Levent Pelesen: Tüm yalıtım uygulamalarıyla, güvenli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarına sahip olabiliriz
İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen, ‘13 Ekim Dünya Konut Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, binalarda yalıtımın önemine dikkat çekti. Pelesen, “Barınma, tüm insanların hakkıdır. Barınma ihtiyacının karşılandığı noktada, yalıtım uygulamaları büyük önem taşıyor. Ancak tüm yalıtım uygulamalarıyla sağlıklı, güvenli ve konforlu yaşam alanlarına sahip olabiliriz” dedi.
‘13 Ekim Dünya Konut Günü’ dolayısıyla açıklamada bulunan İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Pelesen, yalıtım uygulamalarının önemini vurguladı. ‘Dünya Konut Günü’nün barınma hakkını tüm insanlığa hatırlatmak için ilan edilmiş bir gün olduğunu belirten Levent Pelesen “Barınma hakkı bilincinin geliştirilmesi için daha çok çalışmalıyız. Her birey için yeterli konut üretimi gerçekleştirmeli, çevreye duyarlı kentleşmeye özen göstermeliyiz’’ diye konuştu.
Barınma ihtiyacını karşılarken, güvenli, sağlıklı ve konforlu yaşam alanlarına sahip olmak için yalıtım uygulamalarının büyük önem taşıdığını ifade eden Levent Pelesen,“Barındığımız ya da bizleri koruyan alanları oluştururken, tüm yalıtım uygulamalarına önem verirsek daha sağlıklı, güvenli ve en önemlisi doğaya saygılı yapılar meydana getiririz. Enerji verimliliği kavramının giderek önem kazandığı günümüzde, yalıtım bilinciyle hareket etmemiz gerekiyor” dedi.
‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ ve ‘Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmeliğin’ İZODER’in yıllar süren emek ve katkıları ile ülkemize kazandırıldığını hatırlatan Levent Pelesen, şunları söyledi:“Her iki yönetmelik de İZODER’in her platformda vurguladığı vatandaşlarımızın güvenli, sağlıklı konforlu binalarda yaşama hakkına hizmet edecek hayati önemde yönetmeliklerdir. Bina dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, şimdiye kadar çoğunlukla ihmal edildiği için, ülkemizde 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için inşa edilmesi gereken binalarımız, bu süre içinde korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Bunun için de mevzuatların öngördüğü gibi su yalıtımı yapılmalı.
Ses yalıtımı toplumu direkt ilgilendiren bir konudur, büyük şehirlerin dezavantajı haline gelen gürültü kirliliğinin önüne geçilmesi gerekiyor. Ülkemiz için çok önemli olan yeni yönetmelik, inşaat halindeki ve mevcut tüm binalara, insanların beden ve ruh sağlığının korunması için gürültü kriteri getirdi. Bugün yaşamımızın her alanında, farkında olmadan gürültüye maruz kalıyor ve bu durumun olumsuz etkilerini daha fazla hissediyoruz. Gelişmiş ülkelerde bu konuda yüksek hassasiyet var çünkü ses yalıtımı, çağdaş yaşam standartlarının oluşmasına katkı sağlıyor. Yeni düzenleme ile şehir hayatının en büyük sorunlarından biri olan gürültü kirliliğine karşı binalarda kullanılan yalıtım sistemlerinin teknik kuralları belirlendi diyebiliriz.
Yaşadığımız binada dengeli ısı dağılımını sağlayarak sağlığımıza büyük ölçüde katkıda bulunan ısı yalıtımı ise, sadece kış aylarında değil, yaz aylarında da sıcağa karşı alınabilecek en etkili önemlerin başında geliyor. Yalıtımla, kışın ısıtma, yazın da soğutma amacıyla harcanan enerjiden ortalama yüzde 50 tasarruf sağlanıyor. Bu da doğalgaz ve elektrik faturalarını yarı yarıya düşürüyor. Bununla birlikte, ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık %15 azaltmamız mümkün.
Binalarda yangın çıktığında en hızlı ve en güvenli şekilde yangın mahallinin terk edilmesi ise yangın yalıtımı uygulamaları ile sağlanıyor. Yangının zararlı etkilerinin sınırlandırılması ve güvenli kaçış bölgelerinin oluşturulması amacı ile oluşturulan bölümlerin duvarlarına, tavanına ve döşemesine yangın yalıtımı yapılarak bu kısımlara alev ve dumanın ulaşması engellenmelidir. Böylece yangınlarda meydana gelen can ve mal kayıplarının önüne geçmiş oluruz”