Her şey bir yana babalık bir yana
Geçmiş dönem ATO Başkanlığı görevini yürüten, Besa Grup Yönetim Başkanı Salih Bezci ve Yönetim Kurulu üyesi oğlu Efe Bezci, MAG Babalar Günü özel içeriğine konuk oldu.
Ankara’nın başarılı iş adamlarından Salih Bezci ve Efe Bezci MAG Haziran sayısına konuk oldu. Baba oğul üzerine gerçekleştirilen sıcak sohbette özel açıklamalarda bulunan Salih Bezci, “Babalık zevkini biraz geç yaşadım. Allah bana pırıl pırıl üç evlat verdi. İlk yavrumu kucağıma aldığımda dünyanın en mutlu kişisi bendim” diye konuştu. Babasının kendi için her zaman rol model olduğunu söyleyen Efe Bezci ise “Küçükken hep babam gibi güçlü olmak, onun gibi yürümek, konuşmak isterdim ve davranışlarını taklit ederdim. Şimdi bakıyorum da, öne çıkan birçok özelliğim babamdan geliyor. Mesleğimi seçerken dahi babamın izinden gittim. Bir ortak özelliğimiz de ikimizin de çok koyu Beşiktaşlı olması ” dedi.
Salih Bezci
Ne zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?
Babalık zevkini biraz geç yaşadım. Ama Allah bana pırıl pırıl 3 çocuk nasip etti. İlk yavrumu kucağıma aldığımda dünyanın en mutlu kişisi bendim. Hayattaki tüm hedeflerin, tüm başarıların bir yana, babalığın bir yana olduğunu gördüm.
Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?
Baba olduğumda yaşam benim için daha farklı bir kulvardan ilerlemeye başladı. Artık sorumlulukları daha da artan bir kişiydim, gelecek planlarıma sıkı sıkıya bağlandım. Yaptığım her işte çocuklarımın geleceğini düşünerek hareket ettim. Çocuklarıma ileride iyi bir gelecek hazırlama arzusunu ve daha çok çalışmak gibi duyguları yoğun şekilde yaşadım.
Baba olmanın zor yanları var mı sizce?
Baba olmak hayattaki en güzel, kişiyi mutluluğun doruklarına çıkaran bir duygu ancak, bir o kadar da zor. Çünkü “hayata merhaba” diyen yavrunuzu elinizden geldiği ölçüde en iyi şekilde yetiştirmek ve insanlığa faydalı bir birey olmasını sağlamak zorundasınız.
Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?
Çocuklar, babalarının yansımalarıdır. Onlar büyüyüp geliştikçe kendimi de tanımış oldum. Onların karakterleri beni yansıttı.
Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi?
Babamın yaş grubundaki baba-çocuk ilişkisi ile bizim kuşağın farklı, şimdiki kuşakların ise bambaşka. Yıllar ilerledikçe babalar çocuklarına daha bağlı hareket ediyorlar. Yeni nesil biraz abartsa da tamamen çocukları için yaşıyor. Bu da dozunda olmalı tabii. Ama onların bu davranışı beni mutlu ediyor.
Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Artık iş arkadaşım olan Efe’nin yükümü iyiden iyiye üzerimden alması ve bu sayede özel yaşamıma daha fazla zaman ayırabilmem, seyahatlerde, günlük yaşamda gözümün arkada olmaması, torunlarımla geçirdiğim zamanlar beni ifade edilemeyecek kadar mutluluğa taşıyan anlar, kısacası onların varlığı bana her zaman “iyi ki baba olmuşum“ duygusu yaşatır.
Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder?
Çocuklarımın ilk kez “baba” deyişleri beni oldukça mutlu etmişti. Her bir çocuğumda bu duyguyu aynı şekilde yaşadım ve çok duygulandım.
Efe Bezci
Babanızı bize anlatmanızı istersek hangi kelimelerle tarif edebilirsiniz?
Babam Salih Bezci, yaşamımın her alanında rol modelim oldu. Küçükken hep babam gibi güçlü olmak, onun gibi yürümek, konuşmak isterdim ve davranışlarını taklit ederdim. Şimdi bakıyorum da, öne çıkan birçok özelliğim babamdan geliyor. Mesleğimi seçerken dahi babamın izinden gittim ve mimarlığı seçtim. Bir ortak özelliğimiz de, ikimizin de çok koyu Beşiktaşlı olması. En büyük tutkularımızdan birisi bu. Beşiktaş’ımızın neredeyse her maçını takip eder, uygun olduğumuzda maçları izlemeye birlikte gideriz. Bu yılki şampiyonluğu da beraber kutladık. Babamla hobilerimiz bile aynı. Denize tutkuluyuz, teknelere karşı olan ilgimi de babamdan aldım sanırım. Hayvanlara çok düşkünüz, ikimiz de çok seviyoruz hayvanları. Git gide babama benziyor olmak beni çok mutlu ediyor.
Babanız ile iletişiminiz nasıl?
Her şeyden önemlisi baba-oğul ilişkisinden çok arkadaş gibiyiz. Hem özel hayatta hem de ticari konularda babama mutlaka danışır, fikirlerini alırım. Babam en iyi dostum ve fikir ortağımdır. O, benim hayattaki güvencem; hep arkamda olduğunu bilmek bana güç veriyor, ayaklarımı yere daha sağlam basmamı sağlıyor.
İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlerle atıldınız, bu kadar güçlü, başarılı ve ayakları yere sağlam basan bir iş adamı olmanızda babanızın rolü ne oldu?
Babam, çocuklarını hep “ne iş yaparsan yap, doğru ve dürüst yap” anlayışıyla büyüttü. Bu benim başucumdan eksik etmediğim bir nasihattır. Hep “dürüstlükten yana olmak, kaliteli iş üretmekten vazgeçmemek” gerektiğini ben babamdan öğrendim. Yaklaşık 50 yıl önce kurulan ve Ankara’nın modernleşmesine ciddi katkı sağlayan Besa Grup’un geleceğini şu an birlikte kurguluyoruz. Babamın birikimiyle benim dinamizmim birleşti. İleriye dönük planlarımızı da bu birleşimin heyecanıyla hayata geçiriyoruz.
Babanıza aldığınız en farklı hediye neydi?
Bence her hediye farklı ve özeldir. İçinizden geldiği, onunla bütünleştirdiğiniz, onda tebessüme yol açacak her şey, maddi değer ölçülmeksizin özeldir. O sadece kendisini düşündüğümüzü, ne kadar sevdiğimizi bilsin yeter. Çocuklarının başarısı, eminim ki babam için zaten en güzel hediyedir.