DOLAR 34,5514
EURO 36,0664
ALTIN 2991,415
BIST 9501,45
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Hayal Olcay; “Kadın eğer azmederse istediği her işi yapabilir”

    Hayal Olcay; “Kadın eğer azmederse istediği her işi yapabilir”
    22.03.2020
    A+
    A-

    Tepe Emlak Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hayal Olcay başarı sırlarından, prensiplerine, iş ve sosyal hayat arasındaki dengeye kadar birçok konuyu MAG Mart sayısına özel verdiği röportajında anlattı.

    30 yılı aşkın süredir Bilket Holding bünyesinde çalıştığını anlatan Hayal Olcay “Tepe İnşaat Yatırım Projeleri Koordinatörü olarak Tepe Prime, Beykoz Konakları ve Narcity gibi birçok başarılı projeye imza attıktan sonra, son beş yılımı AVM yönetimi, kiralama, geliştirme ve konsept danışmanlığı alanlarında hizmet veren Tepe Emlak Yatırım A.Ş.’de Genel Müdür olarak geçirdim. 2019 yılı sonu itibariyle de şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandım” ifadelerini kullandı.

    İş hayatında vazgeçemediği prensiplerinden bahseden Olcay, “İş hayatında vazgeçemediğim prensiplerim şeffaflık, şirket değerlerine saygı, hedef ve sonuç odaklı olmak, üzerinde çalıştığım projenin sonuna kadar takipçisi olmak ve her durumda fark yaratmaya odaklanmaktır. Bunu hem çalıştığım ekibimle hem de tüm paydaşlarımızla sağlamaya çalışıyorum. Ayrıca çalıştığımız kurumun ilkelerine, değerlerine sahip çıkmak da bizim en önemli görevlerimizin başında geliyor. Değerlerimizi korumak, çalışanlarımıza, kurumumuza ve paydaşlarımıza saygı duymak en önemli prensiplerimiz” dedi.

    İş hayatı bir denge üzerine kuruludur

    Kadınların iş hayatındaki yerine dair değerlendirmelerini de paylaşan Hayal Olcay sözlerine şunları ekledi: “Kadınların iş hayatında yerinin erkekler kadar sağlam olduğunu düşünüyorum. Çünkü kadın eğer azmederse alt yapısı, eğitimi ve tecrübeleri de uygun olduğu takdirde istediği her işi yapabilir. Dolasıyla ben kadın-erkek diye ayırmayı çok doğru bulmuyorum. Kadınlar ve erkekler bir arada sahip oldukları gücü kullanarak ve dayanışmayla iş hayatında kalıcı ve çok başarılı işlere imza atıyorlar. Son atamalar ve yeni organizasyon yapısıyla birlikte çalışanlarımızın yüzde 53’ünü kadınlar oluşturuyor. Kadınlarla çalışmak çok yaratıcı, kapsamlı düşünmeye teşvik eden ve performansı yüksek bir ortam sağlıyor. Biz Tepe Emlak Yatırım olarak beyaz yakalı çalışan ağırlıklı bir şirketiz. Üst yönetim kadrosuyla beraber tüm yönetici kadrolarında kadın çalışanlar aktif rol almaktadır. Kadınların çok farklı yönü var ve fırsat verildiğinde ulaşabilecekleri başarı sınırlarını tahmin bile edemiyorsunuz. Hem ev, hem iş, hem de sosyal hayattan edindikleri becerileri ile çok boyutlu düşünme, ilişki yönetimi ve yaratıcı fikirler oluşturma noktasında kadınlarla çalışmak bize değer katıyor. Bazı görev alanlarında ise, erkeklerin aktif görev almasının faydasını görüyoruz. Bence iş hayatı bir denge üzerine kuruludur. Biz, dengeyi iyi kurmuş, birlikte çok mutlu ve keyifli çalışan bir ekibiz.”

    Tepe Emlak Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hayal Olcay ile başarı sırlarından, prensiplerine, iş ve sosyal hayat arasındaki dengeye kadar birçok konuyu ele aldık.

