DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3005,886
BIST 9549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Isı Yalıtımı Sektörü 2019 yılında verimliliğe odaklanmalı

    Isı Yalıtımı Sektörü 2019 yılında verimliliğe odaklanmalı
    27.12.2018
    A+
    A-

    Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 75’ini ithal ettiğinin altını çizen Austrotherm Türkiye Genel Müdürü Özgür Kaan Alioğlu, “Türkiye mantolamanın ne olduğunu öğrendi, birinci faz tamamlandı. 2019 yılı verimliliğe odaklandığımız, ısı yalıtım kalınlıklarını artırarak tüketiciden yalıtım sektörüne, ülkeden çevreye kadar herkesin kazandığı, ikinci faza geçtiğimiz bir yıl olmalı. Tüketicilerin daha verimli ısı yalıtım için desteklenmesi gerekiyor” dedi.

    Yalıtım her açıdan hayati bir role sahip

    Özgür Kaan Alioğlu, “Enerji tüketimimizin yüzde 35’sini konutlarda kullanıyoruz. Konutlarda tüketilen enerjinin yüzde 70’inden fazlası, ısıtma ve soğutma amaçlı. 2017’de enerji ithalatı için yaklaşık 37 milyar dolar para harcadık ve ithal ettiğimiz enerjinin %35’ini yani yaklaşık 13 milyar dolarını konutlarda kullandık. 2018 yılı rakamlarının da benzer yüzdelerde olacağı öngörülmekte. Türkiye’de yaklaşık 21 milyon konutun 16 milyona yakınında halen daha ısı yalıtımı yok.

    Yalıtım sektörü, bir çok açıdan hayati önem taşıyor. Hem tüketicilerin daha fazla enerji tasarrufu yaparak hane ekonomisine pozitif etki yaratması, hem ülkemizin konutlarda ısıtma-soğutma amaçlı ithal ettiği enerji miktarını düşürmesi yönünden. Ayrıca enerji kaynaklı cari açık sorunumuzu azaltması ve bu sayede dışa bağımlılığımızın azalması ile birlikte Milli Güvenlik politikalarımıza da destek sağlaması, hem de enerji tüketimininin azalması sayesinde salınan karbon gazları mikarının düşürülmesi ile doğanın korunması açısından yalıtım ülkemiz için öncelikli konuların başında yer almalı” dedi.

    Arz talep arasında dengesizlik hakim

    Alioğlu, “Yalıtımın önemi nedeniyle doğal olarak sektöre yatırımcı ilgisi yüksek. Ancak ne yazık ki koordinasyonsuz ve plansız yatırım politikaları sebebiyle şu anda talebin 4 katı kadar fazla arz oluştuğunu söyleyebiliriz. Arz ve talep arasındaki bu dengesizlik ve aşırı uçurum sebebiyle de sektörde çok yoğun bir rekabet yaşanmakta. Bu rekabet ilk bakışta, serbest piyasa koşulları sebebiyle tüketicinin lehine gibi gözükse de, kontrolsüz üretim ve denetimsiz uygulama ortamında ürün ve hizmet kalitesinde yol açtığı kalitesizlik ve standart dışılık sebebiyle tüketiciler ve ülkemiz için büyük bir risk oluşturmakta”

    Tüketicilerin daha verimli ısı yalıtım için desteklenmesi gerekiyor

     Sektör olarak kamu nezdindeki çalışmalarımızı özellikle sektör derneklerimiz İZODER ve EPSDER’in öncülüğünde yürütüyoruz diyen Özgür Kaan Alioğlu, “Ülkemizde enerji tasarrufu ve özellikle konutlarda mantolama uygulamaları ile ilgili devlet-sektör işbirliği ile yıllar süren, yoğun, özverili ve çok başarılı çalışmalar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.

    Son dönemde, sanayi üretim maliyelerinin artması ve alım gücünün düşmesi ile tüketicilerin ısı yalıtımı yatırımına kaynak ayırma konusunda sıkıntı yaşadığını görüyoruz. Bu noktada beklentimiz, üretimi çeşitli devlet destekleri kapsamında olan ısı yalıtım ürünlerinin tüketimlerinin de gerekli mevzuat değişiklikleri ve devlet teşvikleri ile desteklenmesi ve bu sayede tüketicilerin, daha verimli ısı yalıtım ürünlerini kullanabilmelerinin önünün açılması.

