Ankara’nın en düzenli, en yeşil, en sosyal ilçesi: Yenimahalle
2009 yılından beri Yenimahalle Belediye Başkanlığı görevini yürüten Fethi Yaşar, MAG Business’a özel açıklamalarda bulundu. Özel sektör zihniyeti ile belediyecilik çalışmalarını yürüttüğünü anlatan Yaşar “Yenimahalle, sosyal yaşamı ve belediyecilik anlayışı ile sadece Ankara’da değil, Türkiye’de de ses getiren bir ilçe” ifadelerini kullandı.
Göreve geldiğiniz günden bugüne kadar Yenimahalle’de neler değişti? Hizmet kalemlerinizde öncelikleriniz neler oldu?
Öncelikli olarak 29 Mart 2009 yılında yapılan seçimler ile görev başına geçtim. 4 Nisan’da da görevi teslim aldım. Daha sonra 2014 yılında yeniden seçim oldu ve yine vatandaşlarımızın teveccühü ile görevimize devam ediyoruz. Bu değişimi ve gelişimi vatandaşlarımıza sormak gerek… Bugünkü Yenimahalle’yi değerlendirmek onların takdirinde. Ben sokakta gezdiğimde, cemiyet hayatı ile bir araya geldiğimde, çeşitli yerlere gittiğimde bugün Yenimahalle’nin yaptıkları ile sadece Ankara’da değil Türkiye’de de ses getiren bir ilçe olduğunu görüyorum. Bu yorumu kesinlikle ben yapmıyorum, yaşayan vatandaşlarımız söylüyor. İddialı olarak söylüyorum ki; Yenimahalle, Ankara’nın en yeşil, en düzenli, en temiz, en kültürlü ilçesi. Olanak bakımından baktığımızda da bu durum böyle. Yenimahalle bizden önce 1948’li yıllarda kurulmuş. İlk kentsel dönüşümün yapıldığı yer. Planlı ve planı da devlet tarafından yapılmış bir ilçe. Yolları açılmış, hava gazı, ulaşım gelmiş ve bahçeli sistem ile iki veya üç katlı evler şeklinde yapılmış. Çerçeveye baktığımızda güzel bir Yenimahalle var. Ondan sonra da tabii Yenimahalle diğer ilçeler gibi büyüdü. Yapı ve kent elemanları fabrikamızda bordör, kilit taşını kendimiz üretiyor, kendimiz döşüyoruz. Asfaltımızı kendimiz döküyoruz. Yani şu anda ayağı çamura basıp evine giren vatandaşımız yok. Temizliği, ilk yer altı konteynerleri Yenimahalle’de biz tanıştırdık. Biraz da vatandaşımız dikkatli olursa daha temiz ve Avrupai bir kenti kendiliğinden yaratmış oluruz. Yani bir ilçe belediyesinin görevlerinin çok üstünde efor sarf ediyoruz. Kaynağı verimli kullanıyoruz. Aldığımız parayı vatandaşa hizmet olarak geri döndürmeyi amaçlıyoruz. Personelimizi mutlu etmek için çabalıyoruz. Şu an Yenimahalle’de yaptıklarımızla hemşerilik bilincini geliştirmeye çalışıyoruz.