    Sizi tanıyabilir miyiz?

    ODTÜ İnşaat Mühendisliği mezunuyum. Evli ve iki kız çocuk annesiyim. İş hayatına 1988’de Bilkent Holding bünyesinde başladım. Otuz yılı aşkın süredir bu çatı altında çalışmalarımı sürdürmekteyim. Tepe İnşaat Yatırım Projeleri Koordinatörü olarak Tepe Prime, Beykoz Konakları ve Narcity gibi birçok başarılı projeye imza attıktan sonra, son beş yılımı AVM yönetimi, kiralama, geliştirme ve konsept danışmanlığı alanlarında hizmet veren Tepe Emlak Yatırım A.Ş.’de Genel Müdür olarak geçirdim. 2019 yılı sonu itibariyle de şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandım.

    Tepe Emlak Yatırım hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?

    Tepe Emlak Yatırım olarak, 1996 yılından bu yana Bilkent Holding çatısı altında, birçok başarılı projeye imza atmış olmanın gururuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. AVM ve varlık yönetimi, kiralama, proje ve konsept danışmanlığı hizmetleri veriyoruz. Hizmet verdiğimiz bütün alanlarda gerek kurumsal yapımız gerekse bağlı bulunduğumuz holding şirketlerinin sağladığı sinerjiyi avantaja dönüştürüyoruz. Yarattığımız çözümlerle çalıştığımız markalara değer katmanın yanı sıra birçok kişiye de istihdam yaratıyoruz. Tepe Emlak Yatırım bünyesinde 42 Maslak, Sığacık Teos Marina, Mix Kayseri AVM gibi karma kullanımlı projelere verdiğimiz ticari alan kiralama ve konsept danışmanlığı hizmetlerimizin yanı sıra, şuanda Tepe Nautilus, Bilkent Center, Ankara’nın ilk açık hava projesi Tepe Prime Avenue, 365 AVM ve Ahlatlıbel Atatürk Parkı’nın kiralama ve yönetimini gerçekleştiriyor ve bazı önemli karma projelere ticari alanları ile ilgili kiralama, konsept danışmanlığı hizmeti veriyoruz.

    İş hayatında vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?

    İş hayatında vazgeçemediğim prensiplerim şeffaflık, şirket değerlerine saygı, hedef ve sonuç odaklı olmak, üzerinde çalıştığım projenin sonuna kadar takipçisi olmak ve her durumda fark yaratmaya odaklanmaktır. Bunu hem çalıştığım ekibimle hem de tüm paydaşlarımızla sağlamaya çalışıyorum. Ayrıca çalıştığımız kurumun ilkelerine, değerlerine sahip çıkmak da bizim en önemli görevlerimizin başında geliyor. Değerlerimizi korumak, çalışanlarımıza, kurumumuza ve paydaşlarımıza saygı duymak en önemli prensiplerimiz…

    İşinizin en sevdiğiniz yönü nedir?

    Bizim içinde bulunduğumuz sektör yaşayan ve çok dinamik bir sektör. Bu, bize hem sürekli yaratıcı, yenilikçi ve kaliteli fikirler üretmemiz hem de pek çok insanla etkileşimde bulunmamız için çok büyük bir fırsat veriyor. Aynı zamanda kendimizi sürekli yenilemek zorunda kalıyoruz. Her zaman yeni bir şeyleri düşünüyor, üretiyor ve dünyadaki değişen trendleri takip ediyoruz. Bunların hepsinin sonucunda da yıllar boyu yaşayacak kalıcı, güzel mekanlar yarattığımız ve kaliteli hizmet verdiğimiz için ziyaretçilerimiz tarafından ödüllendiriliyoruz. İşimdeki başarıda en önemsediğim diğer unsur ise, takım çalışmasıdır. Ortak akıl, deneyim, network ve bilgi birikimi takım çalışmasıyla daha da güçleniyor.

    İş hayatına yeni atılan kadınlar için tavsiyeleriniz nelerdir?

