İlhan Erdal: Hep birlikte hareket etmemiz dönüşümü kolaylaştıracak
MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı yeni ekonomi modeline ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdal yaptığı açıklamasında, “Yeni ekonomi modelinde değişimi hedefleyen doğru adımlar, sürdürülebilir büyüme, finansal istikrar, gerçekçi politikaların seçilmesi ve performans hedeflerinin takibi vurgularını memnuniyetle karşılıyor ve destekliyoruz” dedi.
MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal, son dönemde ABD eksenli olarak döviz kurları üzerinden yapılan müdahaleleri ve yaptırım kararlarını uluslararası hukuk ve büyük devletle bağdaştıramadıklarını ifade ederek, başka bir devletin iç hukukuna müdahaleyi ve ihracatçılara yönelik gümrük vergisi üzerinden ekonomik bariyer oluşturulmasını kabul edilemez bulduklarını söyledi.
“Yeni Ekonomi Yaklaşımı Piyasayla Uyumlu, Kararlı ve Sürdürülebilir Bir Yaklaşım”
Başkan Erdal sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD Yönetiminin tutumu, yıllardır dost ve müttefik olan iki ülke ilişkilerini ve ticari ilişkileri zedelemeye devam etmektedir. Ülke ve millet olarak sağduyumuzu kaybetmeden, hedeflerimize odaklanmalıyız. Ülkeler arası krizler, her ne kadar arzu edilmese de, maalesef yaşanabilmektedir. Önemli olan toplumun tüm kesimini oluşturan bireyler olarak, yeniden büyük Türkiye’nin inşasını kararlılıkla sürdürmektir. Bizler dün olduğu gibi bu süreçte de her koşulda devletimizin yanındayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 100 Günlük Eylem Planı ve ekonomi yönetiminin ortaya koyduğu yeni ekonomi modeli gibi somut politikalara ve reformlara bu süreçte her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’ın açıkladığı Yeni Ekonomi Yaklaşımı’nda, tüm piyasa paydaşlarıyla daha etkin iletişim ve güvenin sağlanması prensibi; ekonomiye, ihracata ve sektörlerin gelişmesine ciddi katma değer üretecektir. Kısa, orta ve uzun vadede yol haritaları ve bunların bir an önce uygulamaya koyulması son derece önemlidir. Yeni Ekonomi Yaklaşımı’nı değerli kılan en önemli adımlarından biri de piyasayla uyumlu, kararlı ve sürdürülebilir bir yaklaşım olmasıdır.
Geldiğimiz noktada üreticilerin, sanayicilerin ve iş adamlarının önünü açacak, ihracat rakamlarını yükseltecek uygulamaların önemi daha iyi görülmüştür. Olaya sadece ABD üzerinden bakmamak lazım. Tüm dünyada küresel ticareti olumsuz etkileyen bir ticaret savaşı yaşanmaktadır. Ticaret savaşları, ambargolar, yaptırımlar, vergi artırımı ve bariyerler gibi yaşanan küresel gelişmeler ne olursa olsun ekonomimizin tüm bu olumsuzluklardan etkilenmeyecek şekilde çıkmasını sağlayacak güçlü temeller üzerine bir yapı inşa etmemiz gerekmektedir.
Daha hızlı, daha dinamik ve daha aktif bir sistem olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bunun kolaylıkla sağlanabileceği aşikârdır. Türkiye’nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla, daha hızlı ve daha güçlü politika ve stratejileriyle hedeflerine ilerlediği bir süreç iş dünyası olarak temennimizdir. Eylül ayında OVP’nin açıklanmasıyla birlikte piyasaların daha istikrarlı bir sürece gireceğini düşünüyorum. Hep birlikte hareket edilirse, ülke olarak hak ettiğimiz dönüşüm daha da kolaylaşacaktır.