Markaların ana caddelere bağlılığı kiraları artırdı
Cushman & Wakefield’ın ‘Dünya Geneli Ana Caddeler 2024’ raporuna göre, markaların güce, esnekliğe ve müşteriye odaklanarak büyüme stratejisi, birincil alışveriş caddeleri üzerindeki lüks marka rekabetini artırdı. Bunun sonucunda küresel düzeyde kiralar ortalama yüzde 4,4 artarak pandemi öncesi kira düzeyini de aşarken, 138 perakende konumunun yüzde 57’sinde kiralar yükseldi. Dünyada 49 ülkeyi ele alan ana caddeler sıralamasında ise, yıllık kiraların metrekare başına 20.000 euro olduğu Milano’nun Via Montenapoleone Caddesi, New York’un Beşinci Caddesi’ni geçerek dünyanın en pahalı perakende noktası oldu. Böylece Avrupa, 34 yılda ilk kez zirveye yerleşti. Listede İstanbul ise İstiklal Caddesi ile metrekare başına yıllık 2.396 euro (220 ABD $/ m² /ay) kira ile geçen yılki kira seviyesini korurken küresel sıralamada bu yıl bir sıra gerileyerek 21’inci sırada; Avrupa ölçeğinde yer alan sıralamada ise geçen yılki gibi 36’ncı sırada yer aldı.
Uluslararası ticari gayrimenkul danışmanlık şirketi Cushman & Wakefield, dünya genelindeki en seçkin kent merkezlerindeki ana alışveriş caddelerin birincil kira değerlerine odaklanarak hazırladığı ‘Dünya Geneli Ana Caddeler 2024’ raporunu yayınladı. ‘Esneklik ve güç’ temalarını öne çıkararak perakendecilerin son 2 yılda karşılaştıkları ekonomik zorlukların üstesinden nasıl geldiğini ortaya koyan rapora göre, bu dönemde gelir artış hızı düşen markalar büyüme potansiyellerini korurken, dünya genelinde faiz oranı indirimleriyle hız kazanması beklenen küresel ekonomik toparlanmanın, sektörel iyileşmeyi daha da güçlendireceği öngörülmektedir. Raporda ayrıca markaların çevik bir yaklaşımla müşterilere daha fazla odaklanmak için birincil konumlarda yer alma eğilimlerini artırdığı vurgulanmaktadır
Kiralar caddelerin yüzde 57’sinde artış gösterdi, liderlik ABD’de
Spor, kozmetik ve sağlık markaları başta olmak üzere lüks markaların bu sınırlı alan üzerindeki rekabeti ise, birincil perakende caddelerindeki doluluk oranlarını artırdı. Bu sayede küresel düzeyde yıllık ortalama yüzde 4,4’ü bulan güçlü kira artışı ile kiralar, ortalama olarak pandemi öncesi seviyelerin yaklaşık olarak yüzde 6 üzerine yükselerek bir başka eşiği daha aştı. ABD’de uzun zaman önce aşılan bu eşik, rapora göre 2024’te artık Asya-Pasifik’te de aşılırken Avrupa ise açığı kapatmaya devam ediyor. Küresel olarak 138 konumun yüzde 57’si kira artışı yaşarken yalnızca yüzde 14’ünde kira düşüşü görüldü. Geriye kalan yüzde 29’luk kısımdaki kiralarda ise değişim gözlemlenmedi.
Rapora göre, en güçlü performans gösteren bölge Amerika kıtası olurken; ABD, yaklaşık yıllık yüzde 11’lik kira artışı ile bu duruma öncülük etti. ABD’yi yüzde 3,5 ile Avrupa ve yüzde 3,1 ile Asya-Pasifik izledi. Kira artışı yavaşlayan bu iki bölgede geçen yılki kira artış oranları sırasıyla yüzde 4,2 ve yüzde 5,3’tü. Rapora göre, Avrupa’da geçen yılki yüzde 4,2’lik kira artış oranı, büyük ölçüde Türkiye gibi bazı kilit pazarlardaki yüksek enflasyon tarafından yönlendirilmişti.
Avrupa ilk kez Milano’nun Via Montenapoleone Caddesi ile zirveye yerleşti
Dünya genelindeki 49 ülkeyi ele alan ana caddeler sıralamasında, metrekare başına yıllık kiraların 20.000 euro olduğu Milano’nun Via Montenapoleone Caddesi, kiranın 19.537 euro olduğu New York’un Beşinci Caddesi’ni geçerek dünyanın en pahalı perakende noktası oldu. Bu değişim, raporun yayınlandığı 34 yılda ilk kez Avrupa’nın zirveye yerleştiğini göstermekle birlikte son iki yılda yüzde 30’u aşan güçlü kira artışını ve bu yıl euronun ABD Doları karşısındaki değer kazanımıyla daha da desteklenen İtalyan caddesinin performansını yansıttı. Sıralamada Londra’nın Bond Street ise metrekare başına yıllık 17.210 euroyu bulan kirası ile Hong Kong’daki Tsim Sha Tsui’yi bu yıl geride bırakarak 3’üncü sıraya yerleşti. Paris’teki Şanzelize Caddesi 5’inci sıradaki yerini korudu. Listede İstanbul ise metrekare başına yıllık 2.396 euro kira (220 ABD$/ m² /ay) ile geçen yılki kira seviyesini korurken küresel sıralamada bu yıl bir sıra gerileyerek 21’inci sırada; Avrupa ölçeğinde yer alan sıralamada ise geçen yılki gibi 36’ncı sırada yer aldı.