“Hemşerilik bilincini geliştirmeye çalışıyorum” dediniz. Bu bilincin gelişmesi için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Bu bilinç günümüzde çok önemli. Özellikle de ayrışmanın fazlalaştığı günümüzde, bu bilincin mutlaka oturtulması lazım. Yerel yönetici olarak hangi düşünceden, ırktan, dinden, mezhepten olursa olsun hepsini kucaklayabilmek ve hepsinin bir arada yaşayabileceği bir kenti oluşturmak bilincinde olduk her zaman. Açıkçası, her zaman çıkış noktam buydu ve bunu büyük ölçüde başardık. İlk defa tam teşekküllü Cem Evi projesi yapan ve halkımız ile buluşturan bir belediyeyiz. Camilerimize hizmet ediyoruz. Hiçbirimiz dinimizi, dilimizi, ırkımızı, mezhebimizi seçme şansına sahip değildik. Devlet bürokrasisi ile de yerel yönetimlerle de uyum içinde çalışan bir belediye olduk. İster kamu ister özel kurum olsun Yenimahalle’ye katkı sağlayacak her kurumun önünü açıyoruz ve yapılmasını sağlıyoruz. Önemli olan halkın mutluluğu, refahı… Bunları başardık. Ben özel sektörden geliyorum ve devletin işleyişini bilmiyordum. Bu işleyişi sekiz senedir, yani Belediye Başkanlığı döneminde gördüm. Bir özel sektör zihniyeti ile devletin çalıştığı zaman bu dönemde kaynakların verimli olarak kullanılabileceğini gördük. Ben göreve geldiğimde 2009 yılında gerçekleşen bütçenin büyüklüğünden fazla Yenimahalle’nin borcu vardı. O seneki bütçenin tamamını hiçbir yere harcamasan bile borç kapanmıyordu. Öyle bir bütçe ile devraldık. Bugün geldiğimiz noktada, Yenimahalle alt yapısı, belediye hizmet alanıyla en güçlü belediye haline geldi. 1 TL kira ödemiyoruz. Her bina kendi binamız. Arslan yatağından belli olur düşüncesi ile hareket ediyoruz. Buraya gelen insanlar, ‘Benim belediyem kaliteli’ desin. Bugün Yenimahalle’nin iki tane stadı oldu. Şimdi biri kapalı olmak üzere, Yunus Emre Mahallesi’ne ikinci arenayı yapıyoruz. Üç tane kapalı spor kompleksimiz, yüzme havuzumuz ve aletli spor merkezimiz var. Pazar yerlerini artık, sosyal alana çeviriyoruz. Kadınların, yaşlıların herkesin, bir gün değil, her gün kullanabileceği alanlar yaratıyoruz. Gençlik merkezlerini çoğaltıyoruz. İstiyoruz ki, gençlerimiz çeşitli aktiviteler yapsın. Sağlık Bakanlığı tarafından yüzme havuzlarımız en hijyenik havuz seçildi. Oteller de buna dahil… Onun dışında kreşlere, anaokullarına, çocukların eğitimine önem veriyoruz. Çünkü, herkesin parası yok. Yeşil alan olarak 200’e yakın park yaptık. Şu anda parklarımızın çoğunda koşu yolu ve spor aletleri mevcut. Çocuk gelişim ve bilim merkezimizi de Aralık ayı içerisinde bitireceğiz. Nazım Hikmet’in altında olacak olan merkez, 2.500 metrekare büyüklüğünde bir alana sahip. Anaokulundan liseye kadar çocuklar orada kendini geliştirebilecek ve çeşitli konularda bilgi ve becerilerini sağlayacak gelişime sahip olacak.
Yenimahalle, sosyal yaşam alanları ile de ön plana çıkan bir ilçe… Bu bağlamda özellikle Batıkent’in son yıllardaki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Belediye olarak her zaman söylediğim bir şey var; biz Ankara’da ilkleri gerçekleştirdik. Eskiden Yenimahalle, Batıkent halkı eğlenmek için Çankaya’ya Kızılay’a giderdi, şimdi oralardan bize geliyorlar. Bugün baktığımızda Batıkent AVM önünde her akşam 10-15 bin kişi oluyor. Bu rakam sadece Batıkent’te yaşayan vatandaşlarımıza ait değil. Artık Çankaya’dan da Altındağ’dan da diğer semtlerden de buraya gelen bir nüfus söz konusu. Şimdi, Turgut Özal Mahallesi ve Anadolu Bulvarı’nda da gelişme sağlıyoruz. Yenimahalle’nin Taşkın Sokağı’nı da canlandırdık. Yaşamı Yenimahalle’ye taşımak istiyoruz.
Kültür ve sanat anlamında ne gibi projelere imza atıyorsunuz?
