DOLAR 34,5564
EURO 36,2429
ALTIN 2999,967
BIST 9425,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

    Atık yağlara disiplin geliyor

    Atık yağlara disiplin geliyor
    15.09.2017
    A+
    A-

    Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, endüstriyel ve taşıt yağı atıklarına yönelik önemli bir düzenlemeye gidiyor. Atık yağlardan katma değeri yüksek ürünler üretilmesi, atık yağ toplama oranlarının artırılması ve uygulamada yaşanan sorunların giderilmesi amacıyla “Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği” yenileniyor. Halihazırda taslak halde bulunan ve sektörden görüş alınan yönetmelikle birçok yeni düzenleme öngörülüyor. Yapılacak düzenlemelerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediye hudutları ve mücavir alan sınırları dışında kalan yerlerde kurulacak atık yağ geri kazanım tesislerine lisans verebilecek.

    Motor yağı üreticileri, kendi markalarıyla piyasaya sürenler ve ithal edenlere, kotaya erişememeleri durumunda süreli veya süresiz faaliyet durdurma ile çeşitli miktarda para cezaları verilebilecek.

    YAĞLAR KIRMIZI ARAÇLARDA TAŞINACAK
    Atık motor yağlarının çevreyle uyumlu yönetiminin sağlanması ve ekolojik dengenin bozulmasını önlemek için geri kazanımı, yakılarak bertarafı veya ihracatını sağlamak amacıyla kota uygulanması da zorunlu kılınacak. Yağlar Atık Yağ Taşıma Aracı ibaresi taşıyan araçlarla taşınacak ve bu araçlar kırmızı renkli olacak.
    Yerel Yönetimlere “Kızartma Yağı” Uyarısı
    Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan “Hidrojen Sülfürün Kanalizasyona ve Sağlık Üzerine Etkileri” kitapçığında, yerel yönetimlerin, kızartma yağlarının lavaboya dökülmesini yasaklaması, hazır yemek sanayisi, fast food restoranlar ve lokantaların kanal sistemlerine yağ tutucu kapan takmalarının zorunlu hale getirmeleri gerektiği belirtildi.
    Bakanlık Müsteşarı Mustafa Öztürk tarafından hazırlanan 28 sayfalık kitapçıkta, kanalizasyon temizliği, kanalizasyon kirliliğinin insan sağlığına etkileri, yerel idarelerin yükümlülükleri ve vatandaşın yapması gerekenler aktarıldı.
    Türkiye’nin yüzeysel ve yer altı su kaynakları bakımından zengin bir ülke olmadığına işaret edilen kitapçıkta, belediyeler ve sanayi tesisleri atık sularını arıtmadan dere, nehir, göl ve denizlere bıraktıkları zaman kullanılacak yüzeysel ve yer altı su kaynaklarının kısıtlandığı veya yok edildiği bildirildi.
    Her yerel yönetimin, bölgesindeki yüzeysel ve yer altı su kaynaklarını koruma ve kullanma ile ilgili strateji planları yapması gerektiği vurgulanan kitapçıkta, bazen bir bölgedeki yüzeysel ve yer altı su kaynağının başka bir bölgede kullanılacağının unutulmaması gerektiği hatırlatıldı.
    Konutlarda, iş yerlerinde ve bazı sanayi tesislerinde oluşan atık suların, kanalizasyon sistemiyle toplanıp merkezi bir arıtma sisteminde arıtılmasının önemine dikkat çekildi.
    Kanalizasyon şebekesinin doğru inşası ve kullanımının önemine yer verilen kitapçıkta, atıksu içinde bulunan sülfatın hidrojen sülfüre dönüşmesi sonucu, sağlık açısından çok zararlı kokuya ve kanalizasyon sisteminin tahribatına neden olduğu kaydedildi.
     -Kızartma Yağları Kanalizasyona Karışmamalı-
    Kitapçıkta, kızartma yağlarının lavaboya dökülmesi sonucu, yağ ve gresinin kanalizasyon sistemine yapışarak biriktiği, bunun da yağın döküldüğü yakın bölgede boru çevresinde birikmeye ve taşlaşmaya neden olduğu anlatıldı.
    Bunun önlenmesi için su idareleri tarafından kızartma yağlarının lavaboya dökülmesinin yasaklanması gerektiği vurgulanan kitapçıkta, hazır yemek sanayisi, fast food restoranlar ve lokantaların kanal sistemlerine yağ tutucu kapan takmalarının zorunlu hale getirilmesi gerektiği bildirildi.
    Yerel yönetimlerden, lokanta ve fast food restoranlarda tutulan yağları düzenli toplayacak bir yönetim modeli kurması veya kurdurması da istenen kitapçıkta, evlerde ve iş yerlerinde oluşan kızartma yağlarını vatandaşların verebileceği merkezlerin oluşturulmasının önemine işaret edildi.
    Kitapçıkta, kullanılmış kızartma yağlarından biyodizel üretilmesiyle de fosil yakıt kullanımı ve sera gazı karbondioksit emisyonunun azaltılabileceği bilgisi verildi.
    Ayrıca ıslak mendillerin tuvalet kağıdı olarak kullanılıp atılmasının kanalizasyonda ciddi tıkanıklığa neden olduğu vurgulanan kitapçıkta, çocuk bezleri, hijyenik havlular ve ıslak mendillerin, kanalizasyonda parçalanıp önce derzlerde ve daha sonra yağ birikintilerinde toplandığı, zamanla daha fazla yağ birikintisi oluşturup, kanalı kötü hale getirdiği belirtildi. Bu tür faaliyetlerin, “anaerobik” (Biyolojik, kimyasal veya fiziksel reaksiyonlar için moleküler oksijenin bulunmadığı ortam) faaliyetleri tetikleyerek sülfatı, hidrojen sülfüre dönüştürebileceği uyarılarına yer verildi.
    -Hidrojen Sülfürün İnsan Sağlığı Üzerine Etkisi-
    Kitapçıkta, renksiz olan hidrojen sülfürün zehirleme etkisinin bulunduğu, özellikle sinir sistemi üzerinde oldukça etkili olduğu, bunun gerekli önlemleri almadan kanalizasyon sistemine giren operatörlerin solunum sistemi ve gözlerinde tahribata yol açabileceği gibi ölümcül sonuçlara da neden olabileceği aktarıldı.
    Tedbirsiz operatörlerin, kanalizasyon temizliğinde birkaç soluk aldıktan sonra bilinç kaybı yaşadığı ve boğularak yaşamını yitirdiği ifade edilen kitapçıkta, bu yüzden koku duyusuna güvenilmemesi ve mutlaka elektronik detektörlerle ölçümler yapılması gerektiği vurgulandı.
    Kitapçıkta, temizlik operatörlerinin, filtre edici maskeler takmadan, iş elbiseleri giymeden çalışmalara başlamaması ve tüm su idarelerinin ve belediyelerin bu kurallara uymasının önemi hatırlatıldı.

    Atık suyun hızı ve havalandırmasının artırılacağı, yeterli eğimin verildiği projelerin hayata geçirilmesi gerektiğinin de vurgulandığı kitapçıkta, kanalizasyon sisteminin ortalama 2 yılda bir kamera sistemi ile kontrol edilmesi, periyodik temizliğinin yetkililerce su debisinin en düşük olduğu gece 4-5 arasında yapılması gerektiği de kaydedildi.

    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.