Cevizli Tekel Fabrikası’nın kadın işçileri dayanışmanın önemini hatırlattı
Rezan Has Müzesi’nde “Cibali Tütün Fabrikası: Emeğin Mekânı” sergisi kapsamında gerçekleştirilen Cibali Sohbetleri devam ediyor. “Cevizli Tekel Fabrikası’nda Kadın Emeği” başlığı altında düzenlenen onuncu panelde Dr. Hatice Kurşuncu ve Dr. Suna Yılmaz Tekel işçisi kadınların fabrikadaki çalışma koşullarını ve erkeklerden farklı olarak yaşadıkları fabrika deneyimlerini dinleyicilerle paylaştı. Panele katılan eski Tekel işçisi kadınlar da fabrikadaki kadın dayanışmasını ilk ağızdan anlattı.
Rezan Has Müzesi “Cibali Tütün Fabrikası: Emeğin Mekânı” sergisi kapsamında gerçekleştirilen Cibali Sohbetleri panel dizisine ev sahipliği yapıyor. 14 Ocak Salı günü onuncu oturumu gerçekleşen panelde Dr. Hatice Kurşuncu ve Dr. Suna Yılmaz, 1967 yılında kurulan Cevizli Tekel Fabrikasının üretim ve işçi örgütlenmeleri tarihini kadın deneyimleri üzerinden aktardı. Panele katılan eski Tekel fabrikası işçisi kadınlar da kendi deneyimlerini dinleyicilerle paylaştı.
“Kadın işçiler de buradaydı”
Cevizli Tekel Fabrikası ile ilgili kapsamlı bir arşiv ve literatür çalışması yürüttüklerini söyleyen Dr. Suna Yılmaz, “Çalışma ve araştırmalarımızda mekan olarak fabrikanın sadece kampüsünü değil etrafındaki mahalleri de düşündük. Anlatılarda daha çok mekanın erkekler tarafından nasıl deneyimlendiği ve tanımlandığı tartışılıyor. Biz buraya bir çentik atıp ‘burada kadınlar da var’ demek istedik. Kadınların hafızasındaki fabrika deneyimi erkeklere göre daha farklı. Biz bu deneyimi ortaya çıkarttık.” diye konuştu.
“Yoksulluk nedeniyle çocuk yaşta işçi oldular”
Oturumda özellikle kadın işçilerin fabrika giriş deneyimlerine dikkat çeken Dr. Yılmaz ve Dr. Kurşuncu, kadınların daha çok göç eden ailelerden geldiğini, yoksulluk nedeniyle de çocuk yaşta işçiliğe başladığını anlattılar. Oturumda ayrıca kadın işçilerin mahkemeye başvurarak yaşını büyüttüğü, genelde ilkokul mezunu oldukları ve erkek işçilere oranla daha alt kademelerde çalışmalarının da altı çizildi. Eski Tekel işçisi kadınlar da bir aile ortamına dönüştürdükleri çalışma ortamlarında kadın dayanışmasının çok yüksek olduğunu kendi deneyimleriyle aktardılar.
“Toplumsal bir mekan olarak Cevizli Tekel Fabrikası”
İstanbul’da Maltepe ile Kartal arasında yaklaşık 460 bin metrekarelik bir alanda yer alan Cevizli Tekel fabrikası, en yoğun üretim dönemlerinde 10 bin çalışanı bulunan, fabrika binaları, tütün depoları, lojmanları, kreşi, yaz kampı, lokali ve spor tesisleriyle üretim sürecinin yanı sıra gündelik hayatın da içerisinde kurulduğu toplumsal bir mekan olarak dikkat çekiyor. Sigara ve ambalaj üretimi yapılan Cevizli fabrikası kadın işçi yoğunluğu ile emek tarihi alanında kadın emeği deneyiminin de izlenebildiği örneklerden biri olarak da ayrı bir önem taşıyor.