Macaristan’da iş ve yatırım fırsatları MÜSİAD’da ele alındı
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Uluslararası İlişkiler ve Dış Ticaret Komisyonu Başkanı Zeki Güvercin, “Macaristan’dan Türkiye’ye 2002 – 2018 döneminde yapılan doğrudan yatırımlar, 29 milyon dolar.” dedi.
MÜSİAD’ın düzenlediği Macaristan’da iş ve yatırım fırsatları panelinde konuşan Güvercin, Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkilerini her zaman güçlü tutan Macaristan’ın, güzel projelere imza attığını söyledi.
Macaristan’dan Türkiye’ye 2002 – 2018 döneminde yapılan doğrudan yatırımların 29 milyon dolar, Türkiye’den Macaristan’a aynı dönemde yapılan doğrudan yatırımların ise 57 milyon dolar olduğunu belirten Güvercin, şunları kaydetti:
“2008 yılında yalnızca 684,1 milyon dolar düzeyinde olan Türkiye’nin Macaristan’a ihracatı, 2018 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,5 oranında artış kaydederek 1,6 milyar dolara yükseldi. Böylece 10 yıl içerisinde Macaristan’a olan ihracatımızın yüzde 68,9 oranında arttığını görüyoruz. Bu, önemli bir başarıdır. Ülkelerimiz arasındaki karşılıklı yatırımlara ve ticaret rakamlarına baktığımızda, memnuniyet verici bir tablo görüyoruz, fakat bununla yetinmeyip, yatırımlarımızı daha ileri taşımalıyız.
MÜSİAD olarak bu noktada her zaman olduğu gibi, bundan sonra da elimizden gelen desteği ve çabayı göstereceğimizi ifade etmek istiyorum. MÜSİAD olarak bugün dünyanın 91 ülkesinde, 221 irtibat noktasıyla faaliyetlerimizi sürdürürken, kendi ülkemizin yanında, bulunduğumuz ülkelere maksimum düzeyde katkı sunmayı önceliyoruz. Adımlarımızı bu doğrultuda atıyor, çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştırıyoruz.”
Güvercin, yalnızca ticaret hacmini genişletmeye odaklanmadıklarını, dünyanın her noktasında ulaştıkları, temas ettikleri insan sayısını artırmak için çabaladıklarının altını çizdi.
– “Macaristan’ın enflasyon oranı 2018 yılında yüzde 2,8’e geriledi”
ALX Hungary Genel Müdürü Fikret Nas da tarihi ve kültürel bağlardan kaynaklı dostane ilişkilerimiz bulunan Macaristan’ın stratejik konumu ile Türklerin 510 milyon nüfuslu Avrupa pazarına açılan kapısı olarak nitelendirildiğini belirtti.
Nas, “Açık ekonomi ve yabancı yatırım odaklı dış politika, gelişmiş teknik altyapı, nitelikli insan kaynağı, yatırımcılar için cazip teşvik planları ve AB içerisinde yüzde 9’la en düşük kurumlar vergisi oranına sahip olması Macaristan’ı yatırım ve ticaret için cazip kılan diğer önemli faktörler.” diye konuştu.
Nas, yaklaşık 10 milyonluk nüfusa sahip Macaristan ekonomisinin enflasyon oranı son birkaç yıldır 0 seviyesindeyken, 2018 yılında yüzde 2,8 seviyesine geldiğini kaydetti.
Artan yabancı yatırımların etkisiyle, ülkede ortalama işsizlik yüzde 3,8 seviyelerine gerilediğinin altını çizen Nas, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Macaristan’ın ekonomisi son yıllarda istikrarlı şekilde büyümektedir. 2018 yılı büyümesi yüzde 4,8 olarak gerçekleşmiştir. Yaklaşık 200 milyar avroluk dış ticaret hacmine sahip olan Macaristan, son yıllarda her yıl ortalama 8 milyar avro dış ticaret fazlası vermektedir. Macaristan dış ticaretinin büyük bir kısmı ülkede üretim yapan çok uluslu şirketler tarafından gerçekleştirilmektedir. Macaristan ihracatının yaklaşık yüzde 75’i yabancı sermayeli firmalarca gerçekleştirilmektedir. Macaristan-Türkiye arasındaki ticaret hacmine baktığımızda Türkiye İstatistik Kurumuna göre 2017 yılında ticaret hacmi bir önceki yılı göre yüzde 21,6 artarak 2,5 milyar dolara ulaşmıştır. 2014 yılında, Macaristan Dışişleri bakanlığında yapısal bir değişikliğe gidilmiş ve ekonomik diplomasi anlayışı hakim olmuştur.