Tiyatroya, kültüre, sanata her daim önem veriyoruz. Nazım Hikmet Kültür Merkezi bugün Ankara’da yapılan önemli bir yapı. Bugün baktığımızda, Cumhuriyet’ten sonra kültür ve sanat anlamında fazla ileri gidemediğimizi söylemek yanlış olmaz. Başkent’te elimizde bir tek Opera var. Biz de bu anlamda Nazım Hikmet Kültür Merkezi’ni halkımız ile buluşturduk. Hemen hemen her gün merkezimiz dolu. Dernekler, siyasi partiler, özel sektör, kültür hizmetleri bizim hizmetlerimiz. Nikah düğün işlemleri de yine Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde mevcut. Binlerce kişiye hizmet ediyoruz. Verdiğimiz konserler ve düzenlediğimiz etkinlikler ile her yaştan vatandaşımıza hizmet etmeye görevimizi layıkıyla yapmaya özen gösteriyoruz. Milli bayramları, dini bayramları coşkulu bir şekilde kutluyor ve sanata önem veriyoruz. Gençliğin, kadının, engelli vatandaşlarımızın yararlanabileceği çok güzel mekanlar yaptık ve bunları halkımıza sunduk.
Yenimahalle Belediyesi, spor alanında da başarılarından söz ettiriyor. Özellikle hentbol takımı büyük başarılara imza attı. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz ve Ankara’da spor alanında ne gibi yenilikler yapılabilir?
Spora çok önem veriyoruz. Biliyorsunuz bayan hentbol takımımız Türkiye şampiyonu ve Ankara’ya tek şampiyonluk getiren takım oldu. Bunun dışında amatör kulüplere de destek veriyoruz. Şöyle bir baktığımızda ne yazık ki, Ankara’nın spor anlamında çok geride kaldığını söylesek yanlış olmaz. Burası Başkent ise spor anlamında diğer illerin önüne geçecek projelere imza atmamız gerekiyor. Ankara’ya spor alanında daha fazla önem vermeliyiz. Ankaragücü’ne Gençlerbirliği’ne özen göstermeli ve sahip çıkmalıyız. Çünkü onlar Ankara’nın simgesi. Bu değerler ile sporda yükselecektir. Diğer en önemli ve bir an önce çözülmesi gereken sorun ise; stat sorunu. Bu sorun artık çözülmeli ve Ankara güzel bir stada kavuşmalı. İstanbul’da her takımın ayrı ayrı stadı varken, Ankara’ya bir stat çok görülmemeli. Başkent, bir an önce stadına kavuşmalı.
2017 yılında, öncelikleriniz arasında hangi hizmet kalemleri yer alacak?
Biz bütün ihaleleri hemen hemen bitirdik. Şu anda sadece dört kültür merkezi için yapacağımız ihalemiz kaldı. Kültür merkezlerimizi semtlerimize yapacağız. Bundan sonra bu işlerimizi toparlayacağız. Bunun dışında tabii ki bazı yatırımlarımız da devam edecek. Park ve bahçe çalışmalarımızda, alt yapı çalışmalarımızda hız kesmeyeceğiz. Bugün baktığımızda, kaldırım çalışmalarımız yüzde 98’lerde. Kalan yüzde 2’lik kısmı da hızla devam ettirip bitireceğiz. Yüzde 100’e çıkaracağız. Şimdi çok güzel bir projeye daha imza atacağız. Biliyorsunuz ki, ekonomik anlamda piyasalarda çok büyük bir durgunluk var. Bu durgunluktan esnafımız da olumsuz olarak etkileniyor. Onların kendilerine göre sıkıntısı, halkımızın da geçim sıkıntısı var. Biz esnafla halkı buluşturalım dedik ve Yenimahalle Halk Kart’ı devreye soktuk. Şu ana kadar 350’ye yakın firma ile anlaştık. Şimdi Yenimahalle’de oturan bütün ailelerimize bu kartın dağıtımını yapacağız. Anlaştığımız firmalar ile aileleri bir araya getireceğiz. Hem ailelerimiz daha uygun fiyatlara alışveriş yapmış olacak hem de anlaştığımız firmalar kazançlı çıkacak. Sağlık, benzin istasyonlarından tutun, giyim, gıda sektörüne kadar her alan bu imkandan yararlanabilecek. Bunu büyütmeye çalışıyoruz. Yakında bu hizmetin girmediği evimiz kalmamış olacak. Bu durum, esnafımıza ve halkımıza Yenimahalle ayrıcalığını hissettirecek. Yenimahalle’deki devlet okulları şu an Türkiye’nin en güzel ve sağlıklı okulları. Göreve geldiğimizden beri, önceliğimiz vakıf ve özel okullara gidemeyen çocuklara yardımcı olmak oldu. Hijyenik şartlarda ders görsünler, eğitim alsınlar diye o konuda da farklı bir yaklaşım içindeyiz.
