Gayrimenkul sektörüne hız ve kolaylık dopingi: Akıllı Sözleşmeler
Geçtiğimiz birkaç yıl içerisinde teknolojik olarak olgunlaşan ve kamu nezdinde de gerekli bilinirlik ve güven ortamını sağlamayı başaran block zincir teknolojileri, her sektörde olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de etkisini hissettirmeye devam ediyor. Bu etkiyi detaylandıracağımız yazı dizimizin yeni bölümünde; akıllı sözleşmeler ve gayrimenkul sektörü arasında kurulan bağın boyutunu ve gelecekte neler beklenebileceğini detaylandıracağız.
Peki, akıllı sözleşmeler nedir?
Akıllı sözleşmeleri alıcı ve satıcı arasındaki anlaşma şartlarının doğrudan kod satırlarına döküldüğü, kendi kendini yürüten sözleşmeler olarak tanımlayabiliriz. Kod ve içerdiği anlaşmalar merkezi olmayan bir blokzincir ağında bulunur. Akıllı sözleşmeler, güvenilir işlemlerin ve anlaşmaların merkezi bir otoriteye, yasal sisteme veya harici bir yaptırım mekanizmasına ihtiyaç duymadan bağımsız ve anonim taraflar arasında gerçekleştirilmesine izin verir. İşlemleri izlenebilir, şeffaf ve geri döndürülemez hale getirirler. İlk olarak 1994 yılında ortaya çıksa da iş yapış şekillerinin hızla değişmesi ve son yıllarda blockzincir teknolojisinin yükselişi ile popüler hale gelmişlerdir.
Dolayısıyla akıllı sözleşme teknolojilerinin evrak ve prosedür gerekliliği kapsamında sıradan işlemlerin her zaman ötesinde yer alan gayrimenkul sektörü için önemli bazı etkilere sebep olduğu ifade edilebilirken bu ilişkinin daha da entegre olması beklenir.
Akıllı Zincir Teknolojilerinin Gayrimenkul Sektörüne Etkisi
Süreçleri daha basit, hızlı, güvenli ve uygun maliyetli hale getirerek emlak sektörü üzerinde büyük bir etki yaratması beklenen akıllı sözleşmeler; temelinde sıkıcı evrak süreçlerini otomatikleştiren, onayları kolaylaştıran ve işlemlerde doğruluk sağlayan güvenli bir teknoloji olarak karşımıza çıkar. Gayrimenkul işlemlerini daha verimli ve maliyetleri ise çok daha uygun hale getirirken; şeffaflık, daha fazla güvenlik ve tapu devirlerinde daha çok doğruluk sağlar. Diğer yandan her işlemin değişmez bir kaydını yaratan akıllı sözleşmeler ilgili tüm tarafların aynı bilgilere erişmesini sağlayarak olası dolandırıcılığı ortadan kaldırır.
Akıllı sözleşmeler aynı zamanda emlak sektöründe yeni iş modellerinin oluşturulmasına ve bazı değişimlerin devreye girmesine de olanak sağlar. Örneğin, alıcı ve satıcıların üçüncü taraf bir aracıya ihtiyaç duymadan anlaşma yapmaları artık mümkün olabilmektedir. Bu gelişme, özellikle eşler arası gayrimenkul işlemleri için yeni olanaklar yaratmış ve kira sözleşmeleri ve diğer gayrimenkul hizmetleri için yeni platformların geliştirilmesine olanak sağlamıştır. Tüm bunlara ek olarak, taraflar arasında mülkiyetin güvenli ve şeffaf bir şekilde transferini kolaylaştırarak fiziksel belgelere veya kağıt izlerine olan ihtiyacı ortadan kaldıran akıllı sözleşme teknolojisinin sürdürülebilir ve yeşil olduğunun da altını çizmek faydalı olacaktır.
Sonuç olarak, akıllı sözleşmeler gayrimenkul sektörünün çalışma şeklini değiştirmeye ve ilgili herkes için daha kolay ve daha verimli hale gelmesine yardımcı olmaya aday bir teknoloji önermektedir.
Akıllı Zincir Teknolojileri ve Gayrimenkul: Bizi Ne Bekliyor?
Akıllı sözleşmeler ve gayrimenkul için bir sonraki adım, tüm işlemlerin gerçekleştirilebileceği tek bir platform oluşturmaktır. Bu tip bir platform daha verimli işlemler, daha hızlı işleme ve daha güvenli veri depolama gibi gelişmeleri mümkün kılacağı gibi kurumsal beninsenme oranını da arttıracaktır.
Gelecekte, akıllı zincir teknolojilerinin gelişmesi ile beraber, mülk değerlendirmeleri ve borç verme kararları gibi gayrimenkul işlemlerinde yapay zekanın (AI) kullanıldığını da görebiliriz. Yapay zeka destekli platformlar daha doğru değerlemeler yapılmasını sağlayacak ve veri noktalarının kontrol edilmesiyle ilgili manuel süreci azaltacaktır. Diğer yandan alıcıların bireysel ihtiyaçlarına göre en iyi mülkleri bulmalarına yardımcı olmak için yapay zeka destekli algoritmalar da kullanılabilir.
Genel olarak, akıllı sözleşmeler ve blok zinciri teknolojisinin birleşimi, daha verimli ve güvenli bir işlem sistemi oluşturarak emlak sektöründe devrim yaratabilir. Yapay zeka, daha doğru veri analizi sağlayarak ve alıcıların daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olarak bu süreci daha da geliştirilebilir.
Özetle bu teknolojilerin devreye girmesiyle, gayrimenkul alım satımı için çok daha sorunsuz ve basitleştirilmiş bir süreç bekleyebiliriz.
Cushman & Wakefield I TR International
Yönetim Kurulu Başkanı
Tuğra Gönden