Cephe sistemlerine yeni bir bakış Sürdürülebilir Mimari
Günümüz dünyasının en önemli farkındalığı olan ‘sürdürülebilirlik’, mimari alanda da yerini bulmuş durumda. Bu farkındalıkla ‘Sürdürülebilir Mimari’ kavramı çerçevesinde geliştirilen pek çok cephe sistemi ve bu cephe sistemlerine uygun malzemeler, sektörün geleceğini şekillendiriyor. Yapının formu, fonksiyonu, cephesi, ve açıklıkları yalıtım malzemeleriyle birlikte değerlendiren yeni nesil mimarlar ise projenin optimum yalıtım ile minimum enerji sağlamasına yardımcı oluyor.
Tek başına düşünüldüğünde dahi içerisinde pek çok anlam barındıran sürdürülebilirlik, günümüz mimari anlayışın en önemli konusu. Bu bakış açısıyla geliştirilen pek çok cephe sistemi ve bu cephe sistemlerine uygun malzemeler de bu anlayışın bir yansıması… Bu bilinçle yapının formu, fonksiyonu, cephesi, ve açıklıklarını yalıtım malzemeleriyle birlikte değerlendiren yeni nesil mimarlar ise projenin optimum yalıtım ile minimum enerji sağlamasına yardımcı oluyor.
“Yapı tüm mimari elemanlarıyla değerlendirilmeli”
Cephe veya bir yapının dış kabuğunun doğru belirlendiğinde, genel yapının konsept kararını ve çıkış noktasını oluşturacak bir güce sahip olduğunu söyleyen Lejant Proje mimarlarından Alper Anaklı, cephenin estetik kaygıyla beraber yapının bulunduğu bölgenin iklimine, arazideki yerleşimine, mekanlara alınması istenen doğal ışık düzeyine göre şekillendiğinin altını çizdi. Formun fonksiyonu takip etmesinin bir sonucu olarak yapının ana işlevinin cephe formunun karar sürecinde önemli rol oynadığını aktaran Anaklı, ”Yapı cepheleri, yapıların mimari biçimlenişlerinin yanı sıra dış çevre koşulları ve işlevlerine bağlı olarak, bina içinde uygun fiziksel ortamın yaratılmasında önemli bir rol oynar. Cephe de yapının kabuğu olarak, diğer tüm bölümler gibi tasarımın bir parçasıdır. Çünkü yapı, tüm mimari elemanlarıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirildiğinde daha anlamlı ve güzel bir yapı ortaya çıkar” dedi.
Anaklı: Mimaride malzeme çok önemlidir
Cephenin yapıda ilk karşılaşılan yüzey olduğunu ve yapının yüzeylerini tamamlayan unsurun ise malzeme olduğunu belirten Anaklı, “Mimaride malzeme çok önemlidir. Günümüzde cephe malzemeleri ve teknolojisi oldukça hızlı gelişiyor. Her malzeme cepheye farklı bir doku kattığından dolayı cephe malzemelerinde oluşan gelişmeleri fuarlar, seminerler vb. aracılığıyla yakından takip ediyoruz. Farklı ve yenilikçi olduğunu düşündüğümüz malzemeleri projelerimizde kullanmaya özen gösteriyoruz. Tasarladığımız yapılara malzeme seçerken öncellikle bulunduğu çevreye uyumunu ve tasarıma katkısını dikkate alıyoruz. Daha sonra da malzemeyi doğal halleri ile kullanmaya özen gösteriyoruz. Örneğin ahşap görünümlü bir malzeme yerine doğal ahşap veya taş görünümlü bir malzeme yerine doğal taş kullanıyoruz. Projelerimizde mimari yaklaşımın ve tasarımın gerektirdiği pek çok farklı malzemeyi; örneğin brüt beton, cam, ahşap, doğal taş, metal cephe panelleri, seramik cephe, kullanmayı tercih ediyoruz. Bölgesel faktörler, mimari doku, yapının formu, fonksiyonu vb. faktörleri göz önünde bulundurularak, verimliliği en yüksek malzemeyi seçmeye özen gösteriyoruz.
Altıok: Sürdürülebilir Mimari’ kavramı çerçevesinde geliştirilen pek çok cephe sistemi bulunuyor
Öte yandan çatının sadece yapı örtüsü olarak düşünülmemesi gerektiğini belirten Lejant Proje mimarlarından Anıl Altıok ise tasarımının yapı formunu belirleyen cepheyle beraber bir bütün olarak ele alınmasının önemli bir kriter olduğunu aktardı. Altıok, “Yapının bulunduğu bölgenin mimari dokusuna, bitişik veya ayrık nizam oluşuna ve formuna göre değişen çatı kararları, tasarımı farklı boyutlara taşıyabilir. Örneğin; kullanılan çatı formu, Ankara Ballıkpınarı’nda bulunan Aden Ballıkpınarı projemizin ritmi ve bütünselliği konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Çatı tasarımındaki önemli dış kriterlerden bazıları; bölgenin iklim özellikleri ve güneş ışığının yapının konumlandırılışına göre geliş açısı, çevre yapılardaki çatı eğimleri ve formlarıdır. Bu etmenler yapının tasarım kriterleriyle beraber ele alınarak form şekillenmelidir. Günümüzde, bizim de çok önem verdiğimiz, ‘Sürdürülebilir Mimari’ kavramı çerçevesinde geliştirilen pek çok cephe sistemi ve bu cephe sistemlerine uygun malzemeler bulunuyor. Yapının formu, fonksiyonu, cephesi, ve açıklıkları yalıtım malzemeleriyle birlikte değerlendirilip optimum yalıtım ile minimum enerji ve malzeme kullanımı sağlanmalıdır. Yani yalıtım; fonksiyon ve malzemenin bir arada düşünüldüğü, birbirlerini tamamladığı önemli tasarım parametresi olarak ele alınmalıdır” diye açıkladı.