Başarılı bir işveren markası için 10 altın kural
“İşveren Markası” insan kaynakları yönetiminde son zamanların en popüler kavramı olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan araştırmalar güçlü bir işveren markası olmayı başaran şirketlerin en iyi yetenekleri çekmede rakiplerine göre 3,5 kat daha başarılı olduğunu gösteriyor. CLC (Corporate Leadership Council) tarafından 90 şirketten 58 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen global bir araştırmaya göre işveren markasını iyi yönetebilen şirketler iş gücü havuzunun %60’ına erişebiliyor.
Şirketlerin işveren markalarını aktive ederek en iyi yetenekleri kazanmalarını sağlayan kariyer platformu toptalent.co’nun şirketlere önemli bir avantaj sunduğunu hatırlatan toptalent.co Kurucu Ortağı Mehmet Aksu, başarılı bir işveren markası iletişimi gerçekleştirmek için 10 altın kuralı şöyle sıralıyor: Amacınızı Belirleyin, Hedef kitlenizi tanımlayın, mesajınızı netleştirin, içgörü sunun, rakiplerinizden farklılaşın, doğru mecrayı bulun, Çalışan Değer önermesini (EVP) oluşturun, ölçümleyin, yapacağınız iletişimi şirket kültürüne uygun hale getirin, bütçenizi iyi yönetin.
Amacınızı belirleyin
İşveren markası iletişiminde atılacak ilk adımın neden bu işi yapmak istediğinizi açıklamak olduğunu söyleyebiliriz bu çalışmadaki amacınız ne* markanızın bilinirliliğini artırmak, var olan işveren markanızı güçlendirmek, nitelikli yetenekleri şirketinize çekmek ya da mevcut çalışanlarınızı şirkette tutmak bu amaçlar arasında yer alabilir. Bunlar arasından belirlediğiniz herhangi bir konu yola çıkmanızı sağlayacaktır. Bunun yanı sıra şirketiniz şu anda nasıl bir konumda ve siz nereye ulaştırmak istiyorsunuz? Bu süreçte işveren markası size nasıl bir katkı sağlayacak? gibi sorulara vereceğiniz yanıtlarla da neden bu iletişimi sürdürmek istediğinizi belirleyebilirsiniz.
Hedef kitlenizi belirleyin
Etkili bir işveren markası iletişiminin temelinde kesin ve net bir şekilde belirlenmiş hedef kitleler yer alıyor. Bu hedef kitleler mevcut çalışanlarınız, potansiyel çalışanlarını ya da eski çalışanlarınız olabilir. Yukarıda bahsettiğimiz gibi amacınız yetenek çekmekse yeni mezunları, çalışanlarını şirkette tutmaksa iç müşterilerinizi hedef kitleniz olarak belirlemekte yarar var.
Tek bir mesaj belirleyin
Kesin ve net bir hedef kitle belirledikten sonra bu kitleye ulaştıracağınız mesajın kısa, net ve tek bir fikir üzerine kurulu olması gerekiyor. Yani hem şirketimizin büyüklüğünü anlatalım, hem uzmanlığımızı verelim hem de ofisimizin şıklığından bahsedelim derseniz ortaya karmaşık bir mesaj çıkacaktır, bu da hedef kitlenize ulaşmanızda olumsuz bir etki yaratabilir.
İçgörü sunun
Tek bir fikir üzerine kurguladığınız mesajınız bir içgörü taşımalı. Bu biraz zaman alan süreç fakat işveren markası yaratma sürecinin olmazsa olmazı diyebiliriz. Öncelikle hedef kitlenizin içgörü analizini yapmalısınız yani mevcut çalışanlarınıza yönelik bir takım “Employee Engagement” testleri yaparak şirketiniz hakkındaki gerçek düşüncelerini anlayabilir ve bunu marka kimliğini oluştururken kullanabilirsiniz.İşveren marka kimliğini oluştururken, hedef kitlenin içgörüleriyle hareket etmek, sizi doğru ve ayakları yere basan değer önermelerine ulaştıracaktır.
İletişiminizi rekabetten ayırın
Çoğu şirket işveren markası iletişiminde birbirine benzeyen süreçler yürütüyorlar. Siz bu rekabetten ayrışmalı ve kendinize özgü bir sistem kurmalısınız. Bunun için konumlandırma aşamasında, işveren marka kimliği ya da çalışan değer önerisinde yer alan ve işletmenizi rakiplerinizden ayıran özellikleri ön plana çıkartmalısınız. Bu özellikler sizi bir işveren olarak ayrıcalıklı bir konuma yükseltecek nitelikte olmalı.
Kampanyanız doğru mecrada / iletişim kanalında mı?
İşveren markası iletişiminde hedef kitlenizle mesajınızı buluşturacağınız mecra büyük bir önem taşıyor. Yönetici arıyorsanız Linkedin, yeni mezun ve genç profesyonel arıyorsanız Toptalent.co’da olmanız gerekiyor. CEO arıyorsanız iyi bir üst düzey bir danışmana ihtiyacınız var demektir.
Çalışan Değer Önermenizi Oluşturun
İşveren markası süreçlerinde başarıya götüren en kritik nokta bütünleşik bir stratejiye sahip olmaktır.Tutarlı bir iletişim yürütmeli ve her mecrada aynı mesajı desteklemelisiniz. Hedef kitlenizi oluşturan herkes markanız hakkında aynı şeyin düşünmesini sağlamalısınız.
Ölçümleyin
Başlattığınız iletişimin ne durumda olduğunu görmek için ölçümlemelisiniz. Şirketiniz nasıl bir dönüşüm süreci geçiriyor? Hedef kitlenizle kurduğunuz iletişimde ne kadar başarılısınız? gibi sorulara vereceğiniz yanıtlarla ne kadar ilerlediğinizi keşfedebilirsiniz. Ayrıca iletişim sürecinde yaşadığınız sorunları da tespit etmelisiniz. Bu sayede iyileştirmeniz gereken konularda farklı yöntemler deneyebilirsiniz.
Yapacağınız iletişimi şirket kültürüne uygun hale getirin
Şirketinizin nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu belirleyip bunu mesajlarınızda yansıtmalısınız. Eğer mesajlarınız şirket kültürüyle uyuşmuyorsa farklı kişiliklerde yetenekleri şirketinize çekerek bir kaosu başlatmış olursunuz.
Kampanyanızı duyurmak için yeterli bütçe ayırdınız mı?
Yeni dünyada en kıt olan şey tüketici dikkati. Kampanyanızı hedef kitlenize yeterince gösterdiğinize –iletişime taşıdığınıza- emin misiniz? Yoksa Facebook üzerinden paylaşıp arkadaşlarınız beğenince herkesin gördüğünü mü düşünüyorsunuz? Kampanyayı hazırlamak için harcadığınız bütçe kadar iletişim için de ayırdığınıza emin olun. Genel bir oran vermek gerekirse; kampanyanızın karşılığını alabilmeniz için, kampanyayı tasarlamak için hazırladığınız bütçenin 5 katını iletişime ayırmalısınız.