Çağla Demir: Baskının olduğu hiçbir yerde bulunamam
Çukur dizisinde Gazeteci Leyla karakteri ile ekranlara dönen Çağla Demir, MAG Mart sorularını yanıtladı.
“Kadınlar, problemlerden de problem çıkaranlardan da çok daha güçlü”
“Sevdiklerimle ve ailemle geçirdiğim vaktin artması iş hayatımda pozitif sonuçlara neden oluyor”
Canlandırdığı birçok karakter ile kendine hayran bırakan Çağla Demir, Show TV ekranlarında yayınlanan Çukur dizisinde canlandırdığı Leyla karakteri ile bir kez daha kendisinden söz ettirdi.
Baskının olduğu hiçbir yerde bulunamayacağını belirten Demir, “Baskının her türlüsüne karşıyım” diye konuştu. Kadınların özgür bireyler olması için iş hayatında olmaları gerektiğinin altını çizen güzel oyuncu, “ Çağda olan kadın değil, toplumdur. Evrensel insan haklarının tam olarak uygulandığı bir toplumda elbette ki kadınlar çağdaşlaşacaktır” dedi. Çalışmak ve üretmenin kişiye içinde bulunduğu toplumun bir parçası olduğunu hissettirdiğini belirten Demir, “Bu durum biz kadınları daha güçlü kılıyor” diye konuştu.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Samsun doğumluyum. Yaklaşık sekiz senedir iş hayatındayım.
Vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?
Baskının olduğu hiçbir yerde bulunamam baskının her türlüsüne de karşıyım.
İş hayatına yeni atılan kadınlar için tavsiyeleriniz nelerdir?
Hangi sektörde olursa olsun işe yeni başlayan birisinin başlangıçta problem yaşaması olasıdır. Maalesef ki dünya şartları kadınların iş hayatında farklı problemlerle de karşılaşmasına neden olmaktadır. Ama unutmamalıyız ki biz problemlerden ve problem çıkaranlardan çok daha büyük ve çok daha güçlüyüz.
Kadınların iş hayatındaki yerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Günümüz dünyasında her bireyin özgür olabilmek adına kendi ayakları üzerinde durabilme zorunluluğu vardır. Elbette ki kadınların da özgür bir birey olabilmeleri için iş hayatının bir parçası olması gerekmektedir.
Çağdaş kadını tanımlar mısınız? Çağdaş kadın hangi özelliklere sahip olmalı?
Çağdaş olan kadın değil, toplumdur. Evrensel insan haklarının tam olarak uyguladığı bir toplumda elbette ki kadınlar da çağdaşlaşacaktır.
Kadınlar iş hayatında ne gibi zorluklar ile karşılaşıyor? Kendi sektörünüzde yaşadığınız deneyimlerden ve gözlemlerden bahsedebilir misiniz?
Yaşadığımız en büyük zorluk hala kadınların erkeklere kıyasla fırsat ve ücret eşitsizliğine maruz kalmaları 2021 yılında dahi tüm dünyada hala bu problemin tam manasıyla çözülmemiş olması.
İş ve sosyal hayat arasındaki dengeyi nasıl koruyorsunuz?
Aslında sevdiklerimizle ve ailemizle geçirdiğimiz vaktin artması iş hayatımızda da pozitif sonuçlara neden oluyor. Bu görüş dünyada da giderek yaygınlaşıyor. Bende iş hayatımda ki konsantrasyonumu korumak ve arttırmak için bu dengeyi olabildiğince korumaya çalışıyorum.
Çalışmanın ve üretmenin size neler kazandırdığını düşünüyorsunuz?
Bence yeterince çalışmak ve üretmek kişiye içinde bulunduğu toplumun bir parçası olduğunu hissettiriyor. Bu durumun bizi çok daha güçlü kıldığına inanıyorum.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dünya genelinde ne gibi bir farkındalık yaratıyor?
Bugünün tarihsel önemini de göz önünde bulundurursak hala devam eden eşitsizlikler karşısında daha çok bir arada olmamız gerektiği ve tek bir ses olarak hakkımızı aramamız gerektiğini hatırlatması bence çok kıymetli.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü için vermek istediğiniz özel bir mesajınız var mı?
En güzel günlerimiz; henüz yaşamadıklarımızdır.