Ara mamulde 30 milyar doları geri getiririz
Türkiye ev ve mutfak eşyaları sektöründe Çin’in hakimiyetini kırmaya başladı. Özellikle Amerika kıtasını hedefleyen sektör, bölgenin Çin ile olası anlaşmazlığını Türkiye’nin lehine çevirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda Hong Kong Ev Eşyaları Fuarı’na İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ortaklığında 15’inci defa milli katılım organizasyonu gerçekleştirildi.
Türk firmaları 20-23 Nisan tarihleri arasında düzenlenen ve Asya’da mutfak ve ev eşyaları sektörünün en büyük fuarı olan Hong Kong Ev Eşyaları Fuarı’na çıkarma yaptı. Bu yıl 34. kez düzenlenen fuar kapsamında, İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) ve İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ortaklığında gerçekleştirilen 15. milli katılım organizasyonunda toplam 32 Türk firma yer aldı.
Fuarla ilgili izlenimlerini paylaşan İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, sektörün 120 ülkeye ihracat yaptığını ve teknolojik gelişimleri yakından takip ettiklerini söyledi. Türkiye’nin mutfak sektörüne geç girmesine karşın önemli bir yer edindiğine işaret eden Öztiryaki, toplam 4,5 milyar dolarlık ihracata karşın sadece 1 milyar dolarlık ithalatla kayda değer bir cari fazla yarattıklarını belirtti.
Hong Kong Ev Eşyaları Fuarı’nın sektör için çok önemli bir buluşma alanı olduğuna dikkat çeken Öztiryaki, “Çin, bütün dünyada satın almacılara her şeyin ucuzunu satın alabilecekleri psikolojisini vermiş bir ülke olsa da dünyanın her yerinden gelen insanlar mutlaka bizimle de temas ediyorlar. Biz Çin’e ihracat yapmak için değil dünyaya entegre olmak için buraya geldik. ABD, Güney Amerika ve Avrupa ülkelerinden çok önemli alıcılarla buluştuk.” dedi.
Türkiye’ye Yakın Olmaya Çalışıyorlar
Fuarın seçilmiş firmalardan oluşan özel bir organizasyon olduğunu vurgulayan Öztiryaki, şöyle devam etti: “Her yıl daha fazla sayıda Türk firması katılım sağlıyor. Herkes yeni pazarlar bulma konusunda umutlu. Fiyatlarımız da geçmişe göre daha avantajlı. Örneğin Çin’de hayat şartları değişmesi çelik maliyetlerini değiştiriyor. Onlar değiştikçe biz fiyat olarak daha farklı olmaya başladık. Özellikle Güney Amerika, Türkiye için önemli bir pazar olmaya başladı. Ayrıca hedeflerimizin arasında ABD var. Mart ayında Chicago’da fuardaydık. Geçmişte büyük alışveriş yapan firmalar bize çok fazla müracaat etmezdi ama bu sefer daha yakın oldular. Amerika’nın Çin ile arasında satın alma sorunları olursa yeterli bir B planları yok. Bu yüzden bize yakın olmaya çalışıyorlar.”
ABD’deki Çin algısını sosyal medya ile kıracak
Amerika’daki Çin algısını kırmak ve Türk ürünlerini anlatmak için bölgede çeşitli etkinlikler yapacaklarını anlatan Öztiryaki, “Amerika’nın 5 eyaletinde çeşitli organizasyonlar yapacağız. Türk mutfak ürünlerini Amerikalı ev hanımları, şefler ve bloggerlar ile buluşturacağız. Sosyal medyada etkili insanlarla iş birliği yapacağız ve ürünlerimizin bilinirliğini artıracağız. Bu proje direkt olarak insanların algısını etkileyecek. Klasik tanıtım anlayışının dışına çıkıp sosyal medya ile bu projeyi gerçekleştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
Çin’den yapılan ihracatlarda fon ödenmesine karşın Türkiye’de böyle bir uygulama olmadığını kaydeden Öztiryaki, “Bizim belimizi büken durum ham maddelerin üzerindeki fonlar. Ham maddesi olmayan bir ülkeyiz. Ham maddeyi satın alıp katma değerli bir ürün haline getiriyoruz. Dolayısıyla zoru başarıyoruz. Örneğin çelik tencere konusunda Çin’den sonra gelen 2’inci ülkeyiz. Hem dünya standartlarında hem de çok sayıda ürün yapıyoruz. Türkiye artık tasarımı ve Ar- Ge’nin önemini anladı. Tasarımla öne geçmek mecburiyetindeyiz.” diye konuştu.
