56 milyon vatandaş karanlıkta güne başlıyor
İşe ve okula gitmek için sabahın erken saatlerinde yola koyulanlarla beraber güne erken başlayanlar yaz saati uygulamasından şikâyet etmeye devam ediyor. Türkiye’de 2016 yılından bu yana kalıcı yaz saati uygulamasına geçilmesine rağmen tartışmalar her yıl yeniden gündeme geliyor. Özellikle ülkenin batısında yaşayan ve sabah erken saatlerde güne başlayanlar bu uygulamanın kaldırılmasını istiyor. Vatandaşların en çok merak ettiği konulardan biri de bu uygulamanın vatandaşın cebine ya da ülkeye herhangi bir faydasının olup olmadığı. Elektrik tedarikçileri karşılaştırma ve değiştirme sitesi encazip. com, merak edilen bu sorunun yanıtını araştırdı.
Kış aylarının gelmesiyle birlikte ‘kalıcı yaz saati’ uygulamasıyla ilgili tartışmalar her yıl olduğu gibi yeniden gündeme geldi. Türkiye’nin batısındaki illerin toplam nüfusu yaklaşık 56 milyon. Kalıcı yaz saati uygulamasından, erkenden işbaşı yapanlarla okula giden öğrencilerin yanı sıra erken kalkmaya alışkın nüfus da etkileniyor. Geçtiğimiz ekim ayında konu yeniden Meclis’e taşındı ve bu uygulamadan vazgeçilmesi çağrısı yapıldı, ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yaz saati uygulamasının kaldırılmasıyla ilgili herhangi bir çalışmanın olmadığını açıkladı. Tüm bunlar toplumsal tartışmaların önüne geçmekte yeterli olmadı. Peki, 2016’da uygulamaya koyulmasına rağmen her yıl yeniden tartışma konusu olan yaz saati uygulamasının, vatandaşa ve ülke ekonomisine katkısı ne oldu? Elektrik tedarikçileri karşılaştırma ve değiştirme sitesi encazip. com, yaz saati uygulamasıyla ilgili merak edilenleri araştırdı.
2016’da kalıcı yaz saati uygulamasına geçildi
Gün ışığından daha fazla yararlanmak için 19’uncu yüzyılda ortaya atılan yaz saati uygulaması fikri, 20’nci yüzyıla gelindiğinde tüm dünyaya yayıldı. Birçok ülkede yaz saati uygulanmaya başlandı. Türkiye’de 1972 yılından beri yaz-kış saati ayrımı uygulanıyordu. 7 Eylül 2016’da Resmî Gazetede yayınlanan kararla Türkiye uzun süredir kullandığı kış saati uygulamasından vazgeçerek kalıcı olarak yaz saati uygulamasına geçti. Bu durum ülkenin her yerini aynı ölçüde etkilemedi. Yaz saatinde kalıcı uygulamaya geçilmesiyle birlikte kış aylarında ülkenin batısındaki şehirlerinde mesai saati, henüz hava aydınlanmadan başladı. Türkiye’nin batı ve doğu uçları arasında 76 dakikalık fark bulunduğundan bu durum, doğuda yaşayanları çok fazla etkilemedi. Şu anki dilime göre, Iğdır’da 06.51’de gün doğarken Edirne’de 08.05’te doğuyor. Bu nedenle doğudaki şehirlerde yaşayanlar aydınlık bir güne uyanmaya devam ediyor.
Bir saatte iki kat tasarruf ediliyor
Özellikle kalıcı yaz saati uygulamasından muzdarip olan ülkenin batısındaki şehirlerde yaşayan vatandaşların en merak ettiği soru ise bu uygulamanın vatandaşın faturasına nasıl yansıdığı ve tasarruf edilip edilmediği. Elektrik piyasasında enerji maliyetleri saatlik olarak belirleniyor ve bu doğrultuda tüketicilere sunulan tarifeler arasında, günün farklı saatlerinde farklı fiyatlandırma uygulanan üç zamanlı elektrik tarifeleri yer alıyor. Elektrik maliyetinin ve de tüketici fiyatlarının en yüksek olduğu zaman dilimi 17.00-22.00 saatleri arasında. Bu saatlerin dışında kalan zaman dilimlerinde ise maliyetler oldukça düşük. En ucuz elektrik fiyatının olduğu gece tarifesi saat 6.00’da bitiyor ve bu da çoğu kişinin işe gidişi için uyandığı ve hazırlandığı zamana denk geliyor. Bu saatte de haliyle elektrik tüketimi artıyor. Sabah 6.00’dan gün doğumuna kadar olan sürede yine düşük fiyatlı gündüz tarifesi geçerli oluyor. Normal koşullarda evlerdeki elektrik tüketimi puant saatler olan 17.00-22.00 saatleri arasında daha yoğundu ancak kış saati uygulamasının kalkması ile birlikte puant saatlerde tüketilen elektrik bir nevi gece ve gündüz saatlerine kaydırılmış oldu. Böylece tarife bazında 1-2 saatlik süre için elektrik faturasında yaklaşık yüzde 50’lik tasarruf ortaya çıkıyor.