Bütünşehir Yasası ile Ümitköy, Çayyolu, Yaşamkent bölgesinde büyük bir kaybınız oldu. Bu durumun getirileri nasıl oldu?
Ekonomik olarak, bu bölgelerin bizden gitmesi elbette bizi etkiledi. Sadece ekonomik anlamda değil, siyaseten de bu durumun etkileri görüldü. Buna rağmen, halkımız yüzde 52 oranla yine bizi bu göreve layık gördü. Bu yapılan işlerin bir karşılığı. Onun dışında biz Çanakkale, Amasra, Mevlana, Hacıbektaş gibi ilçelere hiç gidemeyen vatandaşlarımıza da hizmet sunuyoruz. 4 tane otobüs aldık ve bu yöndeki hizmetimize devam edeceğiz. Farklı şehirleri, kültürleri vatandaşımız görsün istiyoruz. Öyle vatandaşlarımız var ki, Ankara dışına çıkamıyor. Biz bu sorunu ortadan kaldırıyoruz ve bu konuda öncü olmaya çalışıyoruz.
Ankara’nın gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ankara Cumhuriyetimizin simgesi. Dünyada da bu durum böyledir. Başkentler her zaman simgedir. Ankara’da yaşayan her yurttaş elbette doğduğu toprağı unutmayabilir ama yaşadığımız toprak olan Cumhuriyetin Başkenti’ne de, Türkiye Cumhuriyeti’nin neresinde yaşarsak yaşayalım sahip çıkmamız gerekiyor. Daha güzel, yaşanabilir, sorunsuz ve herkesin yaşamaktan mutlu olduğu bir Ankara’yı başarmak hepimizin görevi. Tüm Belediye Başkanları bu noktada görevlerini fazlasıyla yerine getiriyor ama daha fazla mesai harcamamız gerekiyor. Ankara’ya bakarken devleti idare edenlerin de buranın bir Başkent olduğunu unutmamaları gerekiyor. Ankara’yı küçülterek Türkiye büyümez, ancak Ankara büyürse Türkiye büyür. İlimiz için herkes üzerine düşen hassasiyet gösterdiğinde, Türkiye’nin büyüyeceğine inanıyoruz. Metroyu çok hızlı yapmamız lazım. Sadece Keçiören ve Çayyolu metrosu ile sınırlı kalmamalıyız. Raylı sistem şart. Araç girişini azaltmak lazım. Otopark sıkıntısı da bu sayede ortadan kalkacak.
Yenimahalle kentsel dönüşüm çalışmalarının yoğun olarak yürütüldüğü bir ilçe… Özellikle Demetevler bölgesi için ne düşünüyorsunuz? 2017 yılında ne gibi çalışmalar yürütülecek?
Kentsel dönüşüm alanında Mehmet Akif Ersoy Mahallesi ve Pamuklar Mahallesi’ni bitirdik. Macun 1. ve 2. etaplarını da tamamladık. Şimdi 3. etabı çalışıyoruz. Bunların dışında Seylap Evleri de bitiyor. Şu anda bizim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşmemiz kapsamında Yavaş Evler projemiz var. Gecekonduyu Yenimahalle’de tarihe gömüyoruz. O proje de, Bakanlar Kurulu’na gitti. İnşallah o da bugünlerde çıkarsa, o kısmı da, orada kalan 1300 gecekonduyu da bitirip insanları daha sağlıklı konutlara yerleştirdiğimiz zaman Yenimahalle’de gecekondu kalmamış oluyor. Bunun dışında, Çamlıca Mahallesi’ndeki gecekondular vardı. Bakanlık kararı çıktı. Onunla ilgili de çalışıyoruz. Bizim SSK bloklarında bir çalışmamız var. Tabii ki bu SSK Bloklarında mülkiyet vatandaşa ait. Bir proje hazırlattık ve vatandaşımıza sunduk. Onunla ilgili vatandaşlarımızı bilgilendiriyoruz. Vatandaşlarımız kabul ederse orada da kentsel dönüşüm yapacağız. Demetevler’e gelince; şu anda oraya ne bizim ne de Büyükşehir Belediyesi’nin gücü yeter. Ancak devlet eliyle değişim olabilir. Orada bir defa otopark ve yeşil alan gibi kamu hizmeti sorunu var. Yani