Bu anlayış aynı zamanda bakanlığın adının Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı olarak değiştirilmesiyle sonuçlanmıştır. Ekonomik diplomasiyle ilgili kuruluşlar, Eximbank, Macar Yatırım Teşvik Ajansı (HIPA) ve Macar İhracatı Teşvik Ajansı (HEPA) bakanlık tarafından tek çatı altında yönetilmektedir. Bu kuruluşlardan Macar İhracatı Teşvik Ajansı (HEPA), adından da anlaşılacağı üzere Macar ihracatını geliştirmekle görevlendirilmiştir. Macar İhracatı Teşvik Ajansı Kasım 2018 yılı ayında yeniden yapılandırılmış ve dünya genelinde 5 bölgesel ofisle faaliyetlerini sürdürmesine karar verilmiştir. Bunlar Türkiye, Rusya Çin, Japonya ve Balkanlar ofisleridir. Daha önce sadece KOBİ düzeyindeki Macar firmalarının ihracat kapasitelerinin arttırılması için hizmet veren HEPA, yeni yapılanmasıyla birlikte tüm Macar ihracatçılara hizmet vermektedir.”
Macaristan, ithalatının yüzde 77’ini, ihracatının da yüzde 80’ini Avrupa Birliği ülkeleriyle gerçekleştirdiğini belirten Nas, Macaristan’ın bu ticaret yapısıyla Avrupa’ya bağımlı bir ülke durumunda olduğunu kaydetti.
Nas, “Pazarı çeşitlendirmek ve Avrupa’ya bağımlılığını azaltmak için doğuya açılım politikasını uygulamaya koymuştur. Doğuya açılım sürecinde Rusya, Çin ve Türkiye’ye özel önem verilmektedir.” dedi.
Alx Hungary’nin, Macar İhracatı Teşvik Ajansı’nın Türkiye resmi temsilcisi olduğunun altını çizen Nas, “Türkiye’de İstanbul merkez olmak üzere, Ankara, İzmir, Bursa ve Gaziantep’te toplam 5 ofisiyle Macar firmaların ihracat hacmini arttırmak için çeşitli hizmetler vermektedir.” şeklinde konuştu.
Nas, şunları kaydetti:
“Fuarlar, ticaretin gelişmesinde büyük rol oynamaktadır. Geçtiğimiz yıl, 7 Macar firmayla katıldığımız Expomed fuarında 4 Macar firma şirketleriyle distribütörlük anlaşması imzalamıştır. Bunun dışında ikili görüşmelerine aracılık yaptığımız başka bir Macar firma ile Türk firma yaklaşık 2 milyon dolarlık sözleşme imzalamıştır. Geçmiş deneyimlerimizden gördüğümüz kadarıyla, iki ülke arasındaki ticaretin gelişmesi için hükümetler nezdinde politik altyapının oluşturulmuş olması ve şirketlerin hedefledikleri ülkelerde yerel ortaklar bulması veya fiilen hedefledikleri pazarlarda yer alması gerekmektedir.
İki ülke arasındaki ilişkiler siyasi açıdan en iyi seviyededir. Ekonomik ve ticari gelişim için ise her türlü altyapı hazırlanmış vaziyettedir. Şirketlerimize düşen ise bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmektir. Alx Hungary olarak, HEPA’nın sahip olduğu, çeşitli sektörlerden, binlerce Macar firmadan oluşan veri tabanı sayesinde güvenilir, rekabetçi, Macar firma bulmak isteyen Türk şirketleri için aracılık edebileceğimize inanıyoruz.”