Akya Atay: Davetlerde iddialı olmayı seviyorum
Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Akya Atay evinin kapılarını MAG okurlarına açtı.
Günlük hayatında doğal ve spor giyinmeyi tercih eden Akya Atay, “Gardırobumun vazgeçilmez parçaları arasında jeanlerim, deri ceketlerim, siyah basic fakat enteresan hatlı büstiyerler, siyah taytlarım ve beyzbol şapkalarım var. Davetlerde ve belli etkinliklerde iddialı olmayı seviyorum” dedi. Formunu hiperaktif kişiliğine borçlu olduğunu söyleyen Atay, “Yediklerime hiç dikkat etmem, tam bir abur cubur düşkünüyüm, diyebilirim. O kadar hareketli bir yapım var ki, spor yapmadığım dönemlerde bile kolay kilo almıyorum. Şunu çok net söyleyebilirim ki sauna ve buhar, toksinleri ve ödemi atması açısından cilde en iyi gelen iki şey… Sağlık açısından da sporun hayatımda önemli bir yer tutmasına özen gösteririm” dedi. MAG’ın 15. yılını kutlayan Atay, “Ankara sosyal yaşamına yön veren, kalitesinden ve çizgisinden taviz vermeyerek bugüne kadar sürekli ilerlemekte olan, hepimizin takdir ederek takip ettiği bir dergi” dedi.
Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Akya Atay’ın evinin kapılarını açtığı çekimde hem giyim hem de dekorasyon tarzına şahit olduk… Evinin sımsıcak atmosferinde gerçekleştirdiğimiz çekimden renkli kareleri sizlerle buluşturuyoruz…
Giyim tarzınızı nasıl özetlersiniz
Günlük hayatımda son derece doğal ve spor olmayı tercih ediyorum. Ancak davetlerde ve belli etkinliklerde iddialı olmayı seviyorum.
Gardırobunuzda vazgeçilmez parçalarınız nelerdir?
Jeanlerim, deri ceketlerim, siyah basic fakat enteresan hatlı büstiyerler, siyah taytlarım ve beyzbol şapkalarım.
Bugün giydiğiniz kombinlerden en cok sevdiğiniz hangisi?
Bugün giydiğim kombinlerden üçünü de henüz hiçbir davete giymedim. Üçü de geçtiğimiz hafta gittiğimLlondra seyahatimden alınmış parçalardı. En çok leopar baskılı diz altı Isabel Marant elbisemi seviyorum, çünkü 2017-18 defile parçası olduğu için bulmakta epey zorlandım.
Anne olarak bu kadar güzel ve formda kalmayı nasıl başarıyorsunuz?
Pozitif düşünmek bana göre her şeyin başı, bunun yanı sıra çok hareketli bir insanım, yakın arkadaşlarım beni formda tutan şeyin hiperaktif kişiliğim olduğunu söyler.
Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?
Güne oğlum Demir’i okula uğurlayarak başlarım. Bütün günümü ve o gün yapacağım programı oğlumun okuldan çıkış saatine göre ayarlarım ve okuldan geldiğinde mümkün olduğunca onunla vakit geçirmeye dikkat ederim. Gün içinde dostlarımla vakit geçirmeyi beraber spor yapmayı ve aktif olmayı seviyorum.
MAG olarak 15.yılımızı kutladığımız sayımızda bizimle ilgili neler söylemek istersiniz?
MAG, Ankara sosyal yaşamına yön veren kalitesinden ve çizgisinden taviz vermeyerek bugüne kadar sürekli ilerlemekte olan, hepimizin takdirle takip ettiği bir dergi.
Çocuklarınızla birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız şeyler neler?
Oğlumla birlikte yapmaktan en çok keyif aldığımız şey; seyahat etmektir. Her fırsatta farklı destinasyonlara gitmeye çalışır birlikte keyifli vakit geçiririz. Hatta Amerika’yı iki kez araba yolculuğuyla bir uçtan bir uca dolaştık.
Akya Atay’ın yaşam felsefesi nedir?