“Ara mamulde 20-30 milyar doları geri getiririz”
Türkiye’nin artık farklı yollarla ihracatını geliştirmesi gerektiğini kaydeden Öztiryaki, şöyle devam etti: “Devletin elbette çok büyük projelere destek olması gerekiyor ama orta standartlara da destek verilmesi şart. Biz şu anda birliğimizdeki ara mamulleri tespit etmeye çalışıyoruz. Ülkemizde yapılmayan ürünler varsa bunların Türkiye’de üretilmesini sağlayacağız. Ara mamulde 20–30 milyar doları geri getiririz diye düşünüyorum. Ayrıca Türkiye’de 125 bin tane yabancı öğrenci bulunuyor ve devlet 1 seneye kadar onlara çalışma izni veriyor. Biz bu 125 bin öğrencinin firmalarımıza girmesini sağlamalıyız. Ülkelerine döndüklerinde bizim temsilcilerimiz olmasını ya da ürünlerimizi kendi ülkelerinde tanıtmalarını amaçlıyoruz. Bize çok ciddi bir network sağlayacak. Bununla ilgili görüşmelere başladık.”
“Sektör Teknolojik Yenilikler Üretiyor”
İDDMİB’in ihracat performansını da değerlendiren Öztiryaki, geçtiğimiz yıl 8,2 milyar dolara ulaştıklarını söyledi. Bu yıl geçtiğimiz yıla göre artış olsa da çok büyük fark olmadığını kaydeden Öztiryaki, “İlk 3 ay biraz sakin gitti. Türkiye için bu dönemin düğün dönemi olması nedeniyle mutfak tarafı hareketlenir. Turizm sektörü de iyiye gittiği için endüstriyel mutfakta ilerleme var. Bir takım ham madde sorunlarının çözülmesi halinde ihracat konusunda daha iyi yerlere gelebiliriz. Şu an buhar üreten fırınlar yapmaya başlıyoruz. İçinde 200- 300 tane programı olan bir fırın. Bütün lisanlarda programları olacak hale getiriyoruz. Fast food sektöründeki gelişmeye paralel yağsız fritöz ürettik, yemeği kendisi karıştıran büyük tencereler yapıyoruz. Hızlı trenlerden gemilere kadar tüm büyük işlerde Türk üreticilerin imzası var. Türk endüstriyel mutfak sektörü dünya ile yan yana yürüyor.” diye konuştu.
“Türk markalarını tanıyoruz”
İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, bu yıl İKMİB ve İDDMİB ortaklığı ile fuara 15’inci defa milli katılım düzenlediklerini dile getirdi. Geçen yıl 112 ülkeden yaklaşık 30 bin ziyaretçinin fuarı ziyaret etiğini hatırlatan Pelister, “Mutfak ve ev eşyaları sektörünün en büyük fuarlarından olan Hong Kong Ev Eşyaları Fuarı’na, bu yıl 32’si milli katılım kapsamında ve biri bireysel katılım olmak üzere 33 firmamız ile katıldık. 27 plastik, 3 metal ve 2 cam sektörü olmak üzere 32 Türk firmamız toplam 639 m² alanda ürünlerini sergiledi. Türkiye’nin kaliteli ürünlerini tanıtabilmek ve Çin başta olmak üzere küresel piyasalarda Türk markasını ön plana çıkarabilmek için uluslararası fuarlarda yer almak çok önemli. İKMİB olarak İDDMİB iş birliği ile her yıl sektör adına bu tür organizasyonlara katılıyor, ihracatçı firmalarımızın yeni iş bağlantıları kurmalarına destek oluyoruz ve olmaya devam edeceğiz” dedi.