Deniz Baysal Yurtcu: “Adli psikolog olmak isterdim”

Şu an “Teşkilat” dizisindeki Zehra karakterine hayat veren ve kalplerde taht kuran güzel ve başarılı oyuncu; kariyeri ve kendisine dair merak edilenleri MAG Okurları ile paylaştı…

“Anı yaşamayı seviyorum. Çok büyük planlar yapmam. Olmayınca hayal kırıklığı yaşamamak ve her şeyin tadını çıkarabilmek için…” diyen güzel oyuncu geçmişe dönüp baktığınızda keşke dediğiniz oluyor mu? Sorusunu şu şekilde cevapladı: “Gerçekten hiçbir şeyi değiştirmezdim. Keşke demektense; şükür demeye gayret ediyorum. Yoksa insan geçmişe takılıp kalır. Ben yaşadıklarımla şimdiki Deniz’im ve bu Deniz’i seviyorum.”

Teşkilat dizisinde canlandırdığı Zehra karakterinin kendisi için çok anlamlı olduğunu aktaran Deniz Baysal Yurtcu sözlerine şunları ekledi: “Zehra gerçekten benim için çok özel… Güçlü, zeki, inatçı, problemlerinin üzerine giden, yeri geldiğinde duygularını dibine kadar yaşayan, yeri geldiğinde de buz gibi soğuk… Ve tabii ki bir anne. Her anı, her sahnesi bana ayrı keyif katıyor.”

Başarılı, Zarif, Çekici
Deniz Baysal Yurtcu

“Aşk, Emek, Hayaller” isimli dizi ile çıkış yapan, “Kaçak Gelinler” projesi ile geniş bir hayran kitlesi kazanan, şu an “Teşkilat” dizisindeki Zehra karakterine hayat veren ve kalplerde taht kuran güzel ve başarılı oyuncu; kariyeri ve kendisine dair merak edilenleri MAG Okurları ile paylaştı…

Sizce sizi siz yapan en büyük özelliğiniz nedir? Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Tek bir cevap vermem mümkün değil; çünkü her bir özelliğim, her davranışım beni ben yapıyor diye düşünüyorum. Herkes için bu böyle… Kendime bir kalıp koymuyorum. Bazı zamanlar, özellikle hakkım yendiğinde içimden başka bir Deniz çıkabiliyor açıkçası…

Oyunculuk serüveni sizin için nasıl başladı? Şu an nasıl devam ediyor? Hayatınızda neler değişti?
Okul tiyatrosunda başladı ve şimdi buradayım. O süreci düşündükçe, değişimi gördükçe çok mutlu oluyorum; çünkü sevdiğim ve hayal ettiğim işi yapıyorum. Hayatımda değişen en büyük şey benim diyebilirim. Çalışmak, göz önünde olmak, çabalamak bende çok şeyi değiştirdi. Tabii olumlu anlamda…

Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Adli psikolog olmak isterdim. İnsan beyni bende büyük bir merak uyandırıyor.

Geçmişe dönüp baktığınızda keşke dediğiniz şeyler oluyor mu?
Gerçekten hiç bir şeyi değiştirmezdim. Keşke demektense; şükür demeye gayret ediyorum. Yoksa insan geçmişe takılıp kalır. Ben yaşadıklarımla şimdiki Deniz’im ve bu Deniz’i seviyorum.

Şu ana kadar oynamaktan en çok keyif aldığınız karakter hangisiydi?
Hepsinin yeri benim için ayrı. Hepsi bana bambaşka şeyler kattı ama şu an Zehra’ya hayat vermek beni çok tatmin ediyor.

Rollerinize hazırlanırken uyguladığınız bir ritüel var mı?
Ne gerekiyorsa onu yapıyorum. Daha önce deneyimlemediğim bir özelliği ya da yeteneği varsa ona çalışıyorum ve hiç aklımdan çıkarmıyorum. Karakteri sürekli düşünüp, ona ne katabileceğimi arıyorum.

TRT 1 ekranlarında yayınlanan ‘Teşkilat’ dizisi nedeniyle oldukça yoğun günler geçiriyorsunuz… Dizinin senaryosu önünüze geldiğinde ilk ne hissettiniz?
Çok güçlü ve özel olduğunu ilk anda anladım.