    Öncelikle sevecekleri işi yapmalarını tavsiye ediyorum. Bu noktada da planlı programlı davranıp mutlaka kendilerine haftalık ve aylık planlar yapıp, bir defterde not tutmaları gerekir. Çünkü insanların yazılanları takip etmesi daha kolay oluyor. Bir kadının hayat sahnesinde pek çok rolünü düşünecek olursak, evdeki, iş hayatındaki, sosyal çevredeki diğer rollerini de aksatmaması açısından planlı programlı olması çok önemli. Bunun yanında kişisel bakımını ihmal etmemesi gerekir. Kadınlar her koşulda bir ortama girdiklerinde önce duruşlarıyla güçlü bir ilk izlenim bırakacak şekilde yansıma yapmalıdırlar. O yüzden kendilerini bir taraftan meslekleri ile geliştirmelerini, bir taraftan da sürekli canlı tutmalarını tavsiye ederim.

    Kadınların iş hayatındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

    Kadınların iş hayatında yerinin erkekler kadar sağlam olduğunu düşünüyorum. Çünkü kadın eğer azmederse alt yapısı, eğitimi ve tecrübeleri de uygun olduğu takdirde istediği her işi yapabilir. Dolasıyla ben kadın-erkek diye ayırmayı çok doğru bulmuyorum. Kadınlar ve erkekler bir arada sahip oldukları gücü kullanarak ve dayanışmayla iş hayatında kalıcı ve çok başarılı işlere imza atıyorlar. Son atamalar ve yeni organizasyon yapısıyla birlikte çalışanlarımızın yüzde 53’ünü kadınlar oluşturuyor. Kadınlarla çalışmak çok yaratıcı, kapsamlı düşünmeye teşvik eden ve performansı yüksek bir ortam sağlıyor. Biz Tepe Emlak Yatırım olarak beyaz yakalı çalışan ağırlıklı bir şirketiz. Üst yönetim kadrosuyla beraber tüm yönetici kadrolarında kadın çalışanlar aktif rol almaktadır. Kadınların çok farklı yönü var ve fırsat verildiğinde ulaşabilecekleri başarı sınırlarını tahmin bile edemiyorsunuz. Hem ev, hem iş, hem de sosyal hayattan edindikleri becerileri ile çok boyutlu düşünme, ilişki yönetimi ve yaratıcı fikirler oluşturma noktasında kadınlarla çalışmak bize değer katıyor. Bazı görev alanlarında ise, erkeklerin aktif görev almasının faydasını görüyoruz. Bence iş hayatı bir denge üzerine kuruludur. Biz, dengeyi iyi kurmuş, birlikte çok mutlu ve keyifli çalışan bir ekibiz.

    Kadınlar iş hayatında ne gibi zorluklar ile karşılaşıyor? Kendi sektörünüzde yaşadığınız deneyimlerden ve gözlemlerden bahseder misiniz?

    Aslında çalışma hayatının zorluklarını kadın, erkek hep birlikte yaşıyoruz. Sadece kadınların biraz daha fazla özel hayatıyla ilgili sorumluluğu olabiliyor. Onun üstündeki sorumluluk aynı anda işini, evini, çocuğunu sosyal hayatını ve pek çok şeyi bir arada düşünmesini gerektiriyor. Bu da mesai anlamında zaman zaman kadın çalışanımızı zorlayıcı bir durum haline gelebiliyor. Onun ötesinde bir kadının yöneticiliğini çok kabullenmek istemeyen erkek çalışanlar olabiliyor. Bu nokta da kadınların sabırlı, sakin, bilgisi ve tecrübesiyle ikna edici şekilde erkek çalışma arkadaşlarıyla iletişim kurması ve dayanışma halinde ekip ruhunu yansıtacak şekilde çalışması gerekiyor.

     İş ve sosyal hayat arasındaki dengeyi nasıl koruyorsunuz?

