Eyüp Akbal: Yastık altı birikimlerin ekonomiye kazandırılmasında dayanışma ekonomisi önemli bir güç
Fuzul Tasarruf Finansman AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü ile ilgili yaptığı açıklamada tasarruf finansman sektörünün kişileri tasarrufa teşvik ederek Türkiye ekonomisinin büyümesine önemli oranda katkılar sunduğunun altını çizdi.
Fuzul Tasarruf Finansman AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Akbal, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’ne dair yaptığı açıklamasına dünyada yaşanan gıda israfına değinerek başladı. Eyüp Akbal, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki dünya genelinde her sene 931 milyon ton gıda israf ediliyor. Türkiye’de ise her yıl israf edilen gıda, 7.7 milyon tondan fazla. Diğer yandan su, enerji, kâğıt gibi israf kalemlerinde de üzücü sonuçlarla karşılaşıyoruz. Bizlere düşen görev, mevcut kaynaklarımızı optimum düzeyde kullanarak yarınlarımıza sürdürülebilir bir dünya bırakmak olmalı.” dedi.
Yapılan araştırmalara göre ülkemizde 2023 yılının ilk çeyrek sonuçları baz alındığında tasarruf sahipliği oranının yüzde 19 olduğuna dikkat çeken Eyüp Akbal, “Ülkemizde tasarruf sahipliği oranı çok düşük seyrediyor. Faaliyet gösterdiğimiz tasarruf finansman sektörüyle bu oranları çok daha yukarılara çıkarmamız mümkün. Öyle ki tasarruf finansman sektörünün, tasarrufu teşvik eden ve ona destek veren bir yapısı bulunuyor.” dedi.
Toplumsal Tasarruf Ülke Ekonomisini Kalkındırır
Yine aynı dönemde tasarruf sahiplerinin tercih ettikleri tasarruf araçlarında yastık altı altın ve nakit birikimlerin yüzde 25 olduğuna dikkat çeken Eyüp Akbal sözlerine şöyle devam etti: “Fuzul olarak Dayanışma Ekonomisi olarak tanımladığımız tasarruf finansman sistemi, kişilere bütçelerine uygun olarak tasarruf yapma imkânı sunuyor. Dolayısıyla da yastık altı birikimlerin ülke ekonomisine kazandırılması noktasında büyük önem taşıyor. Unutmamak gerekiyor ki bireysel tasarruf toplumsal tasarrufun önünü açar, toplumsal tasarruf ise ülke ekonomisini kalkındırır. Böylelikle toplumun tüm kesimleri aslında ekonominin birer çarkı hâline gelir ve tasarruf bilinci tabana kadar yayılmış olur. Tabana yayılan bu bilinç makro ekonomik boyutta ülkenin uluslararası arenada da finansal gücünü perçinler.” açıklamalarında bulundu.
Türkiye Ekonomisi, Tasarruf Finansman Sektörü ile Beraber Kendi Kendine Yetebilecek Bir Konuma Gelecektir
Tasarruf finansman sisteminde ürün çeşitliliğinin artırılmasının gerektiğinin de altını çizen Akbal, “Tasarruf finansman sektörü olarak kanunla belirlendiği üzere yalnızca konut, araç ve çatılı iş yeri için finansman sağlayabiliyoruz. Eğer ürün çeşitliliği artarsa kişilerin geniş perspektifteki pek çok ihtiyacına çözüm sunabileceğimize inanıyorum. Örnek vermek gerekirse Dayanışma Ekonomisi ile evlenecek kişiler için çeyiz ve düğün paketleri hazırlanabilir ya da tatil paketleri oluşturulabilir, hatta kişilere arsa finansmanı da sağlanabilir. Ürün çeşitliliğinin artırılması sektörün önünü açacak olmasının yanı sıra Türkiye ekonomisinin büyümesinde de itici rol oynayacaktır. Diğer yandan daha fazla ihtiyaca çözüm bulması nedeniyle tasarruf finansman sektörünün bilinirliği de tercih edilebilirliği de artacaktır. Hâl böyle olunca tasarruf oranları artmış olacak ve Türkiye ekonomisi kendi kendine yetebilen bir konuma gelecektir. “