Maden sektöründen 9 ayda 4,38 milyar dolarlık ihracat
Zengin rezervler ile sanayiye doğrudan katkı sağlayan maden sektörü ihracatı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 2021 yılının 9 ayında yüzde 47, 96 artış gösterdi. Sektörün 9 aylık ihracatı 4,38 milyar dolar olarak gerçekleşti. Açıklanan verilere dair görüşlerini paylaşan TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, İMİB olarak, lider pazarlarla olan etkileşimin geliştirilmesi ve yeni pazarlara açılmak için atılan adımları kararlılıkla sürdüreceklerini belirtti. Günlük yaşamda kullanılan neredeyse her ürünün içerisinde en az bir maden olduğunu aktaran Dinçer, doğa dostu sürdürülebilir madenciliğin mümkün olduğunu kanıtlayan çalışmaları kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini açıkladı.
Ekonomiye dolaylı yoldan 40 milyar dolarlık katkı yapan madencilik sektörü, 2021 Eylül ayında 584,3 milyon dolarlık ihracat yaptı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer, geçen yılın aynı ayına göre ihracatta yaşanan değer artışının yüzde 39,1 olduğunu söyledi. Dinçer, 2021’in 9 ayında 4,38 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörün, geçen yılın aynı dönemine göre yakaladığı artış oranının yüzde 47, 96 olduğu bilgisini verdi.
9 ayda 1,63 milyar dolarlık metalik cevher ihracatı
Dinçer’in maden sektörünün alt kırılımlarındaki ihracata yöneli değerlendirmeleri şu şekilde oldu: “Yılın 9 ayında metalik cevherler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 76’lık bir artış yakaladı ve 1,63 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek ilk sıraya yerleşti. İkinci sırada yüzde 24,6’lık artış ve 941 milyon dolar ile işlenmiş doğal taş, üçüncü sırada yüzde 32,1’lik artış ve 794,2 milyon dolar ile endüstriyel mineraller yer aldı. Dördüncü sırada ise yüzde 35,8’lik artış ve 622,4 milyon dolar ile blok doğal taş ihracatı yer aldı. Bu maden gruplarını yüzde 121,7’lik artış ve 217,7 milyon dolarlık ihracat ile ferro alyajlar takip etti.”
Çin’e yapılan maden ihracatındaki 9 aylık artış yüzde 45,2
Maden sektöründe Çin’e yapılan ihracatta geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan büyüme yüzde 45,2 oldu. Bu durum ABD’de yüzde 54,4, İspanya’da yüzde 38,4 olarak gerçekleşti. 9 ayda doğal taş ihracatında ilk sırayı 490,1 milyon dolarla Çin’in aldığını belirten Dinçer, ikinci sırada ABD’nin olduğunu ve ülkeye 343,2 milyon dolar değerinde doğal taş ihracatı yapıldığını aktardı. Dinçer, ABD’den sonra 76,7 milyon dolarla Fransa’nın, 67,5 milyon dolarla Irak’ın ve 67,3 milyon dolarla İsrail’in yer aldığını ifade etti.
Dinçer, ihracat rakamları ve sektörün son durumu hakkında şu açıklamaları yaptı: “Dünyadaki maden rezervlerinin önemli bir bölümünü bünyesinde barındıran Türkiye, doğal taş özelindeki konumunu da her geçen gün artırıyor. Bu sonuca ihracat rakamlarından da kolayca ulaşabiliyoruz. Ürün gamı anlamında ülkemizden çıkarılan farklı desen ve renkteki doğal taşlar dünya pazarında ilgi görüyor, önemli projelerde değerlendiriliyor. İMİB olarak her zaman mevcut pazarlarımızdaki etkinliğimizi artırmak ve yeni pazarlarda var olmak için çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Sektörümüzün sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak için tüm üyelerimiz ve yetkili kurumlarla temas halinde ilerliyoruz.”
“Doğal taşlar sürdürülebilirlik şartlarına cevap veriyor”
Madencilikle ilgili kamuoyundaki tartışmalara dair açıklamalarda bulunan Dinçer, “Çalışmalarımızın temelinde yatan en önemli amaç, kullandığımız her ürünün ham maddesinin bir maden ürünü olduğunu, bunun yanında doğa dostu sürdürülebilir madenciliğin mümkün olduğunu kamuoyuyla paylaşmak ve gerekli çalışmaları yapmak. Doğadan elde edilen ve koruyucular dışında içeriğinde sentetik malzemeler bulunmayan doğal taşlarımız çevre dostu olmasıyla öne çıkıyor. Üretim ve kullanım aşamalarında yeşil enerji tüketimi, kullanım sonrasında ise dönüştürülebilir olması sebebiyle sürdürülebilirlik şartlarına cevap veriyor. Doğal taşlar, doğada milyonlarca yılda şekillenmiş benzersiz bir ürün olarak dünyanın birçok ülkesinde güvenle tercih ediliyor. Bunlara ek olarak ülkemiz; güçlü lojistik altyapısı, coğrafi konumu, Avrupa ve Asya’ya daha uygun maliyetli nakliye imkanlarıyla da önemli bir jeopolitik konumda yer alıyor. Bu avantajları da dikkate alarak ülke ekonomisine katma değerimizi her geçen gün artırmak, Türk doğal taşının dünya pazarından daha fazla pay almasını sağlamak için çalışıyoruz” dedi.