    İş ve sosyal hayattaki dengeyi kurmak gerçekten çok önemli… Çünkü hayatımızın çok büyük bir vaktini iş ortamında harcadığımızı düşünürsek sosyallik bizi besleyici bir unsur haline geliyor. Dostlarımız, arkadaşlarımız, katıldığımız etkinlikler, yaptığımız spor, sanatsal ve kültürel faaliyetlerden besleniyoruz. O yüzden tek yönlü bir hayat düşünülemez. Sağlıklı bir özel hayatın, iş hayatındaki başarıya doğrudan etki ettiği ve mutlu bir sosyal hayatı olan çalışanların iş yerinde daha üretken olmaları kaçınılmaz bir gerçek. Tabii ki zaman zaman hepsine vakit ayırmak kolay olmuyor. Bunun dengesinin iyi kurulması lazım. Sosyal hayat, iş hayatı, kendimize ait harcadığımız zamanın dengeli bir dağılımının olması lazım.

    Çalışmanın ve üretmenin size neler kazandırdığını düşünüyorsunuz?

    Çalışmak ve üretmek benim en büyük hayat motivasyonumdur. Çünkü yaptığınız işler kalıcı hale geldiğinde arkanızdan konuşulan, takdir edilen pek çok unsur bırakmış oluyorsunuz. Çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras saygın bir isim, başarılı çalışmalar, her ne olursa olsun emek verilmiş bir iş, belki bir sanat eseri olabilir. Ne olursa olsun sadece severek yaptığınız bir işte bile arkanızdan güzel bir iz bırakıyorsanız, bu en büyük mirastır. Bence hayat motivasyonumuz da bu olmalı. Her şey gelip geçiyor. Ama neyle beslendiğiniz, yaşamınız boyunca kimlere dokunduğunuz, nelerden tecrübe kazandığınız, kazandığınız tecrübeyi sizden sonra gelenlere nasıl aktardığınız ve kazanımlarınızı tekrar nerde kullandığınız çok önemli. Geçmişten geleceğe bunun hayatınıza, zihninize, bedeninize kattığı o kadar büyük bir enerji var ki… Bu enerji zaman zaman negatif de olabilir. Ama o da tekrardan güçlenmek için tecrübe edinmenizi sağlıyor. Başarısızlık da başarı kadar bizlerin gelişiminde çok önemli bir yere sahip.

    Çağdaş kadını tanımlar mısınız? Çağdaş kadın hangi özelliklere sahip olmalı?

    Bana göre çağdaş kadın, kendi kararlarını kendisi veren, özgür iradesiyle hareket eden, üreten, ekonomik bağımsızlığını kazanmış,  öz saygısı yüksek, toplum ve aile değerlerine önem veren, kendisine her bakımdan özenen, yatırım yapan ve gelişmeye çalışan kadındır. Bizler çağdaş Türk kadınları olarak varlığımızı, kadının her bakımdan toplumun temeli olduğunu sık sık dile getiren, kadının toplumdaki yerini güçlendirmek için büyük mücadeleler vermiş olan ve “Dünyada her şey kadının eseridir.” diyen Atatürk’e borçluyuz.

     8 Mart Dünya Kadınlar Günü için mesajınız var mı?

    8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak biliniyor. Anlamı artık daha da genişletildi ve sadece çalışma hayatındaki kadınlar için değil bütün kadınlar için güçlenmeleri, birlik olmaları ve eşit şartlarda var olma hakkını elde etmeleri ile ilgili yeni bir anlam kazanarak özel bir gün haline geldi. Biz de kadın çalışanlarımıza bir gün değil kendilerini her gün değerli ve güçlü hissedecekleri ortamı sağlamaya özen gösteriyoruz. Bu yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde maddi imkanları kısıtlı olan kız öğrencilerin okumalarına destek olmak amacıyla küçük bir katkımız olsun istedik ve Türk Eğitim Vakfı’na bağışta bulunduk. Bu özel günü daha da anlamlı kılmak için erkek çalışma arkadaşlarımız bu katkıyı üstlenerek kadın çalışanlarımıza hediye ettiler. Değer yaratan, kendi değerini bilen ve dünyayı güzelleştiren tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarım.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.