Dijital dünyada çevrimiçi suçlar artıyor
Ülkemizde, en az 45 milyon kişinin bir sosyal medya platformuna üye olduğu ve günlük olarak bu platformlar üzerinden etkileşim sağladığı biliniyor. Dijital dünya, günümüzde bireylerin büyük çoğunluğunun yaşamının kaçınılmaz bir parçası haline geldi. Teknoloji gelişmeye devam ederken, bilişim yoluyla işlenen suçlarda da artış yaşanıyor. Ülkemizde siber zorbalık giderek yaygınlaşırken, aynı zamanda önemli bir sosyal sorun haline dönüşüyor.
Bilişim yoluyla işlenen suçlardaki artışla ilgili konuşan Avukat Baran Usanmaz ‘’İnternet ortamında, özellikle kişinin anonim olduğuna dair hissettiği sahte güven duygusunun arkasına sığınarak, başka kullanıcılara serbestçe hakarete varan ifadeler kullanması ve sosyal medya hesaplarından siber zorbalığın giderek yaygınlaşarak, önemli bir sosyal soruna dönüştüğü görülmektedir. İstatistikler siber zorbalığın günümüzde en büyük mağdurlarının gençler ile kadınlar olduğunu göstermekle birlikte, giderek bozulan bu yapı nedeniyle çocuk internet kullanıcılarının da hedef haline geldiği anlaşılmaktadır. Ülkemizde geçmiş yıllarda yapılan çeşitli yasal düzenlemelerin ardından, bilişim sistemleri yoluyla işlenen suçlar da, bilişim suçunun bir yöntemi olarak kabul ediliyor. Yapılan yasal düzenlemelere karşılık halen kanunen tanımlı bir “siber zorbalık” suçu bulunmasa da, Medeni Kanun’da, kişilik haklarının korunması düzenlenmiş ve bu haklar koruma altına alınmıştır. Diğer yönden Türk Ceza Kanunu’nun suç vasfını içeren her bir olay için uygulanacak hükümleri de, yüksek mahkeme içtihatları ve uygulamadaki güncellemeler sayesinde bilişim ortamı için de geçerliliğe yükselmiştir. Ayrıca Anayasa’nın 20. maddesine göre açıkça herkes, özel ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir ve kimsenin gizliliğine dokunulamaz’’ dedi
Teknolojik gelişmelerin ardından ortaya çıkmaya başlayan siber zorbalık, ilk olarak Batılı ülkelerde bir sorun haline gelse de, artık dünyanın her yerine yayılmış ve çağımızın en büyük problemlerinden biri olarak önümüzde durmaktadır.
Konuyla ilgili Baran Usanmaz ‘’Hakaret suçu TCK m. 125-131. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Hükme göre hakaret suçu hem huzurda, hem de gıyapta işlenebilir. Maddenin gerekçesi ise kişiyi muhatap alan mektup, telgraf, telefon ve benzerî araçlarla yapılan hakaretin de, huzurda hakaret olarak cezalandırılması gerektiğini belirtmektedir. Bu kapsamda internet, telefon uygulamaları veya diğer bilişim teknolojileri kullanılarak da kişilere hakaret edilebilmesi mümkündür ve söz konusu eylemler cezalandırmaya tabi olabilir.”