İşte 3 kıtanın en dikkat çeken ana caddeleri!
Rapor verilerine göre, en pahalı noktası, metrekare başına yıllık kiraların 20.000 euro olduğu Milano’nun Via Montenapoleone Caddesi olan Avrupa’da en güçlü yıllık kira artışı yüzde 27 ile Macaristan’ın Budapeşte kentindeki Váci Caddesi’nde, en uygun fiyatlı perakende noktası metrekarede yıllık 336 euro ile Üsküp’te yer alan Makedonya Caddesi’nde, en büyük yıllık kira düşüşü ise yüzde 7 ile Hırvatistan’ın Zagreb kentinde yer alan Ilica Caddesi’nde gerçekleşti.
En pahalı perakende noktası metrekare başına yıllık kiraların 19.537 euro olduğu New York’taki Beşinci Cadde olan Amerika kıtasında ise en güçlü kira artışı yıllık yüzde 67 ile Miami’deki Design District’te, en uygun fiyatlı perakende noktası metrekarede yıllık 218 euro ile Arjantin’deki Calle Florida’da, yıllık en büyük kira düşüşü ise yüzde 25 ile Kanada’da Robson Caddesi’nde oldu.
En pahalı perakende noktasının metrekare başına yıllık kiraların 15.697 euro olduğu Çin’in Hong Kong şehrinde yer alan Tsim Sha Tsui (ana cadde mağazaları)o lan Asya- Pasifik’te ise yıllık en güçlü kira artışı yüzde 32 ile Hindistan Bengaluru’daki Indiranagar 100 Feet Caddesi’nde, en uygun fiyatlı perakende noktası metrekarede yıllık 245 euro ile Hindistan Chennai’deki Anna Nagar 2. Caddesi’nde, en büyük yıllık kira düşüşü yüzde 23 ile Çin’in Nanjing kentinde Xinjiekou’da gerçekleşti.
Lüks markalar için ana caddelerde olmak her zamankinden daha önemli
Küresel büyümenin 2025 yılı için yüzde 2,7 civarında sabit kalmasının öngörüldüğü raporda; yıl boyunca beklenen faiz indirimlerinin büyümeyi desteklemesi ile daha düşük enflasyon ve mütevazı ücret artışlarının yaşam maliyeti baskılarını hafifletmesi beklentileri, perakendeyi güçlendirecek nedenler arasında yer alıyor. 2025 yılında dünyada uluslararası turistik ziyaretçi sayısının yıllık yaklaşık yüzde 13 artmasının öngörüldüğü raporda, turizmin de lüks perakende üzerinde olumlu etkilerinin olacağı belirtiliyor.
Bu göstergelerin perakendeciler açısından fiziksel mağazaların önemini artırdığı vurgulanan raporda, “Markalar için birincil konumlardaki fiziksel mağazalar, müşterilerle daha yakın bağ kurmak, marka deneyimi ve sadakati oluşturmak, yeniliklerin sergilenmesi ve tanıtım açılarından her zamankinden daha büyük bir öneme sahip. Bu nedenle, lüks markalar stratejik konumlarda arayışlarını sürdürüyor. Raporda, “Jacquemus’un New York Soho’daki yeni mağaza açılışı, Toteme’nin Los Angeles Melrose Bulvarı’nda bir alan kiralaması, geleneksel olarak banliyö perakende depo alanlarını tercih eden IKEA’nın 2025’te Londra Oxford Street’te yeni bir mağaza açma planı ve New York Beşinci Cadde’de 2028’de tamamlanması planlanan yeni bir projeye imza atması, bu eğilimin en net örnekleri” deniliyor.
Markalar veri kullanımı, deneyim sağlama ve esnekliğe daha çok yöneliyor
2024’te ana caddelerde öne çıkan kategorileri ‘lüks, moda, spor, kozmetik, sağlık, yiyecek-içecek’ olarak belirleyen raporda, perakendecilerin müşteri deneyimlerini ve marka etkileşimlerini güçlendirmeye her zamankinden daha fazla odaklandığının ve bunlar için veriyi, analitiği ve teknolojiyi daha fazla kullanmaya başladığının altı çiziliyor. Veri ve analitiğin temel pazar dinamiklerini anlamada kritik bileşenler haline geldiğini ortaya koyan raporda, bu alanda marka ortaklıklarının da gündeme geldiğine değiniliyor. Raporda, “Jacquemus ve Nike, seçili konumlarda her iki markanın da bulunacağı yeni bir bahar koleksiyonu için iş birliği yaptı. Victoria Beckham, benzer şekilde Mango ile iş birliği yaparak yeni bir kitleye ulaşmayı hedefledi” deniliyor.
Deneyime dayalı marka etkileşimlerinin arttığı belirtilen raporda, her müşteriye birey olarak yaklaşma (hiper-kişiselleştirme) kavramının gündeme geleceği ve bu kapsamda ürün önerilerinin kişiye özel yapay zekayla oluşturularak tüketicileri özel hissettirmek yoluyla satın alma olasılıklarının artırılmasının hedeflendiği belirtiliyor. Raporda perakendecilerin rekabetçi kalabilmek için geleneksel yöntemlerle yetinmeyip daha yenilikçi, çevik ve esnek stratejiler benimsemesi gerektiği de vurgulanıyor.