Akiş GYO, CDP’nin İklim Değişikliği Raporlaması’nda “liderlik” seviyesine yükseldi

Çevresel sorumluluklarını yerine getirme ve karbon ayak izini şeffaf bir şekilde açıklama hedefi doğrultusunda hareket eden Akiş GYO, bu misyonunu gerçekleştirme yönündeki kararlılığını CDP İklim Değişikliği Raporlaması’ndan aldığı notla bir kez daha kanıtladı.

Akiş GYO, CDP’nin 2023 İklim Değişikliği Raporlaması sonucunda skorunu A- Liderlik Seviyesi’ne yükseltmeyi başardı.

Akiş GYO, çevresel sorumluluklarını yerine getirme ve karbon ayak izini raporlama konusundaki çalışmalarını kararlılıkla sürdürüyor. 2023 CDP İklim Değişikliği Raporlaması sonuçlarına göre 2022 yılına göre büyük ilerleme kaydeden Akiş GYO, bir önceki yıl ‘B Yönetim Seviyesi’ olan notunu ‘A- Liderlik Seviyesi’ne yükseltti. Bu başarı, şirketin bu alandaki çalışmalarını bir üst seviyeye taşıdığını ve karbon ayak izini şeffaflıkla yönettiğini ortaya koyuyor.

İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve doğal kaynakları korumak amacıyla iş dünyasının işleyiş şeklini değiştirmek üzere çalışan ve kâr amacı gütmeyen dünyanın en büyük çevresel raporlama platformu olan CDP, 21 binden fazla şirketin çevreyle ilgili açıklamalarını değerlendirdi.

Dünyanın en büyük raporlama platformlarından CDP’nin 2022 listesinde ‘B Yönetim Seviyesi’ puanı alan Akkök Holding’in gayrimenkul alanındaki şirketi Akiş GYO, 2023’te ‘A- Liderlik Seviyesi’ne yükselerek çevresel sorumluluklarını etkin bir şekilde yerine getirdiğini ve sürdürülebilirlik alanında önemli adımlar attığını kanıtladı.

“Tüm ekiplerin koordineli çalışması başarımızda kilit rol oynuyor’

Akiş GYO A.Ş. Genel Müdürü Levent Çanakçılı, şirketin sürdürülebilirlik konusuna olan bağlılığını vurgulayarak, bu notun gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma kararlılıklarını bir kez daha ortaya koyduğunu ifade ederek şunları belirtti: “CDP’de ‘Liderlik’ seviyesine yükselmek, sürdürülebilirlik yolculuğumuzda bizim için büyük bir motivasyon. Değişimin katalizörü olmak ve sektör gücümüzü kullanarak hepimizin karşı karşıya olduğu iklim krizini lehimize çevirmek için ekosistemimizin tüm paydaşlarını seferber etmemiz gerekiyor. İklim değişikliğine uyum sağlama konusundaki değerimizi, iş uygulamalarımızda ve hedeflerimizde zamanında ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşıyoruz. Tüm ekiplerimizin koordineli çalışması, sürdürülebilirliğin kurum içinde özümsenmesi, üst yönetimden başlayarak atılan önemli adımlar, CDP İklim Değişikliği notlarını Liderlik Kategorisi’ne yükseltmemizde kilit rol oynuyor.”

“Kararlı tutumumuzu sürdüreceğiz”

Sektöre öncü uygulamalarla iklim değişikliğiyle mücadeleyi sürdüreceklerinin altını çizen Levent Çanakçılı, sözlerini sürdürdü: “Akiş GYO olarak operasyonlarımızı iklim değişikliğinin yarattığı riskler ve sorumluluk bilinciyle yürütüyoruz. Operasyonlarımızın çevresel etkisini asgari seviyelere indirmek için oldukça fazla emek harcıyoruz. Mevcut tüketimlerimizi etkin bir şekilde kontrol edip verimliliği artıracak projeleri hayata geçiriyoruz. Enerji tüketimi ve verimliliği önceliklerimizin başında geliyor; bu doğrultuda doğrudan ve dolaylı emisyonlarımızı yakından takip edip yönetiyoruz. Sorumlu satın alma politikalarımızla sadece kendimiz değil tedarikçilerimizin de çevre standartlarına uyumuna önem veriyoruz. İklim değişikliği ile mücadele konusundaki kararlı tutumumuzu önümüzdeki dönemde de devam ettireceğiz.”

CDP Hakkında

Kâr amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluş olan CDP, halka açık şirketlerin doğal kaynakları ve doğal sermayeyi kullanımı ile sınırlı kaynakların yeniden üretimini nasıl etkilediklerini, bu alandaki risklerini nasıl yönettiklerini ve yatırımcılara raporlamalarına aracılık ediyor. CDP, İklim Değişikliği Programı doğrultusunda firmaları, iklim değişikliği konusundaki yönetişim yapıları, risk ve fırsat tanımlamaları, iş stratejileri, hedefleri, sera gazı emisyon verileri, farklı paydaşlar ile etkileşimleri konularında değerlendirip puanlama metodolojisine göre derecelendiriyor. A puanı almak için kuruluşların çevresel liderlik sergilemeleri ve çerçeveler tarafından kabul edilen en iyi uygulamaları sergilemeleri gerekiyor. Bu şirketler, bilime dayalı hedefler belirlemek, iklim geçiş planı oluşturmak, suyla ilgili risk değerlendirme stratejileri geliştirmek gibi eylemler üstlenmiş olmak zorundadır.