oradaki binalar için deprem olsa yıkılır, kısmına katılmıyorum. Çünkü biz bunların tamamını inceledik. O tarihte Ayrancı’da nasıl şartlarda evler yapıldıysa; Demetevler’de de öyle yapıldı. Orada bir kentsel dönüşüm yapılacaksa bunu her anlamda planlamak gerekiyor. Öncelikle fazla insanı nereye göndereceksiniz? Bir bina düşünün, altı mağaza üstündeki bütün daireleri satsanız mağaza etmiyor. Sahiplerine ne vereceksiniz? Çünkü, vatandaş alırken de o fark ile aldı. Yukarıda konutlarda oturan vatandaşlar 50 bine daire aldıysa, alttaki kişi 500 bin TL’ye aldı. Hala da Demetevler’de inşaat var. Bunun için şu an bizim yaptığımız Demetevler’in envanteri elimizde. Kaç tane dükkan, kaç tane depo, kaç tane daire var biliyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanımız yeni seçildiğinde bir açıklama yaptı. Orada halkı zora sokmayacak ve halkın haklarını koruyacak bir çalışma yapılırsa, biz Yenimahalle olarak her türlü desteği veririz. Ama bugün öyle bir ortam yok. Önce bu vatandaşlarımızın en az 1/3’ünü başka yerlerde konut sahibi yapmak lazım.
Belediye Başkanlığınızın yanı sıra turizmci bir kimliğiniz de mevcut. Hem Türkiye hem de Ankara’da turizm sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ankara maalesef turizm alanında pek fazla bir gelişme kaydedemedi. Turizmcilere de üzülüyorum. Ben göreve geldiğimde Yenimahalle’de 1 tane otel vardı. Şimdi ise 5- 6 tane otel var. Biz de yapımını teşvik ettik. Ankara maalesef benim gençliğimdeki Ankara değil. Ankara, devlet tiyatroları ve sanatıyla ön plandaydı. O değerleri korumak lazım. Opera binasının 16 senedir inşaatı devam ediyor. Turizm Ankara’ya kültürle gelir. Burada yapılması gereken; Ankara’nın farklılığını ortaya koymak. Antalya’ya turist neden gidiyor. Güneş, deniz faktörü sebebiyle. Ankara dağ, termal, kültür turizmi olur. Müzelerin daha canlı tanıtımı yapılsa ve sağlık turizmi ön plana çıksa her şey olur. Ankara’da saat 7’de sokakta insan kalmıyorsa bunu düşünmemiz lazım. Ankaralı esnaf para kazanamıyor. Bunu da düşünmek lazım. Burası Başkent. Washington ABD’nin simgesi, Paris Fransa’nın, Roma İtalya’nın simgesi. Ankara’nın bunlardan eksiği ne? Bir kültür merkezi ve simge olması lazım. Ulaşım konusuna hassasiyetle eğilmemiz lazım. Entegre bir ulaşımımız olsaydı her şey çok farklı olurdu. Ankara en ucuz şehir. Göç oranının da fazla olması lazım. Etrafında gezilebilecek çok fazla cazibe merkezi var. 1960 yılında Ankara’ya geldiğimde burası daha canlı bir ekonomiye sahipti. Savunma Sanayisi zaten Ankara’nın en güçlü sanayisi. Havelsan, Roketsan da keza öyle. Bunlar savunma sanayinin ana omurgası. Ostim, Sincan, İvedik de önemli sanayi merkezleri. Planlama da mutlaka doğru yapılmalı. Dünyanın hiçbir tarafında, doğusunda, batısında, kuzeyinde, güneyinde sanayi yok. Ankara’ya nereden girerseniz girin, mutlaka sanayi ile karşılaşıyorsunuz. Ankara, güzel ve imkanı çok iyi bir şehir. Ticaret, kültür-sanat, sanayi ve her anlamda Ankara daha da ilerlemeli. Güzel şeyler de elbette yapıldı. Daha yaşanabilir bir Ankara için çalışılmalı. Ulus tarihi projesi de artık bitmeli. Ulus, tarihi dokusuna kavuşturulmalı…