Aura İstanbul ve iş birliğinde “Cephe Sohbetleri” başladı
Reynaers öncülüğünde düzenlenen ve ilki 19 Aralık 2018 Çarşamba günü Aura İstanbul’da gerçekleşen “Cephe Sohbetleri” konferansı Prof. Dr. Mustafa Özgünler’i ağırladı. Yaklaşık 2 saat süren “Yapıda Arayüz: Cephe”paneline sektör temsilcisi mimarlar, cephe danışmanları, yapı sektörü profesyonelleri, akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
Mimar ve tasarımcıları, yapı ürünleri ve üreticileri ile ortak bir platformda buluşturan AURA-Focus konferans dizisi, cephe sistemi firması Reynaers Alüminyum Türkiye iş birliğinde cephe teknolojileri üzerine yeni bir etkinlik serisine başladı. Cephenin bir yapı elemanı olarak tarihsel perspektifle gelişiminin ele alınması ile başlayan seri, mimari tasarım sürecinden uygulama tekniklerine, farklı coğrafyalardaki mimari çözümlerden enerji üreten teknolojilere kadar tüm yönleri ile uzmanlar tarafından incelenecek.
Üç konferanstan oluşan serinin ilki “Yapıda Arayüz: Cephe” 19 Aralık’ta Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Mustafa Özgünler’i ağırladı. Herkesin katılımına açık ve ücretsiz olan etkinliğe, sektör temsilcisi mimarlar, cephe danışmanları, yapı sektörü profesyonelleri, akademisyenler ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
Konferansta cephenin köken incelemesi insanın doğa ile mücadelesi üzerinden ele alındı:
Cephe ilkel çağlardan beri dışarısı ile beden arasında çözümlenen korunaklı bir kabuk olarak var oldu. Bu kabuk biçim itibariyle insanın gelişimiyle birlikte kendini güncelledi. Kabukla kurulan ilişkinin irdelenmesi adına ilkel insanın yaptığı barınağın gelişim biçimleri ve hayvanların yaptığı yuva arasında benzerlik ilişkisi kuruldu. Arıların geometrik biçim içerisinde, termitlerin toprağı üst üste yığarak, karıncaların toprağın altında, su samurlarının kanallar açarak inşa ettiği yuva üzerine görseller ve inşa teknikleri sunuldu.
Günümüzde cepheyi belirleyen doğal etkenleri ışık; açıklık ve kapalılıklar üzerinden, ısı; kaba inşaat üzerine gelen katmanların yoğunluğu, yangın; korunmamız gereken felaketlerle birlikte düşünülen dinamik bir öğe oluşuna dikkat çekecek biçimde zenginleştirildi.
Geleceğin cephelerinin çevrenin uyarılarına eş zamanlı olarak cevap verebilecek dinamizme ulaşacağına dair bir gidişatta olduğumuzu işaret ederek sonlandırıldı.