Mimar Dr. Nihat Şen: “Fay hattına bina yapılmayacak”
Yıllardır bu işin nasıl olması gerektiği, vatandaşımızın ne tür sıkıntılarda olduğu ve tabii fay hattı, dere yataklarının üzerinde olmaması gerektiğini ifade ediyorduk. Bakanlığımın bu önerileri dikkate alıp uygulamaya olması sevindirici. 99 depreminden sonra depremler yaşadığımız en acı afet. Bundan sonra da depremin olacağını bilerek kuzey Anadolu fay hattı üzerine ve dere üzerine bina yapılmayacağının tescilidir. Fay hattı dere yataklarındaki binalar eğer yıkıldıysa, oralara bina yapılmayacak. Türkiye’deki mevcut yapı stoğunun yüzde 40-45’i ruhsatsız, kaçak, riskli binalardan oluşuyor. Yapı denetim 2001 yılında hayata geçirildi. Artık inşaatlar yapı denetim yetkilenmiş firmalarla denetleniyor. Bundan birkaç yıl önce merkezden atamalar başladı ama bundan sonraki inşaatlarda inşaatın metrekaresine göre inşaatın büyüklüğüne göre konusunda tecrübeli mühendis mimarlar tarafından hazırlanmış projeler ve her kademesi teknik kişiler tarafından onaylanmış şekilde ilerleyecek. Bakanlık sürekli denetim yapacak. Her yerde her inşaatta tecrübesine göre hangi kata, metrekareye göre kimin görev alacağı belirlenmiş durumda. Onayı, denetimi olmayan inşaat yapılamayacak.
Vatandaşlarımız artık güvenle oturabilecekler
Bakanlığın açıkladığı paket olumlu olacaktır. Kentsel dönüşümün yavaş gitmesini maliyet artışlarına ve vatandaşların ekonomik durumuna bağlıyorduk. Sıfır faizli kredi ve destek paketinin verilmesini söylüyorduk. 11 ili kapsayan paketi açıkladı. Yerinde kentsel dönüşüm bizim için çok önemli tabii heyelan, dere ve fay hattı üzerinde değilse. Çünkü orada bir yaşanmışlık, komşuluk ilişkisi var. Ekonomik riskler nedeniyle bina yenileyemiyorsa, devlet devletliğini gösterip hem destek hem de kredi paketini açıkladı. Yapı stoğumuzun yüzde 40’ı hâlâ güvenli değil. İstanbul için maliyetin yarısı bizden kampanyası vardı. Bugün açıklanan paket sadece deprem bölgesini ilgilendiriyor. Ancak bizler bina yenilemeden ziyade alan bazlı dönüşümden yanayız. Zaten çarpık bir kentleşme içerisindeyiz. Uzun vadeli planlamalar yapılmadığı için yollar, altyapılar ve sosya donatılar yetersiz. Bu nedenle şehirlerimizin de daha kimlikli daha yaşanabilir, insanı gereksinimleri, can güvenliğini ön plana alan yapılara dönüşmesi gerekiyor. 6306 sayılı yasa mutlaka yenilenmeli. Kentsel dönüşüm için finansman sağlamak üzerine bir banka kurulmalı ve yerel yönetimler de kentsel dönüşüm sürecine dahil edilmeli.