KADFEST’in onur konuğu Tunuslu feminist yönetmen Selma Baccar oldu
Kadıköy’ün bu yıl ilk kez düzenlediği “KADFEST Uluslararası Kadıköy Festivali” kapsamında gerçekleştirilen “Yıldızlar Altında Sinema” etkinliğinin onur konuğu Tunuslu yönetmen Selma Baccar oldu. Festivalde Kadınlar Koğuşu (El Jaїda) filmi gösterilen Selma Baccar ‘Tunus’ta 50 yıl önce, Türkiye’de Atatürk zamanında elde edilmiş olan birtakım hakların Tunus’ta da elde edilmesi yönünde çalışmalar yapıldı ve bu Tunus için çok önemli bir adım oldu’ dedi.
22 Temmuz’da Charlie Chaplin’in Yumurcak (The Kid) filminin orkestra eşliğinde gösterimi ile başlayan ‘Yıldızlar Altında Sinema’ etkinliği her akşam farklı ülke sinemalarından örneklerle devam ediyor. Kalamış Parkı’nda kurulan açık hava sinemasında binlerce kişi ile buluşan etkinliğin onur konuğu, 2011 Tunus Devrimi sonrasında anayasayı hazırlayan ekipte yer alan, feminist aktivist Tunuslu yönetmen Selma Baccar oldu. Kadınlar Koğuşufilminin gösterimi öncesinde sahneye çıkan Selma Baccar, ‘2011 yılına kadar politika içinde değildim. Ben politikayı sinema yaparak öğrendim. Yeni anayasanın yazılması için çalışan heyete sanki bir film senaryosu yazarmış gibi katıldım. Haklar ve özgürlükler komisyonunda yer almayı seçtim. Çünkü bütün ömrüm boyunca gerçekleşmesi için çalıştığım, kadın erkek eşitliği, düşünce özgürlüğü, hoşgörü, ötekine saygı gibi şeylerin olabileceğini düşündüm. Devrimden sonra iş başına gelen siyasal İslamcılara karşı mücadele edebilmek için bu yolu seçtim’ diye konuştu.
Tunus’ta kadın haklarının gelişimi için verdikleri mücadeleyi anlatan Baccar, ‘Tunus’ta 50 yıl önce, Türkiye’de Atatürk zamanında elde edilmiş olan birtakım hakların Tunus’ta da elde edilmesi yönünde çalışmalar yapıldı ve bu Tunus için çok önemli bir adım oldu. Biz Tunuslu kadınlar haklarımızı korumaya kararlıyız. Eşitlik taleplerimizde ısrarcıyız. Bugün Tunuslu kadınlar miras hakkı konusunda halen erkeklerle eşit haklara sahip değiller. Erkeklerin miras hakkının yarısına sahipler. Bu eşitliği sağlamak için mücadele edeceğiz’ dedi. Tunus’ta kadınların erkeklerin sözlerini dinlemedikleri için cezalandırılıp cezaevine konuldukları süreci anlatan Kadınlar Koğuşu filmine de değinen Baccar, ‘Özellikle kadın sinemacılar, kadınların toplumdaki haklı talepleriyle ilgili atılım içinde. Tiyatro, edebiyat, müzik, en başta da sinema toplumların ileriye gitmeleri için çok önemli adımlar oluşturabilirler’ dedi.