Bu kapının ardında ‘Zaman Makinesi’ var
157 yıldır geleneksel tatlı lezzetlerimizin en köklü temsilcisi olan ve Tanzimat döneminde kurulan Hafız Mustafa 1864, döneminin ruhunu ve özelliklerini yansıtan saray mimarisiyle yerli ve yabancı misafirlerini mağazalarında zaman yolculuğuna çıkarıyor. Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Hafız Mustafa 1864’ün CEO’su Eren Ongurlar “İç mimarlarımızla birlikte Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e kadar tüm dönemleri inceleyip, oryantal mimariyi esas aldık. Koltuk kumaşındaki motiflerimizden, masalarda kullanılan simgelere kadar Tanzimat dönemine ayna tutuyoruz.” dedi.
Osmanlı-Türk kültürünü mimarisi ve dekorasyonuyla da en ince ayrıntısına kadar yansıtan Hafız Mustafa 1864 mağazaları, camiler, saraylar, müzeler ve doğal güzelliklerle birlikte Türkiye’de turistlerin en çok fotoğraf çektiği yerler arasına girdi. Misafirlerini mutlu etmenin eşsiz ürünlerinin yanında mağaza konseptiyle de pekiştirdiklerini belirten Hafız Mustafa 1864’ün CEO’su Eren Ongurlar, “Mağazalarımızdaki dekorasyonun tamamında Yıldız Sarayı, Dolmabahçe Sarayı gibi tarihi eserlerimizi referans aldık.” bilgisini paylaştı. Tüm tarih dönemlerini ele aldıklarını anlatan Ongurlar, *“Kurumsal kimliğimizi mağazalarımıza yansıtırken Tanzimat dönemi en büyük ışığımız oldu. Kullandığımız yazı karakterinden mermer desenine kadar birçok unsur misafirlerimizi tarih yolculuğuna çıkartıyor.* Kültür elçisi olma misyonumuz gereği, mağazalarımızı birer tarih ve modern çağ lezzet müzesi gibi tasarladık” diye konuştu.
Altın Oranı Yakaladık
Hafız Mustafa 1864’te mağazaların dekorasyonunda Topkapı, Yıldız ve Dolmabahçe saraylarından esintiler bulunduğunu anlatan Eren Ongurlar, “Sadece Tanzimat Dönemi değil, bizim için Osmanlı’nın her dönemi çok özel. Cumhuriyet’imizin modern bakış açısını da ele alarak, bir altın oran oluşturuyoruz. Bunu başarabildiğimiz için de bizi ziyaret eden milyonlarca ziyaretçimiz, özellikle de yabancı turistler mağazalarımızın dekorasyonundan sandalye modellerimize, çalışanların kıyafetlerinden çalınan müziklere, sunumlarımızdan ürünlerimizin kutularındaki yazı fontlarına kadar kullandığımız tüm detayları büyük bir beğeni ile takip ediyorlar. Mağazalarımızı ziyaret eden turistler kendilerini fotoğraf çekmekten alamıyorlar. Sosyal medyada İstanbul’da bulunduklarını işaretlerken mağazalarımızın konumlarını paylaşıyorlar” diye konuştu.
Mimar Sinan’ın Bursa Kemeri Motifinden, Mührü Süleyman’a Her Şey Var
Mağaza içeriklerini oluştururken tarih uzmanı mimarlar ile çalıştıklarını anlatan Eren Ongurlar, şu bilgileri verdi: “Mağaza tasarımında her detayı düşünmeniz gerekir. Zemindeki mermerler Marmara mermeri denilen üründür. Duvarlarımızda Osmanlı’da sık kullanılan kırmızı rengini tercih ettik. Osmanlı döneminde, İznik çinilerinin en gözde rengi olan Turkuaz’ı da tezgâh arkalarında ve raflarda kullandık. Koltuk kumaşındaki motiflerimiz ise Mimar Sinan’ın Bursa Kemeri motifi. Masalarımızda, Selçuklu mimarisinde de sıklıkla kullanılan Mührü Süleyman’ı kullandık. Menülerimizdeki yazı sitilimiz de Tanzimat dönemini yansıtacak şekilde seçildi. Kalıcı ve güzel çalışmalar yapmaya odaklandık. Hafız Mustafa 1864 markası ile özdeşleşecek; anlamı ve hikayesi olan bir mimari dekorasyon tercih ettik. 157 yıl önceden miras kalan Bahçekapı mağazamız gibi 157 yıl sonraya kültür bırakacağımız birçok mağazamız oldu, bunun için çok mutlu ve gururluyuz.” İfadelerini kullandı.
Kabe Yazısının Emanetçisi
Sirkeci mağazalarında çok özel bir emanete ev sahipliği yaptıklarını anlatan Eren Ongurlar, “Sirkeci mağazamızda Kabe’nin yaklaşık 3 metre boyunda orijinal yazısı bulunmakta. Biz de bu önemli değeri sergileyerek, mağazamızın koruyucusu olsun istedik. Yine birçok şubemizde el sanatlarıyla yapılan sultanlarımıza ait resimleri konumlandırdık. Bu önemli eserlerin de ev sahipliğini yapmaktan ötürü mutluluk duyuyoruz” dedi.