Bölgesel kalkınmada MÜSİAD’ın rolü konusu Samsun’da ele alındı
MÜSİAD Samsun Şubesi ev sahipliğinde “Bölgesel Kalkınmada MÜSİAD’ın Rolü” konulu program düzenlendi
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Samsun Şubesi ev sahipliğinde, Genel Başkan Abdurrahman Kaan’ın katılımlarıyla, 10 Mayıs Perşembe günü, “Bölgesel Kalkınmada MÜSİAD’ın Rolü” konulu program düzenledi. Organizasyonda, MUSİAD Samsun Şube Başkanı Haluk Tan, MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri, MÜSİAD üyeleri ve iş dünyasının önde gelen isimleri de yer aldı.
Kuzey ve Güneyi Birbirine Bağlayan Kavşak Noktası Olacak
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Kaan, Samsun sanayisinin altyapısı güçlü, lojistikte önemli avantajlar barındıran bir konumda olduğunu belirtti. Kaan, “Samsun, merkezi konumunun yanında, kara, hava, deniz ve demir yolu bağlantılarıyla, bölgenin lojistik merkezi haline gelmiştir. Kentin, Samsun Limanı gibi büyük bir avantajı da bulunuyor. Karadeniz Bölgesi’nin bu en büyük limanı, karayolu yanında demiryolu bağlantısı sayesinde, bölgenin Anadolu’ya açılan kapısı oluyor. Projesi tamamlanan raylı sistem projesinin de bir an önce tamamlanarak hizmete girmesiyle Samsun, Kuzey ve Güney’i birbirine bağlayan bir işleve kavuşacaktır. Samsun’un geleceği için bu büyük imkânların doğru bir şekilde değerlendirilmesi elzemdir.” dedi.
Sağlık Turizmine Öncülük Ediyor
Samsun’un sağlık sektöründeki önemine ilişkin konuşan Kaan, “Büyük ve tam donanımlı hastanelere sahip olmanın yanı sıra Samsun, bir “medikal kümelenme” bölgesidir. Bu özelliğiyle, dünyadaki rakiplerinin birçoğunu geride bırakarak, 3’üncülüğe yükselmiştir. Şehirde, medikal cihazlar ve cerrahi aletler konusunda üretim yapan 30’un üzerinde firma bulunuyor. Dolayısıyla Samsun’un, son dönemde dünyada önemli bir pay edinen medikal sektörüyle ihracattaki payını artırırken, sahip olduğu hastaneler sayesinde de sağlık turizmine öncülük eden şehirlerden biri olması için önünde hiçbir engel yoktur.” diye konuştu.
Enflasyonu Kontrol Altına Almak Zorundayız
Enflasyon konusunda da değerlendirmelerde bulunan Kaan, “Bildiğiniz gibi, 2017 yılında kurda çok ciddi dalgalanmalar yaşandı. Türk Lirası, dolar karşısında yaklaşık yüzde 8, Euro karşısında ise yüzde 22 değer kaybına uğradı. İş dünyası için bu dalgalanmalar son derece mühim olduğundan, hemen hemen bütün sektörler bu konuya odaklanmış durumda. Fakat ortada bir gerçek daha var ki, enflasyon, bu dalgalanmadan daha büyük ve derin bir sorundur. Döviz kurunun yükselmesinin önemli nedenlerinden birisi,insanların paralarının değerini koruma isteğidir. Paranın değer kaybının nedeni, enflasyondur. Enflasyon, ekonomik, sosyal hatta siyasal maliyeti olan bir vakadır. Enflasyon kontrol altına alınabilirse, TL’nin alım gücü, dolayısıyla da değeri korunur. Köklü bir çözüm için, enflasyonu kontrol altına almak zorundayız.” ifadelerini kullandı.
İstikrar Ortamı Seçimlerden Sonra Güç Kazanacak
Yakın zamanda gerçekleştirilecek olan seçimler hakkında konuşan Kaan, “Ülkemizde hâlihazırda süren istikrar ortamının, 16 Nisan Referandumu’nda milletimizden onay alan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bir an önce hayata geçmesiyle daha da güçleneceğine inanıyoruz. Dolayısıyla, 24 Haziran’da gerçekleşecek olan erken seçimi, iş dünyası olarak son derece olumlu karşıladığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bizler, Güçlü Türkiye’ye inanıyoruz ve yeni sistemle birlikte bu hedefimize daha kararlı ve hızlı şekilde ilerleyeceğimizden de şüphe duymuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.