Teşkilat dizisinde canlandırdığınız karakter size ne anlam ifade ediyor?
Zehra gerçekten benim için çok özel… Güçlü, zeki, inatçı, problemlerinin üzerine giden, yeri geldiğinde duygularını dibine kadar yaşayan, yeri geldiğinde de buz gibi soğuk… Ve tabii ki bir anne. Her anı, her sahnesi bana ayrı keyif katıyor.

Yoğun set tempolarından size kalan zamanda neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz? En büyük lüksünüz ne?
Şu an en büyük lüksüm; İstanbul’a, evimize gidebilmem. Tüm ekip arkadaşlarımla büyük bir fedakarlık ve özveriyle çalışıyoruz. Yeri gelmişken ekip arkadaşlarıma, emekleri için teşekkür ederim. İyi ki varlar… Çok güzel bir ekibiz…

Türkiye’deki dizi sektörü hakkından ne düşünüyorsunuz? Bu konuda neyi değiştirmek isterdiniz?
Her zaman söylediğim şey; dizi süreleri… Nasıl düzelir bilmiyorum, ama umarım düzelir. Böylece daha başarılı, daha özenli işler çıkarabileceğimize inanıyorum.

Hobilerinizden söz edebilir misiniz?
Doğruyu söylemek gerekirse hobim şunlar diyemem. Canım ne isterse; onu yapmayı seviyorum. Bazen film izlemek, bazen gezmek, yürüyüş yapmak, bazen sadece durmak…

Moda ile aranız nasıl? Giyim konusunda katı kurallarınız var mı? Dolabınızın olmazsa olmaz parçaları neler?
Katı kural demeyelim de; çok fazla dekolte giymeyi sevmem… Daha doğrusu aşırıya kaçmak hoşuma gitmez ve tercih etmem. Beyaz t-shirt, tayt, kot pantolon olmazsa olmazımdır. Hep basit tutarım…

Sosyal medya hakkında ne düşünüyorsunuz? Takipçileriniz ile iletişim kuruyor musunuz?
Evet. Sürekli iletişim halindeyim ve çok keyif alıyorum bundan. Sosyal medyanın çirkin yüzünü, mobbingleri görmemeyi ve umursamamayı çok uzun zaman önce öğrendim. İyi tarafını görmeyi seçtim…

Sizinle ilgili şaşırtacak bir şeyi bizimle paylaşabilir misiniz?
İnsanları benimle ilgili ne şaşırtır bilemiyorum…. Biraz takıntılı biriyimdir. Mesela her yere zamanında gitmek isterim ve sırf buna taktığım için çoğu zaman başıma bir iş gelir ve vaktinde orada olamam. O zaman gerçekten çok strese girerim. Bunun gibi ufak takıntılar…

Hayat mottonuzu öğrenebilir miyiz? Anı yaşamayı seviyorsunuz yoksa hep planlı mı hareket ediyorsunuz?
Anı yaşamayı seviyorum. Çok büyük planlar yapmam. Olmayınca hayal kırıklığı yaşamamak ve her şeyin tadını çıkarabilmek için…

Çok bakımlı ve güzelsiniz…Bu güzelliğinizin altında yatan sır nedir?
Yeni yeni cildime daha çok bakmaya başladım. Her gün makyaj yapıldığı ve bir uyku düzenim olmadığı için özen gösteriyorum. Sabah akşam masajla bakım yapıyorum.

Son olarak gelecek ile ilgili en büyük hayaliniz ne?
Dediğim gibi anı yaşıyorum. Tabii ki her zaman daha başarılı olmak, sınırları zorlamak istiyorum. Kariyerim dışında da eşimle daha çok gezmek, daha çok huzur depolamak istiyorum.

RÖPORTAJ: PINAR AKALAN FOTOĞRAF: SİNAN ARSLAN
STYLING: SİMGE YÜCEPUR KAYA MAKYAJ: HAMİYET AKPINAR SAÇ: HÜSEYİN AÇIKGÖZ
YÖNETMEN: SERHAT CANDAN RETOUCH: ENES YURTBAY
STYLING ASİSTANLARI: AZİZE VARLIK-ŞEYMA VARLIK MAKYAJ ASİSTANI: GİZEM ERGİN
MEKAN: AJWA SULTANAHMET