    Bir kısmı Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda da yer alan, en etkili ve çabuk sonuç alınabilecek bazı aksiyonları 3 ana gurup altında şu şekilde toparlayabiliriz. Isı Yalıtımı Uygulamalarında Karar Alma ve Hayata Geçirme Süreçlerini Hızlandıracak Hukuki ve Kanuni Altyapının Düzenlenmesi, Enerji Kimlik Belgesi (EKB) Sahipliğinin Teşvik Edilmesi, Isı Yalıtımı Projeleri için Finansman Modellerinin Geliştirilmesi” dedi.

    En çok hammadde ve enerjiden etkileniyoruz

    Özellikle biz EPS’den mamül ısı yalıtım malzemesi üreticileri için maliyetlerimiz içerisinde hammadde oranı çok ciddi bir yer tutmakta diyen Austrotherm Türkiye Genel Müdürü Özgür Kaan Alioğlu “hammaddelerimizin de hemen hemen tamamı döviz cinsinde satışı yapılan ürünler. Bir kısmını yurtdışından ithal ediyoruz, bir kısmını da Türkiye’deki üreticilerden tedarik ediyoruz. Ancak Türkiye’deki üreticilerden tedarik ettiğimiz ürünler de döviz cinsinden fiyatlanmakta. Bunun yanında diğer bir önemli gider kalemimiz de enerji. Enerji fiyatlarındaki döviz kuru bazlı artışlar da anında üretim maliyetlerimizi etkilemekte. Doğal olarak döviz kurlarındaki artış nerdeyse bire bir oranında üretim ve ürün maliyetimize yansımakta.

    Biz ise bu artışları fiyatlarımıza kısmen yansıtabiliyoruz. Bu sektörümüze ya da firmamıza has bir sorun değil. TUIK enflasyon verilerine baktığımızda tüketici enflasyonunun üretici enflasyonundan çok daha düşük olduğunu görüyoruz. Artışları yansıtamıyoruz, çünkü tüketicinin de alım gücünün düşüyor. Sanayicinin üretim maliyetlerindeki artışı satış fiyatlarına yansıtamaması, kısa vadede kar marjlarının düşürmekte, ancak bundan daha da önemlisi orta vadede firmaların işletme sermayelerinin erimesine yol açabilecek seviyelerde karsızlığa yol açma ihtimalini ortaya çıkarmakta. İçinde bulunduğumuz türbülans ortamından hızla sıyrılmamız için, sanayi firmalarının bu sürecin sonuna işletme sermayelerini kaybetmeden ve ayakta kalarak ulaşması çok büyük önem taşımakta” dedi.

    Ne kadar kalın ısı yalıtım levhası, o kadar çok enerji tasarrufu

    Alioğlu, “Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik durumun kısa süreli, geçici bir süreç olduğuna inanıyoruz. Türkiye’ye güvenimiz tam. Bu sebeple Austrotherm olarak Türkiye yatırımlarımıza ara vermeden devam etmeyi planlıyoruz. 2019 yılında da ISI YALITIMI ÜLKE KAZANIMI diyerek, verimli ısı yalıtıma, daha kalın ısı yalıtımının sunduğu faydaları anlatmaya odaklanacağız.

    Son on beş yılda, arz talep dengesinin sağlanabilmesi adına kamu eliyle ciddi yatırımlar yapıldı. Özel sektör projeleri için de keza aynı durum geçerli. Artan enerji fiyatlarının yalıtım ihtiyacını daha da artırdığını düşünecek olursak, Türkiye’nin ısı yalıtımıyla ilgili bir aydınlanma sürecine girdiğini söyleyebiliriz. Ancak gelişmiş ülkelerin uzun yıllarda kat ettikleri yolu bizim bir anda alabilmemiz ne yazık ki o kadar kolay olmuyor. Ülke olarak bu yolculuğun başlarındayız diyebiliriz. Kamuoyunda ısı yalıtımı ve mantolama bilincinin oluşturulabilmesi konusunda birinci evreyi tamamladığımızı söyleyebilirim. Artık herkes ısı yalıtımının öneminin ve sunduğu faydanın farkında.

    Şimdi ikinci evreye geçiyoruz. Artık sektör olarak tüketiciye ve kamuoyuna, üst seviyede verimli mantolama sistemlerine nasıl sahip olabileceklerini daha yüksek sesle anlatmamız gerekiyor. Bir mantolama sistemi birçok komponentten oluşuyor. Ancak asıl işi yapan, yani ısı yalıtımını sağlayan komponent “Isı Yalıtım Levhası”. Ne kadar kalın ısı yalıtım levhası, o kadar çok enerji tasarrufu demek. Avrupa’da yaklaşık 12 cm’ler civarında olan ortalama Isı Yalıtım Levhası kalınlıkları ülkemizde ne yazık ki 4 cm mertebelerinde. Biz de kalınlık hedeflerimizi artırmalıyız.”

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.