158 milyar dolarlık teknoloji yatırımı öngörülen akıllı şehir çözümleri, yerel ekonomilerin tetikleyicisi olacak ve gelişmiş veri merkezlerine ihtiyaç duyacak
Türkiye’nin veri merkezi Radore, akıllı şehirler için yapılan yatırımların başarılı olması için veri merkezlerinin önemine dikkat çekiyor. IDC’ye göre, 2022 yılında akıllı şehirler için yapılacak teknoloji yatırımları 158 milyar doları bulacak. Tüm dünyanın yatırımlarına hız verdiği akıllı şehir çalışmaları, dev dönüşüm bütçelerinin doğru değerlendirilebilmesi açısından belediyecilik ve kamu hizmetleri anlamında da büyük önem taşıyor.
Fiber optik ve kablosuz iletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla “akıllı şehir” konsepti de daha hızlı gerçeğe dönüşmeye başlıyor. Özellikle milyonlarca nüfus barındıran İstanbul gibi mega şehirlerde ufak değişiklikler hem o şehirde yaşayanlar hem de istihdam için önemli etkiler gösteriyor.
Daha akıllı şehirler için daha akıllı veri merkezlerine ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Radore Veri Merkezi Genel Müdürü Sadi Abalı, “Nesnelerin İnterneti teknolojilerini kullanan, sensörlerle donatılmış akıllı binalar, akıllı şehirler ve sürücüsüz araçlar yaşamın bir parçası haline gelmeye başladı. 5G ile birlikte, nesnelerin interneti yaygınlaştıkça şehirlerin de daha verimli olacak. Şehirlerde sadece kablosuz bağlantıya sahip olan LED aydınlatmalar veya akıllı şebeke otomasyon sistemleri gibi teknolojiler yıllık yüz binlerce liralık avantaj sağlayacak. İlerleyen yıllarda blockchain, yapay zekâ, dronlar, sanal gerçeklik gibi çözümler de şehirlere entegre edilecek. Bunların yönetimi için çok iyi planlanmış veri merkezlerine ihtiyaç duyuluyor” dedi.
Bulut tabanlı teknolojiler, mobil uygulamalar ve biyometrik çözümlerin şimdiden kullanıldığına dikkat çeken Abalı, akıllı şehirler için çözüm üreten şirketlerin ve yerel yönetimlerin, veri merkezleri konusunda dikkate almaları gereken başlıkları şöyle sıraladı:
Erişim. Yüksek seviyede yedeklilik ve çalışabilirlik oranına sahip bir veri merkezi, akıllı şehirlere giden yolda hayati önem taşıyor. 7/24 çalışabilen kritik uygulamalar sayesinde akıllı şehirlerin ihtiyaç duyduğu altyapılar hayata geçirilebiliyor.
Güvenlik. 2017 yılında İsveç’e yapılan DDoS saldırısı tren seferlerinin aksamasına, 2015’te Ukrayna’daki siber saldırı sonucunda elektrik şebekesinin tamamen kapanmasına sebep olmuştu. Bu nedenle fiziksel ve siber güvenlik anlamında yüksek standartlara sahip veri merkezleri, şehrin kritik işlemlerinin emanet edileceği bir ortamın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor.
Performans. 5G ve fiber altyapıların sağlayacağı çözümler en düşük gecikme süreleriyle yanıt verilmesini sağlayacak. Veri merkezinde bulunan ağ sisteminin de bu hıza ayak uydurabilmesi, anlık olarak alınan milyonlarca talebi işleyerek ilgili yerlere bu veri trafiğini dağıtabilmesi gerekiyor.
Enerji verimliliği. Yüksek işlem hacmi için kullanılacak veri merkezlerinin en büyük gideri enerji olmaya devam edecek. Fakat veri merkezlerinin şehrin merkezine konsolide edilmesi ile veri merkezinde elde edilen sıcaklığın kullanılabilmesi mümkün olacak. Örneğin Norveç gibi ülkeler bu alanda yaptıkları çalışmalarla, veri merkezi iklimlendirmesi sırasında ısınan havayı kullanarak tesisin çevresindeki binaların ısıtılmasını amaçlayan projeler geliştiriyorlar.