Bana göre mutlu bir hayat, kendi doğasıyla uyum içinde olan hayattır. Mutlu ve huzurlu bir yaşam için çok az şey gerekir; bunların da hepsi içimizde, yani düşünme şeklimizde gizlidir.
Sizi dinlendiren ve keyif veren aktivitelerden bahsedelim biraz da…
Beni dinlendiren aktivitelerin başında açık havada uzun yürüyüşler yapmak gelir. Ankara’nın ilkbaharını da sonbaharını da çok severim. Doğayla iç içe kendimle baş başa kalabildiğim her an beni dinlendirir. Mümkün olduğunca yeşilin olduğu yerlerde vakit geçirmeyi tercih ederim. Çok fazla kitap okumak, evimle ilgilenmek, iyi bir müzik dinlemek, arkadaşlarımla hoş keyifli bir sohbet, hoş bir film izlemek beni dinlendiren temel şeyler arasındadır.
Kişisel gelişimle ilgileniyor musunuz? Neler yapıyorsunuz bu konuda? Önerebileceğiniz kitap ya da programlar var mı?
Kişisel gelişime çok ilgiliyim. Özellikle son yıllarda karma temizliği, I Ching, Budizm ve enerjiyle ilgili çok şey okudum ve mistik yönüm fazlasıyla kuvvetlendi diyebilirim.
Sağlık ve güzellik sırlarınızı öğrenebilir miyiz?
Yediklerime hiç dikkat etmem, tam bir abur cubur düşkünüyüm, diyebilirim. Bu huyum üzerine yıllardır çalışıyorum ama maalesef bu konuda çocuk gibiyim. Şanslıyım ki genetik olarak kolay kilo almıyorum. O kadar hareketli bir yapım var ki, spor yapmadığım dönemlerde bile kolay kilo almıyorum. Şunu çok net söyleyebilirim ki sauna ve buhar, toksinleri ve ödemi atması açısından cilde en iyi gelen iki şey; ben de haftada iki ya da üç kez hiç aksatmadan sauna ve buhara girerim. Sağlık açısından da sporun hayatımda önemli bir yer tutmasına özen gösteririm. Geçirdiğim diz ameliyati sebebiyle on bir buçuk yıldır ara vermiş olduğum spora bu yıl yeniden aynı yoğunlukla başladım. Belli bir şey yerine karışık ve farklı spor aktiviteleriyle vücudu şaşırtmak taraftarıyım.
Evinizin dekorasyon tarzını nasıl tanımlarsınız? Evinizde nasıl bir konsept oluşturmak istediniz?
Evimin dekorasyon tarzı da tıpkı iç dünyam gibi renkli ve farklı uçların birleşip kaynaşmasından oluşuyor. Modern parçalarla klasik ya da demi-klasik parçaların kombini diyebilirim. Yeni evimde rahatlığı ön planda tuttum. Rahat ama şık, yalın hatlı mobilyalari yıllar içinde biriktirdiğim değerli objelerle kaynaştırdım.
Her yerde gözümüze çarpan renkli dekoratif objeleriniz var. Koleksıyonlarınızla ilgili bizi aydınlatabilir misiniz?
Küçüklüğümden beri objelere ilgi duyarım, bu huyum sanırım bana annemden geçti. Evde en çok göze çarpan, öğrencilik yıllarımdan beri topladığım Herend hayvan koleksiyonum, Lladro heykeller. Bunların içinde en sevdiğim parçalar denizkızları serisidir. Hatta bir kere hepsi toz alınırken kırıldı, dayanamayıp yeniden topladım aynı koleksiyonu. Ayrıca rahmetli babaannemin hediye ettiği Griffe karaf koleksiyonum da en sevdiklerim arasındadır.
Mobilya ve dekorasyonda en sevdiğiniz markalar hangileri?
Mobilya ve dekorasyonda sevdiğim markalar: Giorgetti, Prememoria, Colombo, Armani, Casa, Hurtado ve Ralph Lauren.