Yılda 3.97 milyar TL tasarruf edildiği açıklandı
Yaz saati uygulamasının etkilerini araştırmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) arasında imzalanan sözleşme kapsamında yürütülen çalışmaların sonucunda hazırlanan “Sabit Saat Uygulaması (SSU) Değerlendirme Raporu”na göre, Türkiye’nin kalıcı yaz saati uygulaması ile her yıl 1 milyar TL’yi aşan oranlarda tasarruf elde ettiği söyleniyor. 2016 yılında sabit yaz saati uygulamasına geçildiğinden bu yana ise 6.82 milyar kilovat saat tasarruf edildiği belirtiliyor. Ancak bu konuyla ilgili farklı araştırmalar da söz konusu. İngiltere’de bulunan Cambridge Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sinan Küfeoğlu ve arkadaşlarının yaptığı araştırmaya göre ise kalıcı yaz saati ile tasarruf söz konusu değil. Araştırmada 2012-2020 arasındaki elektrik fiyatları, enerji tüketimi ve iklim değişkenlerini hesapladı. Araştırmanın sonucuna göre, yaz saati uygulaması ölçülebilir miktarda tasarruf sağlamadı ya da iddia edilen diğer bir görüş gibi fazla elektrik kullanımına neden olmadı.
Vatandaşların sadece yüzde 22’si kalıcı yaz saati uygulamasından memnun
Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre vatandaşların sadece yüzde 22’si kalıcı yaz saati uygulamasından memnun. Araştırmalara göre halkın yüzde 66’sı eskisi gibi kış ve yaz saati uygulamasına dönülmesini istiyor. Sürekli yaz saati uygulamasından memnun olduğunu ifade edenlerin oranı ise sadece yüzde 22. Ancak bu memnuniyet ekonomik değil, psikolojik verileri yansıtıyor, zira bireysel anlamda tasarruf oldukça sınırlı oluyor ve yalnızca günün küçük bir bölümünü kapsıyor. Özellikle ülkenin batısında yaşayan insanlar güne başlarken havanın karanlık olmasını istemiyor. Bunun nedeni ise karanlıkta işe gitmek istememeleri ve çocuklarının karanlıkta okula gitmesini tehlikeli bulmaları.
Avrupalılar yaz saati uygulamasını istemiyor
Avrupa Birliğinin (AB) yürütme organı Avrupa Komisyonu, Avrupalıların yaz ve kış saatleri konusundaki görüşlerini öğrenmek için bir anket düzenledi. 4 milyon 600 kişinin katıldığı anketin sonuçlarına göre, Avrupalıların büyük çoğunluğu ülkemizdeki vatandaşların aksine yaz saati uygulamasını gereksiz buluyor. AB içinde uygulamanın kaldırılması halinde ise sürekli yaz saati veya kış saati kullanılması konusunda her ülkenin kendisinin karar vermesi öngörülüyor. Yaz saati uygulaması özellikle bazı uluslararası şirketlerin ve uluslararası çalışan firmaların iş yapış biçimlerini de etkiliyor. Yaz saati uygulamasının bir diğer istenmeyen etkisi Türkiye’nin en büyük pazarı olan AB ve batı dünyası ile saat farkının açılması. Ortak çalışma saatleri düştüğü için bazı şirketler bu durumdan olumsuz etkilenebiliyor. Ancak bir diğer taraftan batıya iş için seyahat edenlerin uygulamadan memnun oldukları ifade ediliyor. Zira İstanbul’dan Londra’ya iş için seyahat edecekler, saat 9:00 uçağıyla Londra’ya gidiyor ve Londra saati ile yine saat 9:00’da orada oluyor, bir anlamda zamanı dondurmuş ve önemli anlamda vakit kazanmış oluyor.
“Elektrik piyasası için net veri olmasa da kalıcı yaz saati maliyetleri düşürür”
Yaz saati uygulaması tartışmalarını değerlendiren encazip. com’un kurucusu Çağada KIRIM, şunları söyledi: “Bakanlığın yapmış olduğu açıklama toplam enerji tasarrufunu ifade ediyor. Ancak elektrik piyasası için net bir bilgi açıklanmış değil, elimizdeki veriler ise kısıtlı. Bu konuda otoritelerin daha şeffaf veriler açıklaması ve hazırlanmış raporları tüm detaylarıyla yayınlaması vatandaşları ikna ederek tartışmaların önüne geçecektir. Fakat elektrik maliyetleri açısından tüketimi puant saatten gündüz saatine kaydırmak yaklaşık yüzde 40 ile 60 arasında daha ucuz elektrik maliyeti anlamına gelir. Diğer taraftan saat 17.00’den sonra daha çok aktivitenin olduğu göz önünde bulundurulduğunda gece ve gündüz saatlerinde elektrik ihtiyacını artırıp puant saatlerinde düşürmek, elektrik piyasası açısından dengeleyici ve maliyetleri aşağı indirici bir unsurdur. Bireysel olarak fark edilmesi zor olsa da 1-2 saatlik elektrik tüketimini, elektrik maliyetlerinin yüksek olduğu saatten düşük olduğu saate kaydırmanın enerji ekonomisi perspektifinde tasarruf sağlayacak mantıklı bir yaklaşım olduğunu söylemek doğru olur.”