Gençler şirketlerden neler bekliyor
Türkiye’de 50.000’e yakın Y kuşağı ile gerçekleştiren Universum İdeal İşveren Araştırması’nın sonuçları 2018 yılında işveren markalarının nasıl şekilleneceğini gösteriyor.
Her yıl dünyanın 61 ülkesinde 1,5 milyon gençle gerçekleşen Universum İdeal İşveren araştırmasının Türkiye’de bu yıl 5.si yapıldı. 44.260 öğrenci ile Türkiye’de bugüne kadar yapılan en kapsamlı gençlik araştırması olan Universum İdeal İşveren Araştırması, gençlerin istihdama bakışı, sektörlerle ve şirketlerle ilgili algıları ve iş yaşamına dair beklentileriyle ilgili önemli ipuçlarını veriyor.
Y kuşağı ile gerçekleştirilen Universum İdeal İşveren Araştırması sonuçları işveren markalarının yol haritasını çizmesinde önemli bir etki oluyor. Y kuşağının kariyer hedefinde girişimciliğini ve yaratıcılığını kullanabileceği bir iş yaşamı istedikleri ortaya çıkıyor. Ardından ise “uluslararası kariyer yapmak”, “insan yönetmek”, “iş güvencesi” geliyor.
Araştırma gençlerin kariyer ve şirket seçimlerine dair karar alma süreçlerini şekillendiren 40 temel işveren markası unsurunun ölçümünü baz alıyor. Türkiye’de 5 yıldır gerçekleştirilen araştırmada birinciliği kaptırmayan işveren markası unsuru “profesyonel eğitim ve gelişim”. Türkiye’nin üniversiteli gençlerinin bir şirketi çalışmak için ideal bir yer olarak görebilmesinde en belirleyici unsur, o şirketin çalışanlarının gelişimlerine yatırım yapmayı önemsemesi ve bunu sürdürülebilir kılması. Araştırma gösteriyor ki, Türkiye’nin üniversiteli Y Kuşağı yaşam boyu öğrenmek istiyor.
Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı & Universum Global Türkiye Lideri Evrim Kuran:“Türkiye’de Universum İdeal İşveren Araştırması’nın beş yıldır Türkiye’de de gerçekleştiriyoruz. Her yıl sonuçlarını Türkiye’nin en önemli işveren markası konferanslarından biri olan People Make The Brand’de paylaşıyoruz. Merakla beklenen sonuçlar ve konferansta ele alınan konular işveren markalarının geleceğini şekillendiriyor. Kasım ayında gerçekleştirdiğimiz People Make The Brand 2017’de Universum İdeal İşveren Araştırması sonuç olarak şirketlerin artık sadece müşterileri nezdindeki algılarına yani tüketici markalarına ya da kurumsal markalarına değil, aday ve çalışanları nezdindeki algılarına da odaklanmak zorunda olduklarını ortaya koyuyor. İşveren markalarına diyoruz ki insanların uçmasını ve şirketinizi uçurmasını istiyorsanız kanatları ve yolculuğu iyi tasarlamalısınız.” dedi.