“Denge ve Değişim” Teması ile düzenlenen 38. Dyo Sanat Ödülleri sahiplerini buldu
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından gerçekleştirilen Dyo Sanat Ödülleri yarışmasının 38.si “Denge ve Değişim” temasıyla düzenlendi. Ön elemenin ardından seçici kurulun yaptığı değerlendirme sonucunda 3 eser ödüle layık görülürken 27 eser de sergilenmeye değer bulundu. Pentür dalında Engin Konuklu’nun “Avşa”, İrfan Dönmez’in “Bu ‘ben’im” ve özgün baskı dalında Hava Küçüköner’in “Sarı Bir Gün” adlı eseri 38.Dyo Sanat Ödülleri’nin ödüllü eserleri oldu.
Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkan Yardımcısı Feyhan Yaşar, ‘’Yaşar Topluluğu olarak 60 yılı aşkın süredir eğitim, kültür, sanat ve spor alanına yatırım yaparak toplumun gelişimine katkıda bulunuyoruz.’’
Geçmişten günümüze Türk özel sektörünün sanata verdiği desteğin en önemli örneklerinden olan ve Türk Resim Sanatı’nın gelişmesinde büyük rol oynayan Dyo Sanat Ödülleri 38. kez düzenlendi. “Denge ve Değişim” temasıyla düzenlenen yarışmaya 944 sanatçı 1585 eserle başvurdu. Başvuruların Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı internet sitesi üzerinden kabul edildiği 38.DYO Sanat Ödülleri yarışmasında seçici kurul, ön elemenin ardından yapılan nihai seçim ile ödüllü ve sergilenmeye değer bulunan eserleri belirledi.
Sanat, eğitim ve basın dünyasının değerli isimleri; Prof.Hayri Esmer, Prof.Fevzi Karakoç Dr.Nazan Ölçer, Denizhan Özer, Prof.Dr.Burcu Pelvanoğlu, Prof.Mümtaz Sağlam ve İhsan Yılmaz’ın yer aldığı Seçici Kurul, 3 eseri ödüle layık görürken 27 eseri de sergilenmeye değer buldu. Pentür dalında Engin Konuklu’nun “Avşa”, İrfan Dönmez’in “Bu ‘ben’im” ve özgün baskı dalında Hava Küçüköner’in “Sarı Bir Gün” adlı eseri 38.Dyo Sanat Ödülleri’nin kazananı oldu. Pentür dalında ödül alan eserlerin sanatçıları 25.000 TL, özgün baskı resim dalında ödül alan eserin sanatçısı ise 10.000 TL Başarı Ödülü almaya hak kazandı.
Eğitim, kültür, sanat ve spor alanında 60 yılı aşkın süredir toplumun gelişimini desteklediklerini söyleyen Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı İdare Heyeti Başkan Yardımcısı Feyhan Yaşar 38.Dyo Sanat Ödülleri’nin başarıyla tamamlandığını belirterek; “Dyo Sanat Ödülleri 1967 yılından bu yana aralıksız düzenleniyor. Türkiye’nin özel sektör tarafından gerçekleştirilen ilk resim yarışması olma özelliğini taşıyan ve alanında en uzun soluklu yarışmalardan biri olan Dyo Sanat Ödülleri yarışmasını 38.kez düzenlemiş olmaktan dolayı mutlu ve gururluyuz. Türk resim sanatına sayısız sanatçı ve eser kazandıran yarışmamıza bu yıl da rekor sayıda sanatçı rekor sayıda eserle katılım gösterdi. Dyo Sanat Ödülleri’nin sanat camiasından gördüğü ilgi ve destek bizleri çok mutlu ediyor. 38.Dyo Sanat Ödülleri yarışmasına katılan tüm sanatçılara teşekkür ediyor, ödül alan sanatçılarımızı kutluyorum. Nisan ayının başında yapmayı planladığımız ödül törenimizi, Koronavirüs’ün ülkemizde de yayılmaya başlaması sebebiyle sağlıklı günlerde yapmak üzere erteledik. En kısa sürede sağlıklı ve sanat dolu günlere ulaşmayı diliyoruz”dedi.
1967’den bu yana Dyo Sanat Ödülleri…
İlk olarak İzmir’de başlayan ve sadece Ege Bölgesi sanatçılarına ulaşan DYO Sanat Ödülleri, 1973’den bu yana Türkiye çapında düzenlenmeye başlandı ve 1999 yılına gelindiğinde uluslararası bir nitelik kazandı. 1967 yılından bu yana aralıksız olarak düzenlenen yarışmaya 53 yıllık süreçte 15.384 sanatçı, 25.799 eserle katılım gösterdi. 208 eser ödül alırken 2 bin 927 eser sergilenmeye değer bulundu.
Devlet sergilerinin yanı sıra, özellikle genç sanatçı kuşağının büyük oranda katıldığı sanat etkinliği olma özelliğini de taşıyan Dyo Sanat Ödülleri, Adnan Çoker, Mustafa Pilevneli, Adem Genç, Zahit Büyükişleyen, Mustafa Ayaz, Kadir Ata, Bünyamin Özgültekin, Alaattin Aksoy, Cavit Atmaca, Cuma Ocaklı, Devrim Erbil, Ekrem Kahraman, Yalçın Gökçebağ ve Mehmet Güler gibi Türk Resim Sanatı’nda isim yapmış pek çok usta ressamın eserlerine ev sahipliği yaptı ve gerek katılımcıları gerekse başvuran eserlerin niteliğiyle her geçen gün önemini artırdı. Yarışma bugün, resim sanatına değerli isimler katmanın yanı sıra resim sanatındaki ulusal ve uluslararası güncel gelişmelerin, yeni eğilimlerin ve araştırmaların da değerlendirildiği bir platform haline geldi.