Karagöz 500 yaşında
Emaar Square Mall, Ramazan’ı Karagöz ve Hacivat’ın Anadolu’ya gelişinin 500. yılına özel bir sergiyle karşılıyor.
Kısa bir süre önce Çamlıca’da açılan Emaar Square Mall, köklü bir kukla geleneğini temsil eden Türk gölge oyununun İstanbul’a gelişinin 500. yılını özel bir sergiyle kutluyor. Unesco Kültür Mirası Taşıyıcısı ve Karagöz Sanatçısı Cengiz Özek’in küratörlüğünde düzenlenen “Karagöz Sanatımız” başlıklı sergi, 26 Mayıs-26 Haziran tarihleri arasında Emaar Square Mall’da alışveriş merkezi çalışma saatleri içerisinde ücretsiz olarak izlenebiliyor.
Osmanlı dönemi İstanbul’unun kozmopolit yaşam yapısını gözler önüne seren sergi kapsamında, Cengiz Özek’in otantik yapım tekniğiyle deve derisinden yarattığı 30 Karagöz figürü yer alıyor. Sergiyle eş zamanlı olarak, Emaar Square Mall’da Karagöz gösterilerinin yanı sıra, çocuklar ve yetişkinlerin gölge oyunu karakterlerine hayat vereceği atölyeler gerçekleştiriliyor. Koleksiyonundaki özel figürleri geniş kitlelerle paylaşmaktan mutluluk duyduğunu belirten Cengiz Özek, en az 500 yıldır süren bu geleneğin günümüz insanının sevgi ve ilgisiyle devam edebileceğini vurguluyor.
Program
Çocuk Atölyeleri:
3-4 – 10-11 – 17-18 – 24-25 Haziran
İlk Seans; 13:30 – 15:00
İkinci Seans; 15:30 – 17:00
Yetişkin Atölyeleri:
3-4 – 10-11 – 17-18 – 24-25 Haziran
İlk Seans; 13:30 – 15:30
İkinci Seans; 16:30 – 18:30
Karagöz & Hacivat Gölge Oyunu
3-4 – 10-11 – 17-18 – 24-25 Haziran
İlk Seans; 16:00 – 16:30
İkinci Seans; 19:00 – 19:30
Gölge oyununda Karagöz ve Hacivat
Türk gölge oyununun tek temsilcisi olarak kabul edilen Karagöz oyununun kökeni konusunda değişik görüşler bulunuyor. Yavuz Sultan Selim döneminin güvenilir kaynaklarından İbni İlyas, gölge oyununun Türkiye’ye 16. yüzyılda Mısır’dan geldiğini ortaya koyuyor. İlk zamanlar Mısır gölge oyununun etkisi altında olan Karagöz’ün, kesin biçimini 17. yüzyılda aldığı ve tiplemelerin de bu dönemde ortaya çıktığı öne sürülüyor.
Türk gölge oyununun baş karakterleri Karagöz ve Hacivat’tır. Karagöz, halkın sağduyusunu temsil eden, okumamış bir karakterdir. Hacivat ise kullandığı Osmanlıca tamlamalarla perdeye gelen yarı aydın bir karakter… Bu iki kişinin sözlü olarak birbirlerinden daha farklı Türkçe kullanmalarından bir komedi ortaya çıkar. Ayrıca oyunun içinde dönemin İstanbul’unun kozmopolit yapısını anlatan farklı etnik ve kültürel karakterler oyun içinde yer alır.