İşitme kaybı kader değil, çözümü var
İmplante edilebilir işitme çözümleriyle ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı olan bireyler için hayatı daha kolay hale getirme tutkusuyla 40 yılı aşkın süredir çalışan Cochlear, bu konuda toplumsal farkındalığı arttırmayı da sosyal sorumluluk olarak görüyor. 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Cochlear Türkiye Genel Müdürü Gül Erden, işitme kaybının bir kader olmadığının altını çizerek doğuştan gelen ya da sonradan kazanılmış ileri ve çok ileri derecede işitme kaybı yaşayan insanların da tekrar duymasının mümkün olduğuna dikkat çekti.
Dünyanın en büyük işitme implantlı bireyler topluluğunu oluşturan Cochlear, “Tüm sesleri duyabilmeniz için hayat boyu yanınızdayız” misyonuyla çalışmalarını sürdürüyor. Bireylerin yaşam kalitesini düşüren, sosyal yaşamı olumsuz etkileyen, hatta başka hastalıklara neden olabilen işitme kaybı konusunda farkındalığın artırılmasının toplumsal bir kazanım olarak değerlendirilmesi gerekliğini belirten Cochlear Türkiye Genel Müdürü Gül Erden,Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklenen 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulundu.
İşitme duyusunu geri kazandıran çözümler var
Önlenebilir işitme kaybı nedeniyle zorluklar yaşayan binlerce insanın implante edilebilir işitme çözümleri ile hayatın seslerine tekrar kavuşabileceğini ifade eden Gül Erden, şunları söyledi: “İşitme sağlığı konusunda farkındalığın düşük olması, hastaların yenilikçi çözümlerden yararlanmasının önüne geçiyor. İşitme kayıplı kişi popülasyonuna baktığımızda tedaviden yararlanabilecek özellikteki bireylere ulaşabilirsek, milyonlarca insanın sağlıklı bireyler olarak hayatına devam etmesini sağlayabileceğimizi görüyoruz. Deyim yerindeyse kaderlerini değiştirebilir, bu sayede hem sosyal ve akademik açıdan hem de üretkenlik anlamında pek çok işitme engelli bireyi topluma kazandırılabiliriz. Bu noktada implante edilebilir işitme çözümleri ile ilgili gerek doktorların gerekse hastaların yeterince bilgi sahibi olması gerektiğine inanıyoruz. Kısaca özetlemek gerekirse; geleneksel işitme cihazlarını kullanamayan ya da geleneksel işitme cihazıyla yeterli fayda sağlayamayan ileri veya çok ileri derecede işitme kayıplı hastalar koklear implanttan yararlanabiliyor. Koklea içine yerleştirilen bir elektrod sistemi olan koklear implant, işitmenin geri kazandırılmasını sağlıyor.”
Devlet geri ödemesi kapsamında maliyetsiz bir şekilde tekrar duymak mümkün
Dünyada ve Türkiye’deki işitme kaybı verilerini de değerlendiren Gül Erden; “Dünya Sağlık Örgütü, günümüzde dünya çapında engelliliğe neden olacak düzeyde işitme kaybı yaşayan yaklaşık 466 milyon kişi olduğunu tahmin ediyor. Özellikle de 65 yaş üstü her üç kişiden birinde işitme kaybı görülüyor. Üstelik 15 milyon kişi koklear implanttan yararlanabilecekken bu kişilerin sadece yüzde 5’i gerekli tedavi imkânlarına ulaşabiliyor. Ülkemizdeki istatistiklere baktığımızda ise her yıl yaklaşık 1,5 milyon doğum olduğunu görüyoruz. Türkiye’de yenidoğan her bin çocuktan üçünde farklı oranlarda ya da tamamen işitme kaybına rastlanıyor. Yılda beklenen vaka sayısı ise 2 bin 800 ila 4 bin arasında değişiyor. Ancak gerek aileler gerekse yetişkin hastalar işitme kaybını bir kader olarak kabul edip tedavi olabilme şansını göz ardı edebiliyor. Oysa işitme kaybı bir kader değildir ve yeni nesil teknolojilerle çözümü vardır. En önemlisi de ileri ve çok ileri derecede işitme kaybının tedavisi olan koklear implant ameliyatı ülkemizde devlet geri ödemesi kapsamında ve yüzde 100 geri ödeniyor. Çocuklarda devlet dört yaşa kadar iki kulağı, erişkinlerde ise tek kulağı geri ödüyor” diye konuştu.
Türkiye’de işitme farkındalığının artması için çalışıyor
Sağlık profesyonelleri başta olmak üzere hastaların, hasta yakınlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve karar vericilerin konuyla ilgili bilinç düzeyinin artmasının toplumsal bir kazanım olacağının altını çizen Gül Erden; “Cochlear Türkiye olarak ülkemizde işitme sağlığı farkındalığının artması, tedavide standardizasyon, aday ve hasta yolculuğunda tanımlanmış adımlar, klinisyen ve odyologların eğitiminde süreklilik, işitsel rehabilitasyon uygulamalarının ülke çapında yaygınlaştırılması ve eğitimlerle desteklenmesi gibi projelerde yer alıyoruz. En önemlisi de yatırımlarımızda bu konulara odaklanıyoruz. Ayrıca işitme sağlığı farkındalığı ve tedavide standardizasyon konularında tüm ilgili sektör paydaşları ile çalıştaylar düzenliyor, danışma kurulları ile standart tedavi ve hizmet kılavuzu hazırlanması çalışmalarını yürütüyoruz” dedi.