Çatılarda merdiven altı ürünlerden kaçınılmalı
ÇATIDER, ‘Tüketiciyi Korula Haftası’ nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’de merdiven altı üretim ve hatalı uygulamalar nedeniyle her yıl çok sayıda çatı uçması, yangın, çökme ve enerji kayıpları gibi sorunlar yaşandığını belirterek, tüketicilerin sertifikalı, CE belgeli ürünleri tercih etmesi gerektiğini vurguladı.
ÇATIDER (Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, tüketicilerin merdiven altı ürünlerden uzak durarak, sertifikalı, CE belgeli ürünleri tercih etmesi ve uygulamaları uzman kişilere yaptırmasının yapılar ve ekonomi için hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Türkiye’de standartlardan uzak milyonlarca çatı olduğunu belirten Şenal, şöyle konuştu:
“Merdiven altı üretim, tüm sektörleri tehdit ediyor. Çatı sektöründeki standartlardan uzak ürünler ise hem tüketiciye, hem de ülke ekonomisine çok büyük zarar veriyor. Çatıların doğru detay ve doğru malzemeyle sistemine uygun projelendirilmesi, konusunda uzman kişiler tarafından yaptırılması gerekir. Çatının uzun ömürlü olması için, standartlara uygun çatı ve uygulamalar tercih edilmeli. Konut ve işyeri çatılarındaki yalıtım eksikliği, mevcut yalıtımların korunamaması, yalıtım konusunda gerekli iyileştirmelerin yapılmamış olması, çatı kaplama sistemlerindeki eksik ve yanlış uygulamalar, ülke ekonomisine de zarar veriyor.”
Enerji faturalarını da kabartıyor
Şenal çatı sistemleri ve kaplama malzemeleri konusunda “Kalitenin daha arka planda kaldığı, uygulamanın daha az önemsendiği ama maliyetin daha ön planda olduğu bir yaklaşım, olumsuz sonuçların ortaya çıkmasında önemli bir etken haline dönüşebiliyor. Ekonomi elbette dikkate alınması gereken önemli bir konu. Ancak işin ekonomik boyutuna, uygulanabilir vasıftaki ürün ve işçilik kalitesinin seçiminden sonra bakmak gerekir. Bu yapılmazsa, çok kısa süre içerisinde tamirat, bakım gibi ilave masraflarla karşılaşmak durumunda kalabiliyoruz. Binalarımız, ülkemizde üretilen ve ithal edilen toplam enerji miktarının yüzde 40’ını tüketiyor. Bu tüketimin de yüzde 80’i binanın ısıtma ve soğutulması için harcanıyor. Binalarımızın çoğunda çatı, temel, dış cephe ve pencerelerinde yeterli özellikte ısı yalıtımı olmadığı için yüksek miktarlarda enerji kaynağı (petrol, doğal gaz, kömür) tüketmekteyiz” dedi.
Doğru projelendirme, doğru ürün, doğru uygulama
Şenal standartlara uygun olmayan çatıların enerji verimliliği sağlamasının mümkün olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
“Güncel su ve ısı yalıtım malzemeleri ile yenilenmediği için yüzde 40’ lara varan oranda enerji kaybına yol açıyorlar. Bu kayıp, faturaları kabartıyor. Çatıların yenilenmeleri zor ve çok pahalı değil. Enerji, bakım ve tamiratlardan sağlanacak tasarruf ile harcanan para geri kazanılır. Doğru malzeme ve işçilikle yapılmış çatılarda bakım sıklığı azalır. Çatı aktarma gerekmez. Akıntı, rutubet, küf ortadan kalkar, konfor artar.
Her binanın ayrı ayrı ihtiyacının ne olduğu doğru hesaplanmalıdır. Hedeflenen konforu sağlamanın yolu, bu hesabın ortaya çıkardığı sonuca göre, doğru ürünün, doğru uygulanmasından geçiyor. Yalıtım yapılırken yalıtım malzemesi, aksesuarlar, yan ürünler, bağlantı elemanları, emniyet tedbirleri, iskele, işçilik gibi giderler yapılır. Yalıtım malzemesinin kalınlığının artırılması malzeme fiyatı dışında diğer giderleri etkiler. Yalıtım malzemesi kalınlık farkı parasal olarak tüm giderler içinde çok küçük bir oranda kalacağı için, doğru kalınlıkta yalıtım malzemesi kullanmak akıllıca olacaktır. Son 10 yıl içerisinde birçok ilimizde iklim bölgelerine uygun ve ihtiyaçları karşılayan yalıtımlar uygulandığını söyleyebiliriz.”