in Sur Kapıları’ kitabının tanıtımı kapsamında ve Arkeolog Nezih Başgelen’in rehberliğinde mimarlar, İstanbul’un tarihi surlarını yeniden keşfetme şansı yakaladı.
Türkiye’nin değişik mimarlık ofislerini temsilen; Erginoğlu Çalışlar Mimarlık’tan Kerem Erginoğlu, Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri‘nden Nevzat Sayın, CM Mimarlık’tan Cem Sorguç, Seda Özen Mimarlık’tan Seda Özen, SANALarc Mimarlık’tan Murat Şanal, Çinici Mimarlık’tan Can Çinici, KG Mimarlık’tan Kurtul Erkmen, Akyürek Elmas Mimarlık’tan Çağla Akyürek Elmas, Yalın Mimarlık’tan Ömer Selçuk Baz ve Mimar Emine Barışkın geziye katıldı. Mimarlar, yaklaşık bir gün boyunca yalnız bir askeri tahkimat örneği değil, aynı zamanda estetik bakımdan bir sanat eseri değerine sahip olan İstanbul’un Surları’nı inceledi. Mimari yapıları fotoğraflayıp Arkeolog Nezih Başgelen’in anlatımlarını not alan mimarlar, kendi aralarında fikir alışverişinde de bulundu. Program kapsamında Ortaçağ’ın en güçlü savunma hattı olan İstanbul Surlarını ve surların içerisinde yer alan çeşitli tarihi yapıları da yakından inceleme şansı yakalayan mimarlar; yapımına ilk olarak 2. Theodosius döneminde Antehemios tarafından 412 yılında başlanan surların sağlamlığının yanında estetik görünümünün de çok etkileyici olduğu söyledi.
Pekgüzel: Şimdi biz yaşam alanlarımızı ‘Sur’ markasıyla koruyoruz
Gezi hakkında konuşan Sur Çelik Kapı Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Pekgüzel, “İstanbul kapılarını, İstanbul’u gece vakitlerinde dışarından gelecek yabancılara karşıya koruyan o kapıları kim yapmış diye uzun zamandır düşünüyorum. Şimdi hepimizin bildiği isimlerle anılan bu ihtişamlı kapıların her biri denize, limanlara, bereketli topraklara, bağ ve bahçelere açılmış, bizim dış dünya ile bağlantımıza vesile olmuş. İşte bu farkındalıkla vizyonumuz gereği kapıların güvenliği bizim için çok önemli. Sur Çelik Kapı olarak, geleneksel bakış açımızla geçmişte surların İstanbul’u koruduğu gibi şimdi biz yaşam alanlarımızı ‘Sur’ markasıyla koruyoruz. Ve bundan gurur ve onur duyuyoruz” dedi.