Karelerine dünyayı sığdıran adam: Tamer Yılmaz
Lise yıllarından beri hayallerinin mesleğini yaşayan ve bitmek bilmeyen enerjisiyle hepimize yaşatan, objektiflerin arkasından tanıdığımız Tamer Yılmaz bilinmeyen yönlerini MAG okurlarına anlattı.
“Yapabildiğim tek şey fotoğrafçılık idi, çünkü onun kursuna gitmiştim. Sevgili Tanju Okan beni Ulus Gazetesi’nin fotoğraf bölümüne çırak olarak soktu” diyerek sektöre nasıl girdiğini anlatan Tamer Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde fotoğrafçılık bölümü açıldı, fotoğraf okumaya da zaten kararlı olduğum için oraya girdim. Öykümün başlangıcı böyle…”
Bugüne kadar pek çok isimle çalıştığını da sözlerine ekleyen Yılmaz “Paris Hilton, araba yarışçısı David Coulthard, Lost dizisinin meşhur Hollywood artisti Dakota Johnson, Madrid’in antrenörü Mourinho gibi ünlü isimleri, artistleri, sanatçıları, modelleri, tasarımcıları, bakanları, başbakanları hatta cumhurbaşkanını (eski), yani birçok mesleğin tanınmış isimlerini çektim. İşçileri, fabrikatörleri, sokaktaki insanları zaten söylemiyorum, onları hep çekiyorum” dedi.